Nöbetçi Eczaneler
DEM Parti Heyetinin Siyasi Parti Ziyaretleri Devam Ediyor
28 Aralık 2024 tarihinde İmralı’da terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti heyeti, siyasi parti ziyaretlerine aralıksız bir şekilde devam etmektedir.
Meclis’teki En Uzun Görüşme
DEM Parti İmralı heyeti, bugün ilk olarak Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile bir araya geldi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığındaki heyette, Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen yer aldı. Saat 10.30 itibarıyla Özel’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki makam odasında başlayan görüşme, yaklaşık 1 saat 35 dakika sürdü. DEM Parti’nin, Meclis’teki partiler arasında en uzun görüşmeyi CHP ile yapmış olması dikkat çekici bir durumdur.
Endişelerimizi ve Eleştirilerimizi Dile Getirdik
Görüşmenin ardından, heyetler adına CHP Lideri Özgür Özel ve TBMM Başkanvekili Önder açıklamalarda bulundu. Özel, “Kendilerini dinledik ve içinde bulunduğumuz sürece yönelik olarak, Türkiye’nin 50 yıldır süregelen bir sorununu ortadan kaldırmak, annelerin gözlerinin yaşını dindirmek ve yeni şehitler vermemek adına atılacak her türlü adıma CHP olarak katkı sağlayacağımızı daha önce ifade etmiştik. Bu görüşlerimizi, değerli heyetimizle paylaştık. Bugüne kadar yaşananlar ve gelecekteki beklentilerimiz, endişelerimiz, olumlu-olumsuz gördüğümüz yönler ve eleştirilerimizi büyük bir açıklıkla dile getirdik. Bundan sonrasına yönelik önerilerimizi ve tavrımızı CHP olarak ifade ettik. Tarihsel tutarlılığımız, böyle bir sürecin Meclis odaklı, Meclis’in öncülüğünde ve denetiminde ilerlemesi gerektiğini savunuyor. Bu konuda herhangi bir şüphemiz yok. Atılacak tüm adımlar için Meclis’te tüm siyasi partilerin yer aldığı güçlü bir komisyon çalışmasına ihtiyaç olduğunu açık yüreklilikle vurguladık.” dedi.
Atılacak Adımların Şeffaf Yürütülmesi Gerekli
Özel, konuşmasına şöyle devam etti: “Toplumsal mutabakatın önemine değindik ve toplumun en hassas duygularının göz ardı edilmeden adımlar atılması gerektiğini ifade ettik. Daha önce de belirttiğimiz gibi, toplumsal mutabakat dediğimizde, tüm toplumun kendini dışlanmamış hissettiği bir süreci kastediyoruz. Özellikle şehit aileleri ve gazilerin bu süreçte rencide edilmeden, dışlanmadan endişeleri, korkuları ve duyguları göz önüne alınarak, onların da sürecin içinde sözlerini söyleyebildikleri mekanizmaların oluşturulması gerektiğini vurguladık. Ben, hem ziyaretleri için hem de Türkiye’nin barışına yönelik atılacak adımlarda hiçbir siyasi çıkar, pazarlık veya beklenti olmaksızın, esas olanın Türkiye’deki tüm vatandaşların ortak umutlarını yükseltmek, akan gözyaşlarını durdurmak ve kanı durdurmak noktasında ifade edilen iradeyi önemsiyoruz. Buradan sonra atılacak tüm adımların hem demokratik hem de yasal olması gerektiğini, şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini önemle belirtiyoruz.”
Umudu Muhafaza Ediyoruz
Ayrıca toplumda, ‘Acaba birtakım siyasi çıkar ilişkileri mi var? Bu, bir anayasa değişikliğinin ilk adımları mıdır?’ gibi kaygıların tamamen dışlandığı bir sürecin içinde olunması gerektiği noktasındaki mutabakatımızı memnuniyetle karşıladık. Önemli olan, kanı, gözyaşını ve Türkiye’nin bir bütün olarak kaybetmesini engelleyip, hep birlikte yarınlara umutla bakabilmektir. Biz bu umudu muhafaza ediyoruz.”
Önder: Barış İçinde Bir Ülke Borcumuz Var
Önder, yaptığı açıklamada, “Çok kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdik. Sayın Başkanın da belirttiği gibi, önerileri, katkıları ve endişeleri dinledik. Hepsi birbirinden kıymetliydi. Özellikle endişe ve itirazlar, bizim açımızdan verilen destekler kadar, hatta onlardan daha fazla anlam taşımaktadır. Çünkü bu dar bir kesimin siyasi bir manevrası değil, tüm toplumun geleceğini ilgilendiren bir meseledir. Bu nedenle hepsini dikkate almak, hepsine kulak vermek ve her biri için çözümler üretmek zorundayız. Çünkü evlatlarımıza, torunlarımıza barış içinde bir ülke bırakmak borcumuz var. Bu borçtan kaçamayız. Bu sorumlulukla yaklaşıyoruz ve bunu da toplum olarak birlikte gerçekleştireceğimize dair güvenimiz tam.” şeklinde konuştu.