Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın Anayasa Mahkemesi Başvurusu

    CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru, siyasi ve hukuki açıdan büyük bir önem taşıyor. Bu gelişmelerin arka planını ve olası etkilerini keşfedin.

    CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın'ın Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru, siyasi

    CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, 7534 sayılı “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un bazı maddelerinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Günaydın, başvurunun ardından düzenlediği basın toplantısında, daha önceki başvurularla kanunda yer alan bazı düzenlemelerin kapsamdan çıkarıldığını belirterek, bu sefer de kalan düzenlemelerin olumsuz etkilerine dikkat çekti.

    Günaydın, “İmar hakkı aktarımı, iller arasında artık yapılamıyor. Ancak alıcı ve verici parselin il içinde olması durumunda, imar hakkı aktarımı yapılabiliyor. Bu durum, mülkiyet hakkına ve barınma hakkına aykırı bir düzenleme. Bu imar hakkı aktarımını hangi kanuni ölçüte göre gerçekleştireceksiniz? Burada iktisadi ve siyasi bazı olumsuz etkenler etkili olmayacak mı? Bu nedenle, bu düzenlemenin anayasal mülkiyet hakkına, imar hakkına ve barınma hakkına aykırı olduğunu düşünüyoruz ve iptalini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Değer Artış Payı ve Mülk Sahipleri

    Günaydın, ayrıca “Fonksiyon ve imar planı değişikliği sonrası malikten yüzde 90 oranında değer artış payı alınacak. Peki, bu ‘malik’ dediğimiz kişi kimdir? Hangi iktisadi zenginliğe sahiptir? En yoksuldan da bu payı alacak mısınız? Yoksa en zenginden her zamanki gibi muaf mı tutacaksınız? Bu düzenlemede buna ilişkin bir belirleme yok, bu konuda da AYM’ye başvurduk” ifadelerini kullandı.

    Çevresel Etkiler ve Kamu Sağlığı

    Günaydın, yerel yönetimlerin ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yetkilerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aktarılmasına yönelik düzenlemelerin de iptalini istediklerini vurguladı. “Elektronik haberleşme için kule ve direkler dikiliyor. Ancak bunun demokratik katılımcılığa uygun ve insan sağlığını gözeten bir düzen içinde yapılması gerekmez mi? Bu şirketlerin gereksiz kule ve direk israfına neden olmasına, insan sağlığını hiçe saymasına izin mi vereceğiz? Bu nedenle, bu düzenlemenin yürürlüğünün durdurulmasını istiyoruz” dedi.

    Enerji Santralleri ve Yapı Denetimi

    Günaydın, güneş ve rüzgar enerjisi santrallerinin yapı denetiminden çıkarılmasının da endişe verici olduğunu belirtti: “Güneş enerjisi santrali bir yapı değil mi? Rüzgar enerjisi santrali bir yapı değil mi? Türkiye’deki denetim eksikliğinin nelere yol açtığını hepimiz görüyoruz.” Ayrıca, yapı denetim kuruluşlarının ceza hükümlerinden muaf tutulmasının da sorgulanması gerektiğini ifade etti.

    Kişisel Verilerin Korunması

    Günaydın, “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırı birçok düzenleme mevcut. Coğrafi Bilgi Sistemi’nde yer alan veriler, 3’üncü kişilerle paylaşılabiliyor. Bu durum, insanların özel yaşamına dair çok sayıda bilgiyi tehlikeye atıyor. Akıllı şehir uygulamaları kapsamında coğrafi veri toplayan sensörlerin belirsizlikten çıkartılması da son derece sorunlu. Bu tür düzenlemelerin Anayasa’ya aykırı olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

    Devlet Denetleme Kurulu Üzerine

    Günaydın, “Devlet Denetleme Kurulu’na, demokratik bir devlette olmayan yetkiler tanındı. Kamu görevlileri, bir Devlet Denetleme Kurulu üyesi ya da denetçisi tarafından görevden uzaklaştırılabiliyor. Bu durum kabul edilemez. İlgili yasa maddesi oldukça uzun; torba kanunu içerisinde çok sayıda düzenleme var. Devlet Denetleme Kurulu ile ilgili bölümü, 60 günlük süreyi beklemeden, maksimum 2 haftalık bir zaman dilimi içerisinde özel olarak Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacağız” ifadelerini kullandı.