Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan İdareciler Günü Açıklamaları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Devletimizin uhdesinde bulunan her türlü vasıtayı ve imkanı kullanarak terörsüz bir Türkiye idealimizi gerçekleştireceğiz. Türkiye yüzyılını, kardeşliğin, kalkınmanın ve huzurun yüz yılı haline getirmek için sizlerle birlikte canla başla çalışacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen İdareciler Günü Programı’nda önemli açıklamalarda bulundu. Devletin, ortak hedefler etrafında kenetlenen milletlerin akıl ve iradesinin tecessüm ettiği bir teşkilat olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Türk devlet geleneği, binlerce yıllık birikim ve tecrübenin ürünüdür. Bizim devlet anlayışımız, hiçbir zaman maddi unsurlara dayalı bir perspektife sahip olmadı. Aksine, adalet ve vicdan üzerine bina edilen bir değerler silsilesinin tezahürü olmuştur. Merhum Aliya İzzetbegoviç’in de dediği gibi, ‘İnsan şahsiyetini alçaltan, onu eşya ile bir tutan her şey gayri insani’ bir anlayıştır. İşte bu nedenle, ‘insanlık ittifakı’ diyoruz. Mazlumların dertlerine derman olmaya çalışıyoruz. Türkiye, umudun adıdır. Ülke idaremiz, işte bu geleneğin bir devamıdır. Orhun Yazıtları’nda geçen şu söz, bu tasavvurun güçlü bir yansımasıdır; ‘Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe Türk milleti ilini ve töresini koruyacaktır.’ Bu inançla yoğrulan Türk Mülki İdaresi, halkın huzurunu, refahını ve güvenliğini tesis eden köklü bir müessesedir.”
Devletin Temel İlkeleri ve Valilerin Rolü
“Vilayetlerimizde Reis-i Cumhur’u temsil eden valilik makamı, devletin milletle buluştuğu yegane noktadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Devletin dini adalettir. Tarih boyunca adaleti esas alan bir devlet anlayışının bugünkü müntesipleri olarak, valilik, milletin derdine derman olma makamıdır. Bu makam, devletin halka uzanan elidir. Vicdan ve merhamet mevkidir. Valilik makamının nüvesi, bu düstura dayanır. Sizler, halkımızın gönlünde yer bulan ve onların taleplerini merkeze taşıyan köprüler konumundasınız. Daima ulaşılabilir, çözüm odaklı ve samimi bir yaklaşım sergilemek, valilik makamının temel ilkelerindendir. Unutmayın ki, milletin hayır duası, devletin en güçlü hazinesidir. Allah korusun, milletin bedduasını alan ise ne bu dünyada ne de ahirette iflah olur. Ayrıca, sadece günlük hesaplar peşinde koşmak bizlere yakışmaz. Devletimizin kurucu kodlarında buna hoş bakılmaz. Devlet geleneğimiz, geleceği inşa eden bir anlayışa sahiptir. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz da işte bu geleneğin bir tezahürüdür.”
Kapılarınızı Vatandaşlarınıza Açın
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkistanlı büyük mütefekkir Farabi’nin “Medinetü’l Fazıla” adlı eserinden alıntı yaparak, Türkiye’nin her köşesinde iyilik, refah ve adaletin hakim olabilmesi için şehirlerdeki yöneticilere büyük sorumluluk düştüğünü vurguladı. Erdoğan, “Eğer Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e ülkemizin tamamında iyiliği, refahı, kalkınmayı, kardeşliği ve adaleti hakim kılmak istiyorsak işe önce şehirlerimizden başlamamız gerekiyor. Bu, zengin bir medeniyete ve güçlü tarihi bağlara sahip bir ülke olarak bizim için zorunluluktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mülki idare amirlerinin devletin kendilerine verdiği emaneti en iyi şekilde kullanmaları gerektiğini belirterek, valilerden şehirlerinin ihtiyaçlarına uygun kaynakları etkin bir şekilde kullanmalarını beklediklerini ifade etti. “Mülki İdare Amirliği, sabah 08.00, akşam 18.00 arasında yapılacak bir görev değildir. Sizin vatandaşla hemhal, hem dert hem dem olmanız beklenir. Her birinizden makam odalarınıza sıkışıp kalmamanızı, gönlünüzü ve kapılarınızı vatandaşlarınıza açık tutmanızı özellikle rica ediyorum” şeklinde konuştu.
Adalet ve Eşitlik Vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hizmet edilen şehirlerde hak ve hukukun gözetilmesi gerektiğini, vatandaşlara eşit muamele edilmesinin vazgeçilmez bir yaşam tarzı olması gerektiğini vurguladı. “İnancına, hayat tarzına, kökenine ve mezhebine bakılmaksızın vatandaşımıza eşit muamele etmek, vazgeçilmez yaşam tarzımız olmalıdır. Ne tek parti faşizminin ne de 28 Şubat dönemi uygulamalarının günümüz Türkiye’sinde yeri yoktur. Baskının, ayrımcılığın, millete karşı efendilik taslamanın meşru sayıldığı günler, artık geride kalmıştır. Biz bu makamlarda bulunduğumuz sürece, kimse o kötü günleri geri getiremeyecektir” dedi.
Adalet ve Merhamet Anlayışı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazreti Ali’nin Mısır’a atadığı Vali Malik’e yazdığı mektuptan alıntılar yaparak, adalet ve merhametli bir yönetimin önemini dile getirdi. Erdoğan, “Hz. Ali, Mısır’a atadığı Vali Eşter en-Neha-i’ye yazdığı mektupta, ‘Halka karşı merhametli olmayı, sevgi ve iyilikte bulunmayı kendine şiar edin’ demektedir. Bu sözler bizim pusulamız olduğu gibi, işlerinizde de rehberlik etmelidir” ifadelerini kullandı.
Suriye’deki Durum ve Türkiye’nin Rolü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’deki gelişmelere dikkat çekerek, “910 kilometrelik sınırımızın olduğu komşumuz Suriye’de meydana gelen hadiseler bizi her açıdan ilgilendiriyor. Sednaya Hapishanesinden yansıyan vahşet görüntüleri, Suriye’de yıllardır nasıl bir insanlık dışı zihniyetin hüküm sürdüğünü göstermektedir. Suriye’nin yeniden inşası için ekonomik ve sosyal düzenin ıslah edilmesi gerekiyor” dedi.
“Suriye’nin kendini toparlayabilmesi için Arap ve İslam aleminin destekleri yanında, belli bir zamana ihtiyaç olduğu da açıktır. Türkiye olarak biz de tüm planlarımızı bu gerçekler ekseninde yapıyoruz. Biz, deprem başta olmak üzere doğal afet riskiyle yaşayan bir ülkeyiz. En son 6 Şubat’ta asrın en büyük tabii afetlerinden biriyle yıkıldık. Kriz ve afet yönetiminin ne kadar mühim olduğunu gördük” diyerek, mülki idare amirlerine önemli görevler düştüğünü vurguladı.
Sonuç
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devletimizin uhdesinde bulunan her türlü vasıtayı, her türlü imkanı kullanarak terörsüz Türkiye idealimizi inşallah gerçekleştireceğiz. Türkiye yüzyılını, kardeşliğin, kalkınmanın, huzurun yüz yılı yapıncaya kadar sizlerle birlikte canla, başla çalışacağız” diyerek konuşmasını tamamladı.