Nöbetçi Eczaneler
(TBMM) – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın Açıklamaları
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Bakırhan, “Sayın Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, ‘Kürtlerin onurunu Türklerin gururunu koruyacak bir sürecin yürütülmesi gerekiyor’ dedi. Ancak, kayyum uygulamaları ve zehirli dil, gurur duyulacak bir şey değil. Barış ve çözüm, hem onur hem de gurur duyulacak bir meseledir. Bu dönemde esas olan barışın inşasıdır.” dedi.
Bakırhan, Mersin’in Akdeniz ilçesindeki eş belediye başkanlarının tutuklanarak kayyum atanmasını eleştirerek, “Dünyada ve Orta Doğu’da artan bir kaos ortamı var. Biz, Türkiye halklarını bu kaostan korumak için ciddi bir mücadele veriyoruz. Ancak iktidar ve onun kontrolündeki yargı, halkın iradesine müdahale ederek huzursuzluk yaratmaya çalışıyor. 31 Mart’ta Mersin’de seçilen eş başkanlarımız ve dört belediye meclis üyemiz tutuklanarak kayyum atandı. Bu, siyasi bir darbedir.” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, kayyum uygulamalarının sadece Kürtlere değil, ortak yönetim iradesine de bir darbe olduğunu vurgulayarak, “Akdeniz Belediyemiz, Akdeniz’in farklı renklerine uygun bir hizmet politikası izliyordu. Ancak kayyum uygulamaları, bu anlayışı yok etmeye yönelik bir saldırıdır.” dedi.
“Yandaş kazanıyor, ceremesini emekli ve emekçi çekiyor”
Bakırhan, Türkiye’nin en büyük sorunlarının başında ekonominin geldiğini belirtti. “Ülkeyi yönetenler kendilerini ‘ekonomist’ olarak tanımlıyor ancak ülkeyi uçurumun kenarına getirdiler. 2024 yılı TÜİK verilerine göre enflasyon yüzde 44, buna karşın asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldı. Fakat memur ve emekli maaş artışları yetersiz kalıyor.” diyerek mevcut ekonomik durumun adaletsizliğine dikkat çekti.
Bakırhan, “Yandaşlara dolar garantisi verilirken, emeklilere sadece küçük zamlar yapılıyor. Ekmeğe zam yapılınca, televizyonlarda ‘sağlıklı yaşama geçiş’ başlıkları atıyorlar. İşsizlik Fonu’ndan toplanan paranın sadece yüzde 13’ü işsizlere harcanıyor.” diyerek, ekonomik adaletsizliğin altını çizdi.
“Ölüsüne saygı duymadığınız halkla nasıl barışacaksınız?”
Bakırhan, Suriye ve Orta Doğu’da barış için verdikleri mücadeleye de dikkat çekti. “Kuzeydoğu Suriye’de gazetecilik yapan Cihan Bilgin ve Nazım Daştan, SİHA’lar tarafından katledildi. Ölüsüne saygı duymadığınız bir halkla nasıl barış yapmayı planlıyorsunuz?” diye sordu.
Bakırhan, “Suriye’de Alevilerin tehdit altında olduğu bir ortamda, nasıl barış ve özgürlük getireceksiniz? İktidarın Suriye’ye yönelik demokratik bir önerisi var mı?” diyerek, mevcut politikaların yetersizliğini eleştirdi.
“Demokratik akıl etrafında mücadele etmeye çağırıyoruz”
Bakırhan, “Sayın Öcalan’ın mesajlarının arkasında duruyoruz. Barışın inşası için herkesin demokratik akıl etrafında toplanmasını istiyoruz. İktidar, demokratikleşme ve Kürt sorunu eksenindeki sorunları çözmek için bir an önce adımlar atmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Bakırhan, “Sayın Erdoğan, Diyarbakır’da ‘Diyarbakır’ın huzuru Türkiye’nin huzurudur’ dedi. Ancak Türkiye’nin ve Diyarbakır’ın ortak huzuru, demokratik çözüm ve barıştır.” diyerek sözlerini tamamladı.