Haber: Mehmet Rebii Özdemir
(SAMSUN) – Atatürkçü Fikir Derneği Samsun Şubesi, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin genç subaylarının mezuniyet coşkusuyla Başkomutanları Büyük Atatürk’e minnet ve şükranları ile vatana, millete ve Cumhuriyet değerlerine bağlılıklarını haykırmalarının disiplin suçu sayılması asla kabul edilemez” açıklamasını yaptı.
Atatürkçü Fikir Derneği Samsun Şubesi, Gazi Müzesi önünde bir ortaya gelerek teğmenlere takviye daveti yaptı. Şube Başkanı Deniz Gömeç, şunları söyledi:
“Tarihin batı emperyalizmine karşı verilerek zafere ulaştırılan birinci ve tek Ulusal Bağımsızlık Savaşı, Mustafa Kemal Atatürk Başkomutanlığında, bayan, erkek ve çocuk topyekün Türk milletinin azim ve kararı, TBMM’nin sarsılmaz iradesi, şanlı Türk ordusunun kahramanlığı ve her rütbedeki Türk Subayının üstün komuta yeteneği ile kazanılmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri Türk milletinin bağrından kopmuştur ve kuruluşundan itibaren daima Atatürk’e, O’nun ilke ve devrimlerine ve Cumhuriyet değerlerine bağlı kalmıştır. Bu bilinç ve sorumlulukla hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin genç subaylarının mezuniyet coşkusuyla Başkomutanları Büyük Atatürk’e minnet ve şükranları ile vatana, millete ve Cumhuriyet değerlerine bağlılıklarını haykırmalarının disiplin suçu sayılması asla kabul edilemez.
Özellikle belirtmek isterim ki kendisini Mustafa Kemal’in askeri olarak gören büyük topluluğumuzun üyelerine teğmenlerin özel hayatlarına, Mahruki’nin özel hayatına bakıldığında ismi bebek katili, çete üyesiyle, çete ve benzeri cemaat tarikat üyesiyle şaibeli olan kimseyle fotoğraflarının veya video görüntülerinin olmadığını görüyor ve bunlardan gurur duyuyoruz. Gündeme ek olarak yine genel kurul üyemiz Nasuh Mahruki’nin, toplumsal medyada yapmış olduğu bir açıklamasından ötürü kendisinin tutuklandığı da üzülerek öğrendik ve tutukluluk halinin devam ettiğini de biliyoruz. Kendisinin yaptığı açıklamalarda incelendiğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin hali hazırda bulunduğu ekonomik ve toplumsal durumu özetlediğini ve bu mevzuda büyüklerimizi tedbir almaya davet ettiğini ve münasebetiyle açıklamalarıyla hiçbir cürüm ögesi olmadığını görüyoruz.
Kişi hak ve özgürlüklerini hiçe sayan zihniyetine, belediyelere kayyum atamak suretiyle millet iradesine ipotek koyan bir zihniyet hangi gayelerle bunları yaptıklarını açıklamalıdır. Haklarında isnat edilen cürümlerinin ortaya konulması kayyum gerektiren açıkça ortaya konulması gerekmektedir. Aksini milletimizin vicdanı kabul etmeyecektir. Bizler milletin birliği beraberliği için çalışan her kişinin, her kurumun yanında olmaya devam edeceğiz. Görüyoruz ki Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emanet ettiği evet dayattığı değil, şahsen korumak üzere bizlere emanetini vasiyet ettiği laik, demokratik Türkiye çizgisinden çıkmayacağımızı ve bundan asla vazgeçmeyeceğimizi Kuvayımilliye ruhuyla bir kez daha buradan üyelerimiz ismine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ismine haykırıyorum.”