Çocukluk Çağı Kanserleri: Artan Risk ve Erken Teşhis Önemi
Kanser, tüm dünyada hem çocuklarda hem de yetişkinlerde hızla yaygınlaşan bir sağlık sorunudur. Doğumdan itibaren her yaş grubunda kanser vakalarının ortaya çıkması mümkündür. Özellikle çocukluk çağı kanserleri, tüm çocukluk dönemi kanser vakalarının neredeyse %50’sinin 0-5 yaş arası çocuklarda görülmesiyle dikkat çekmektedir. Erken teşhis ve modern tıbbi teknolojiler, çocukluk çağı kanserlerinde tedavi başarı oranlarını önemli ölçüde artırmaktadır. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Hematolojisi-Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Atila Tanyeli, 4 Şubat Dünya Kanser Günü öncesi çocukluk çağı kanserleri hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.
Çocukluk Çağında Görülen 6 Kansere Dikkat!
Çocukluk çağı kanserleri, klinik, biyolojik ve genetik açıdan erişkinlerde görülen kanserlerden önemli ölçüde farklılık göstermektedir. Bu nedenle, çocuklarda kanser teşhisi koymak, erişkinlere kıyasla daha karmaşık bir süreç olabilir. Klasik olarak, erken teşhis ve tedavi, başarı oranını önemli ölçüde artırmaktadır. Çocuklarda en sık görülen kanser türleri ise yetişkinlerde görülenlerden farklıdır ve aşağıdaki gibidir:
- Lösemi (kan kanseri)
- Beyin ve omurilik tümörleri
- Lenfomalar
- Yumuşak doku tümörleri
- Böbrek tümörleri
- Kemik tümörleri
Çocuğunuzda Bu Belirtiler Varsa…
Çocukluk çağı kanserlerinin belirtileri genellikle diğer yaygın sağlık sorunlarıyla karıştırılabilir. Ancak bu belirtiler ciddi bir şekilde değerlendirilmelidir. Yaygın olarak görülen bazı belirtiler şunlardır:
- Ciltte, özellikle gövdede ve bacakların üst kısmında, herhangi bir travma olmaksızın morlukların oluşması.
- Diş eti büyümesi (diş eti hipertrofisi) ve/veya sık tekrarlayan burun kanamaları.
- Nedeni bulunamayan ve açıklanamayan uzun süreli ateş.
- Son altı ayda istemsiz olarak vücut ağırlığının %10’dan fazlasının kaybı.
- Özellikle sabahları kusmalar, baş ağrısı ve bulantı olmaksızın kusma.
- Boyun, gövde, karın veya vücudun herhangi bir yerinde meydana gelen bezeler, özellikle 2 cm’den büyük lenfadenopati varlığı.
- Özellikle kemiklerde, eklemlerde, sırtta veya bacaklarda geçmeyen ve geceleri daha kötü olabilen ağrılar; açıklanamayan topallama.
- Nedeni bulunamayan uzun süreli halsizlik, yorgunluk ve bitkinlik.
- Küçük bebeklerde gözün içinde kedigözü parlaması gibi beyazlığın ortaya çıkması (Flaşlı fotoğraf çekildiğinde bebeğin göz bebeği beyaz renkte ise bu durum mutlaka araştırılmalıdır).
- Geceleri iç çamaşırını değiştirecek kadar terleme.
- Karın şişliği ile birlikte özellikle idrar ve dışkı çıkarımında zorlanma; kanlı idrar durumu (özellikle çocuklar banyo yaptırılırken veya giydirilirken karın bölgesinde sertlik hissedilmesi).
- Yüzde felç veya yürüme bozuklukları.
- Kansızlık, özellikle demir tedavisine yanıt vermeyen anemi.
- İyileşmeyen veya tekrarlayan enfeksiyonlar.
- Küçük çocuklarda sürekli ağlama, huzursuzluk, aşırı uyku hali ve iştahsızlık gibi davranış değişiklikleri.
Yaygın belirtilerin yanı sıra, kanser türüne bağlı olarak değişen özel belirtiler de görülebilmektedir. Örneğin, beyin tümörleri baş ağrısı ve denge bozukluklarına yol açarken, lösemi gibi kan kanserleri halsizlik, kansızlık, tekrarlayan enfeksiyonlar ve vücutta travma olmaksızın kolay morarma gibi belirtiler gösterebilir.
Modern Yöntemler Tedavi Başarısını Artırıyor
Çocukluk çağı kanserleri genellikle tanı koyma ve tedavi etme açısından uzmanlık gerektirir. Teşhis süreci, kan testleri, görüntüleme testleri (MR, BT taramaları), kemik iliği biyopsisi ve diğer yöntemleri içerebilir. Tedavi yöntemleri ise cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve hedefe yönelik ilaç tedavisi gibi çeşitli seçenekleri kapsamaktadır. Tıptaki ilerlemeler sayesinde çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde başarı oranları oldukça yüksektir. 1960’lı yıllardan önce başarı oranı %50’nin altında iken, günümüzde genel ortalama %80’in üzerindedir. Akut lenfoblastik lösemi B hücre tipinde %90’lara varan iyi sonuçlar elde edilmektedir. Ancak bazı kemik tümörleri, AML (Akut Myeloid Lösemi) ve nöroblastoma gibi durumlarda hala istenen başarılar sağlanamamaktadır. Yine de erken teşhis ve uygun tedavi ile birçok çocukluk çağı kanseri başarıyla tedavi edilebilmektedir. Günümüzde dirençli vakalarda, kemoterapinin yanı sıra immünoterapi ve uygun vakalarda kök hücre nakli önemli bir tedavi seçeneği olarak öne çıkmaktadır.
Çocukluk Çağı Kanseri Riskine Karşı 9 Önlem
Çocukluk çağı kanserleri, hem çevresel hem de genetik faktörlerin bir kombinasyonu sonucu ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle, çocuğunuzun kanser olmasını tamamen engellemenin kesin bir yolu yoktur. Ancak bazı risk faktörlerine dikkat edilerek çocuklarda kanser riski azaltılabilir:
- Hamilelik sırasında yeterli folik asit alımına özen gösterin.
- Mümkünse yeterli süre emzirin.
- Çocukluk döneminde çocuğa yeterli fiziksel aktivite imkanı sağlayın.
- Çocuklar ve aileler için güvenli, istikrarlı ve besleyici ilişkiler ve ortamlar oluşturarak olumsuz çocukluk deneyimlerinin önüne geçin.
- Hamilelik sırasında alkol ve tütün kullanımından kaçının; radyasyona maruziyeti azaltın.
- Çocukların tütün dumanından ve hava kirliliğinden uzak durmasını sağlayın.
- Çocuğunuzun sağlıklı ve dengeli bir beslenme alışkanlığı edinmesini teşvik edin.
- Kansere neden olabilecek kimyasal maddelerin kullanılmasından kaçının.
- Günümüzde elektromanyetik dalgaların kanser yapıcı etkileri hakkında artan yayınlar bulunmaktadır; bu konuda dikkatli olun.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı