Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
    Yeni Zemin

    CHP’nin Disiplin Anlayışı: 2003’teki Olaylar ve Günümüzdeki Paralellikler

    Haber Merkezi

    Haber Merkezi

    CHP, 2003’te de disiplinsizliği savunmuştuÜmit Yenişehirli

    Geçtiğimiz 30 Ağustos’ta, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu diploma töreninde yaşanan korsan “kılıç çatma” eylemiyle ilgili Milli Savunma Bakanlığı tarafından başlatılan soruşturma sonucunda, beş teğmen ve üç amir subay ordudan ihraç edildi. Teğmenler olayını başından itibaren bir disiplin meselesi olarak görmekten ziyade siyasallaştıran muhalefet partisi ise her zamanki gibi CHP oldu. Evet, her zamanki gibi, zira 22 yıl önceki bir başka disiplinsizlikte de CHP, yine kural tanımazların savunucusu olmuştu.

    CHP'nin Disiplin Anlayışı: 2003'teki Olaylar ve Günümüzdeki Paralellikler

    ÖNCE FISILTI GAZETESİ BAŞLADI

    AK Parti Hükümeti’nin henüz altıncı ayında, 2003 yılının bahar aylarında, CHP’nin öncülük ettiği muhalefet kanadı, o her zamanki bilindik argümanlarla irtica, türban, yaşam biçimine müdahale gibi söylemleri gündeme getirmekteydi. Bu süreçte, 28 Şubat sürecinden miras kalan askeri memurlar da memnuniyetsizliklerini belirsiz bir tonda dile getirmeye başlamışlardı. Yine, siyasi mahfillerdeki özel sohbetlerde ordunun değişik kademelerinde “rahatsızlık” olduğu konuşuluyor ancak kamuoyuna açık bir beyan pek görülmüyordu. Bazı komutanlar ise AK Parti yönetiminin 2003 yılındaki ilk resmi bayramı olan 23 Nisan törenlerine katılmayarak tavır sergilemeye çalışmışlardı.

    “GENÇ SUBAYLAR TEDİRGİN”MİŞ!

    Bu durum, Cumhuriyet gazetesinin sürece dahil olmasıyla değişecekti. O dönem gazetenin Ankara Temsilcisi olan ve sonradan CHP milletvekili olan Mustafa Balbay’ın “Genç subaylar tedirgin” başlıklı haberi, 23 Mayıs 2003 tarihinde manşet olarak yer aldı. Cumhuriyet’in haberinde, “genç subaylar”ın, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’e gönderdiği bir mektuptan bahsediliyordu. Habere göre mektupta, Genelkurmay Başkanı’nın, “AKP’ye karşı gereken sert tutumu sergilemediği” belirtiliyor ve bu nedenle görevini bırakması isteniyordu. Haberin yayınlanmasıyla birlikte tartışmalar başlamış ve daha altı aylık bir geçmişe sahip olan AK Parti Hükümeti’nin askeri müdahale ile karşılaşabileceğine dair değerlendirmeler yapılmaya başlanmıştı.

    CHP'nin Disiplin Anlayışı: 2003'teki Olaylar ve Günümüzdeki Paralellikler

    BAYKAL BİRAZ DİRENMİŞTİ AMA…

    O günlerde mektubun içeriği hala konuşulmaya devam ederken, hükümet kanadı, kararlı bir tutumla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) seçilmiş hükümetin emrinde olduğu, bir şikâyet varsa isimlerin açıklanması gerektiği, böylesi belirsiz söylentilerin ciddiye alınmaması gerektiği yönünde açıklamalar yaptı. CHP ise önce Genel Başkan Deniz Baykal ile düşük tonda bir açıklamayla yetinmişti. Baykal, Türkiye’nin bu tür tartışmaları geride bırakması gerektiğini vurgulamıştı. CHP lideri, muhtemelen daha birkaç ay önce, AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ara seçimle milletvekili seçilmesini düzenleyen anayasa değişikliğine grubuyla verdiği destekten dolayı sert bir söylem geliştirmemişti. Ancak Deniz Baykal, genç subayların rahatsızlığına sahip çıkma anlamına gelen, “Türkiye’nin laik bir cumhuriyet olan çizgisine dokunmayın. Türbanı siyasallaştırmayın.” şeklindeki uyarılarını o günlerde sık sık dile getirmişti. Baykal o dönemde, bir sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili konuşurken, seçilmesi muhtemel Cumhurbaşkanının eşinin durumu hakkında, “Türbanlı olabilir mi? Yasal bir engel yok, olabilir ama sonra ne olur? Devlete türban giydirmiş olursunuz.” demişti. CHP’nin “klasik sosyolojisi” ise Genel Başkan’dan daha ileri noktalardaydı. Bu doğrultuda önce parti elitleri, ardından teşkilat mensupları ve nihayet taban, takip eden günlerde “genç subaylar tedirgin” söylemini benimsemişti. Partinin sert söylemlere sahip yönetici isimlerinden Adnan Keskin, Önder Sav ve diğer benzeri figürler, Cumhuriyet gazetesinin haberindeki yaklaşımı destekleyen beyanlarda bulunmuşlardı. Onları CHP teşkilatları takip etmişti.

    CHP'nin Disiplin Anlayışı: 2003'teki Olaylar ve Günümüzdeki Paralellikler

    BİR DEĞİL TAM 600 MEKTUP YAZILMIŞ

    Mektubun yayınlanmasından çok sonra ortaya çıkanlar, yapılanın aslında “organize işler” olduğunu gözler önüne sermekteydi. Döneme tanıklık edenlerin beyanları ve çeşitli araştırmalara göre, ortada tek bir mektup yoktu, tam 600 mektup vardı. Mektupları, Genelkurmay’daki bazı üst kademe komutanlar organize etmişti. O dönemin basınında yer alan haberlere göre, birkaç farklı mektup kaleme alınmış, altlarına da “Bir Grup Genç Subay, Genç Subaylar Adına, 33 Subay ve Astsubay Adına, Kulelili Subaylar, 1986 Mezunu Subaylar, Ata’nın Askerleri” gibi imzalar konulmuştu. Ayrıca, bu mektupların bazıları gerçekten genç subaylara verilmiş ve onların Genelkurmay Başkanına iletmeleri sağlanmışken, bazıları da komutanlar tarafından genç subaylardan gelmiş gibi Orgeneral Hilmi Özkök’e ulaştırılmıştı.

    CHP'nin Disiplin Anlayışı: 2003'teki Olaylar ve Günümüzdeki Paralellikler

    YORUMLAR

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    four − 1 =

    YAZARLAR
    TÜMÜ

    SON HABERLER