DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’ten Açıklamalar
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında, Mersin Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları’nın gözaltına alınmasını eleştirdi. Koçyiğit, “Niyeti çözüm olanın yolu kayyım olmaz” diyerek, hükümetin tutumunu sorguladı. Ayrıca, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tartışmalara mesafeli durduğunu vurgulayarak, “Daha fazla taban siyasetini gözeten bir yerdeler. Bir şey demesi gerektiği çok açık ve net. Biz demediklerinden çok şey çıkarıyoruz” ifadelerini kullandı.
Koçyiğit, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyaret etti. Burada gazetecileri kutladı ve gündeme dair soruları yanıtladı.
Kayyum Uygulaması ve Çözüm Süreci
Bir gazetecinin 1 Ekim’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti Grubu’yla el sıkışmasıyla başlayan sürece dair değerlendirmesini istemesi üzerine Koçyiğit, şunları söyledi: “Açıkçası, gördüğümüz tablo şu. İktidarı bunun dışında tutarak söylemek gerekirse, o gün ‘olumlu geçti’ gibi bir mesaj verseler de bugün kayyum atayarak kendi pratikleriyle bambaşka bir yerde durduklarını açığa çıkarmış oldular. Ama muhalefetin genelinin tutumunu çok olumlu bulduğumuzu ifade etmek isterim. Özellikle ana muhalefet partisi ve diğer partilerin liderleri, çözüme dair olumlu mesajlar vermekte, bu bizim için çok kıymetli.”
Koçyiğit, muhalefetin kaygılarına da değinerek, “Bir güven sorunu olduğunu dile getirdiler. ‘Gerçek bir çözüm sürecinin yanında yer alırız’ sözü bizim açımızdan da önemli. Bugün ‘hükümet bu işi ne kadar istiyor’ sorusuna bizzat hükümetin kendisinin yanıt oluşturması gerekiyor.” dedi.
Güven Sorunu ve Gözaltılar
Koçyiğit, Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları ve dört meclis üyesinin gözaltına alınmasının İmralı görüşmeleri sürecini nasıl etkileyeceğine dair soruya, “Zaten kamuoyunda bu sürece dair bir güven sorunu olduğunu çok iyi biliyorduk. Hükümetin ve halihazırda Cumhurbaşkanının bu süreci sahiplenmemesi üzerine çok yorum yapılıyordu. Ama baktığınızda şunu net bir şekilde söyleyebiliriz; niyeti çözüm olanın yolu kayyım olmaz.” şeklinde yanıt verdi.
Koçyiğit, gerçek anlamda çözüm isteyen birinin yerel yönetimlere kayyum atamayacağını belirterek, “Halkın iradesine el koymaz, yerel yönetimleri ve demokrasiyi baltalamaz. Gerçek bir çözüm formülünün önünde en büyük engeli iktidarın kendisi bizzat kendi eliyle koymuştur.” dedi.
Kurumsal Temsiliyet ve İYİ Parti ile İlişkiler
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun “DEM Parti, kurumsal kimliğiyle herhangi bir görüşme talebinde bulunmadı.” açıklamasını hatırlatan Koçyiğit, “Kurumsal bir temsiliyet olmaması üzerine bir açıklama yaptı. Ama bu yanılgılı bir yaklaşım. Sonuçta bizim heyetimiz, Merkezi Yönetim Kurulumuzun bilgisi dahilinde Ada’ya gidiyor. Bizi temsil ediyorlar. Bu anlamda ‘DEM Parti kurumsallığı içerisinde değildir’ yaklaşımını doğru bulmuyoruz.” dedi.
Koçyiğit, “Bu dönem, en fazla kırmızı çizgileri pembeleştirmek ve aşmamız gereken bir dönemdir. Her bir partinin kendi baktığı yerden sürece katkı vermesini çok önemsiyoruz.” şeklinde konuştu.
Toplumsal Barış ve Çözüm Arayışı
Koçyiğit, “Bu toplumun ekmek kadar, su kadar barışa ihtiyacı var.” diyerek, “Kürt sorunu çözülmediği için bugün atanan kayyumu konuşuyoruz. Bu sorunlar, toplumsal barışın önündeki en büyük engellerdir.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “Biz Meclis zemininde İYİ Parti ile diyalog içinde olmaya, onlara da görüş ve önerilerimizi aktarmaya çalışacağız.” dedi.
Silah Bırakma Çağrısı ve Koşullar
Bir gazetecinin “İmralı’dan silah bırakma çağrısı ne zaman yapılacak?” sorusuna ise Koçyiğit, “Silah bırakma çağrısına dair bizde bir bilgi yok. Sayın Öcalan 23 Ekim’deki çağrısında, ‘koşullar oluşursa çatışma zeminden hukuki zemine ve siyasi zemine çekilir’ dedi. Koşullar oluşursa sorusunu hep beraber sormamız lazım.” şeklinde yanıtladı.
Koçyiğit, “Bir taraftan Dışişleri Bakanlığı, sınır ötesine operasyon yapmaktan bahsediyor. Bu anlamda sorulması gereken çok şey var.” dedi.
Cumhurbaşkanı’nın Tutumu ve Beklentiler
Koçyiğit, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sorumluluk alma noktasında duruşunu değerlendirdi. “2013-2015 dönemine bakalım. O zaman Erdoğan, ‘Kürt sorunu benim sorunum. Baldıran zehri içeceğiz gerekirse.’ diyordu. Ancak bu dönemde daha geride durduğunu görüyoruz.” dedi.
Koçyiğit, “Hala hiç konuşmamış olmasını açıkçası anlamış değiliz. Daha fazla taban siyasetini gözeten bir yerde duruyor. Bir şey demesi gerektiği çok açık ve net.” diyerek, toplumun beklentilerini vurguladı.