HABER: FATİH ÖZKILINÇ KAMERA: KERİM UĞUR (İZMİR) – Binali Yıldırım’ın Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı döneminde başlatılan ve hâlâ devam eden Tire Belevi yolunun Çayırlı mevkisinde güzergah değişikliği yapılması, vatandaşların tepkisini çekiyor. Projede yapılan değişiklikle, binlerce zeytin, incir ve çam ağacının kesileceğini belirten Çayırlı Mahallesi sakinleri, yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi için yetkililerden yardım talep ediyor.
Özellikle İzmir’de Tire Belevi yolunun, ölüm ve yaralanmalı kazalarla gündeme gelmesi ve mevcut yolun günümüz ihtiyaçlarına cevap vermemesi nedeniyle yenileme çalışmaları sürüyor. Yolun Çayırlı mevkisinde güzergah değişikliği, kırsal Çayırlı Mahallesi sakinleri arasında büyük bir huzursuzluğa neden oldu. Mevcut yolun genişletilmesi beklenirken, yolun mahallenin üstünden geçirilmesi sonucu birçok ağaç ve evin tehlikeye girmesi, vatandaşların endişelerini arttırıyor.
Mahalle sakinlerinden Hüseyin Yıldırım, durumu ANKA Haber Ajansı’na değerlendirerek, “Buradan yolun geçeceğini yeni öğrendik. Ölçümler yapılıyordu ama buradan 700-800 metre gibi bir alanın sadece incirlik ve zeytinlik için kullanılacağını düşünüyoruz. En az 40-45 metre hafriyat alınacak. Biz burada mağdur oluyoruz. Yıllarımı buraya verdim, ailemin rızkını buradan sağlıyorum. Köyün içinden 200 metreye bağlayacakları yerde, neden 700-800 metre ağaçları yok ederek, doğayı tahrip ederek bu yolu geçirmeye çalışıyorlar? Bunu anlamıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızdan, Ulaştırma ve Tarım Bakanlarımızdan buraya gelmelerini ve mağduriyetimizi yerinde görmelerini istiyorum.” dedi.
“Bu Ağaçlar Milli Servet”
Yıldırım, zeytin ve incir ağaçlarının yetişmesi için yıllarını harcadığını belirterek, “Bir ağacın yetişmesi en az 20 yıl alıyor. Üç veya beş yılda olmuyor. Bu ağaçlar milli servet. Ben buradan kazanıyorum, benim yanımda çalışan işçi kazanıyor. Fabrika kazanıyor, tüccar kazanıyor, ihraç oluyor, devlet kazanıyor. Bu benim şahsi çıkarım değil. Ben bugün varım, yarın olmayabilirim. Ama bu ağaçlar bizim geçim kaynağımız. Eğer bu ağaçlar elimizden giderse, kamuoyunun takdirine sunuyorum.” ifadelerini kullandı.
“Devlet Elimden Alıyor”
Mahalle sakini Fethiye Yıldırım ise, “Babamdan kalan bir iki zeytinlik var, onu da devlet elimden alıyor. Çiftçilik zaten bitti. Millet elindeki zeytine, incire sıkı sıkıya bağlı. Şimdi onu da bizden alırlarsa, çocuklarıma ne bırakacağım? Devlet karpuz kesti, karpuzun kabuğunu yine millet ödeyecek. Düz yol varken, bizim köyümüz zaten bir avuç. İki yolun ortasında kalmış durumdayız. Lütfen, bu duruma bir çare bulsunlar.” dedi.
“Bu Yol Buradan Geçmesin”
Yıldırım, yetkililere seslenerek, “Çiftçilik bitti, artık pamuk, darı ekemiyoruz çünkü maliyetler bizi aşıyor. Elimizde kalan tek şey incir ve zeytin bahçemiz. Onları da elimizden alıyorlar. Bu yol buradan geçmesin. Her şey bu milletin sırtına yüklenmesin. Atatürk’ün dediği gibi, ‘Köylü milletin efendisidir.’ Biz olmadan şehirdeki yaşam da devam edemez. Üretecek olan biziz, tüketiciler ise bizden alacak. Bizim sesimizi duysunlar ve bizi ezdirmesinler.” şeklinde konuştu.
“Ağaçların Kesilmesi Günah”
Tülay Yıldırım, kredi ödemeleri olduğunu ve yol için ağaçların kesilmesini istemediğini ifade ederek, “Yol buradan geçmemeli. Kaç yüz tane ağaç gidecek? Günah değil mi? Buraları çalışarak kazandım, hala kredisini ödüyorum. Yol geçsin istemiyorum çünkü bu ağaçlar köklenecek ve ben nereye gideceğim?” dedi.
“Proje Değişikliğine Tepki”
Köy halkı olarak büyük bir mağduriyet içinde olduklarını vurgulayan Sadık Aydoğdu, “Tire Selçuk karayolu projesi, eski başkanımız Sayın Tayfur Çiçek döneminde halka tanıtıldı. Proje, Selçuk’tan hiçbir değişiklik olmadan köyümüze kadar geldi. Ancak köyümüze gelince proje bir anda değişti. Biz bu yolu bu şekilde istemiyoruz. Diğer köyler ve kasabalar aynı güzergahtan geçerken, neden bizim köyümüz bu şekilde hedef alınıyor? Tek talebimiz, aynı güzergahtan geçmeleridir.” dedi.
“Bizi Yok Sayan Bir Yolu İstemiyoruz”
Aydoğdu, yolun güzergahının değiştiğini ağaçların ve evlerin işaretlenmesiyle anladıklarını belirterek, “Yetkililer, ağaçları ve evleri işaretlediler. Artık bu yol, bildiğimiz gibi değil. ‘Burayı yıkıp geçeriz, gerisini devlet halleder’ dediler. Bizi insan yerine koymuyorlar, dinlemiyorlar. Sesimizi duyurmak için her yere başvurmaya karar verdik.” şeklinde konuştu.
“Zeytin Ağaçları Kesilmemeli”
Altı yaşından bu yana mahallede yaşayan Selman Aydoğdu da, “Yol buradan geçerse burada yaşanmaz. Cumhurbaşkanı zeytin ağaçlarını kesmenin yasak olduğunu söyledi. Ancak buranın çoğu zeytin ağaçları ile dolu. Bu yolun buradan geçmesini istemiyorum. Burada yaşamak zorlaşacak.” ifadelerini kullandı.