Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Davos’ta Sürdürülebilirlik ve Yeni Ekonomi Vurgusu

    Davos’ta Sürdürülebilirlik ve Yeni Ekonomi Vurgusu, küresel ekonomik dönüşümde çevresel sürdürülebilirliğin önemini ele alıyor. Farklı sektörlerden liderlerin katılımıyla gerçekleştirilen bu etkinlik, geleceğin yeşil ekonomi stratejilerini tartışıyor.

    Davos'ta Sürdürülebilirlik ve Yeni Ekonomi Vurgusu, küresel ekonomik dönüşümde çevresel

    Davos’ta Sürdürülebilirlik Vurgusu

    Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, şirketlerin karbon, su ve biyoçeşitlilik yönetimi konularında sorumlu davranmalarının, 2050 hedeflerine ulaşmak için bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Şirketten yapılan açıklamaya göre, her yıl geleneksel olarak İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Yıllık Toplantısı, devlet başkanları, hükümet yetkilileri, iş dünyası liderleri, akademisyenler, medya temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve genç liderlerden oluşan 3 binden fazla katılımcıyı bir araya getirdi.

    Bu yılki toplantılar, “Akıl Çağı için İşbirliği” teması etrafında şekillendi. Dünya genelindeki sorunlar ve çözüm önerileri masaya yatırılırken, sürdürülebilirlik stratejileri ve aksiyon odaklı küresel işbirlikleri ön plana çıktı.

    Cenk Alper, bu yıl Davos’ta Türk iş dünyasını temsil eden önemli liderler arasında yer aldı. Sürdürülebilirlikle ilgili fikir önderlerinin yoğun ilgi gösterdiği “Üç Doğa Pazarıyla Uyum Sağlamak” başlıklı panele konuşmacı olarak katılan Alper, Carbon Disclosure Project (CDP) CEO’su Sherry Madera, Greenpeace İcra Direktörü Mads Christensen ve Singapur Devlet Başkanı Tharman Shanmugaratnam ile aynı sahneyi paylaştı.

    Paneldeki görüşlerine yer verilen Cenk Alper, sürdürülebilirliğin yeni bir ekonomi olarak ele alınmasının kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Şirketlerin karbon, su ve biyoçeşitlilik yönetimi konusunda sorumlu davranmalarının, 2050 hedefleri için kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu ifade etti. Alper, sürdürülebilirlik odaklı risklerin tartışılacak bir noktanın çoktan geride bırakıldığını, artık tüm paydaşların ortak akıl doğrultusunda fikir üretmekten ziyade aksiyon alma dönemine girdiğini vurguladı.

    “Bugün dünyada, sürdürülebilirlik odağında yeni bir ekonomi doğuyor. Bu yeni ekonominin barındırdığı fırsatları ortaya çıkarabilmek için doğayı işlerimizle değil, işlerimizi doğayla uyumlu hale getirmeliyiz.” diyen Alper, bunun ilave bir maliyet yaratmadığını, aksine hiçbir şey yapmadan seyirci kalmanın en büyük maliyet olduğunu hatırlattı.

    Su ve Biyoçeşitlilik Alanındaki Çözümler

    Karbon, su ve biyoçeşitlilik alanındaki kredi ve finansman çözümlerinin, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda son derece önemli olduğunu aktaran Alper, bu süreçleri aynı anda devreye almanın büyük zaman kaybına yol açabileceğini belirtti. Alper, şunları kaydetti:

    • “Sürdürülebilirlik hedeflerinde geri kaldığımız bir dünyada, daha fazla geç kalma lüksümüz yok. Bu yüzden adım adım ilerlemek, bu alanı geliştirerek yol almak, tüm adımların aynı anda atılmasını beklemekten çok daha faydalı olacaktır.”

    Ayrıca, teknoloji endüstrisindeki kazanımların, sürdürülebilirlik dünyası için öğretici bir rol oynayabileceğine dikkat çeken Alper, “Teknoloji dünyası, piyasaya bir ürün sunduğunda, talebe göre sürekli olarak bunu geliştirmektedir. Sürdürülebilirlikte de benzer bir çevik iş modeli kurgulanabilir.” değerlendirmesinde bulundu.