Nöbetçi Eczaneler
Alev Alatlı: Bir Düşünür, Bir Yazar
Ünlü yazar ve düşünür Alev Alatlı, bir yıl önce bugün hayatını kaybetti. Ölüm yıldönümünde kendisini sevgi ve saygıyla anıyoruz. Alev Alatlı, Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunan bir yazar, akademisyen, eğitimci ve siyaset bilimcisidir.
Alev Alatlı, 16 Eylül 1944 tarihinde Ankara’da dünyaya gelmiştir. Eğitim hayatına, babası Ertuğrul Alatlı’nın askeri ataşe olarak görev yaptığı Tokyo’da başlamıştır. Liseyi burada tamamladıktan sonra, Ekonomi ve İstatistik lisansını Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) almıştır. Yüksek lisansını ise Fulbright bursu ile gittiği Vanderbilt University’de (Nashville, Tennessee) Ekonomi ve Ekonometri alanında tamamlamıştır.
Akademik kariyerine İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğretim görevlisi olarak başlayan Alatlı, Devlet Planlama Teşkilatı’nda kıdemli ekonomist olarak da görev yapmıştır. Kaliforniya Üniversitesi ile birlikte psiko-dilbilim araştırmaları yürütmüştür. Alev Alatlı’nın çalışmaları genellikle siyaset bilimi, kültür tarihi ve dil konularına odaklanmaktadır. Ayrıca, birçok eseri Türkçe’ye çevirmiştir.
Siyasi görüşleri ve eleştirileri ile tanınan Alatlı, Türkiye’de güncel meseleler hakkında sıkça yazılar kaleme almıştır. 2014 yılında Edebiyat alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görülmüştür. 2018 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, 24 Haziran seçimlerinin ardından oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu’na üye olarak atanmıştır. Alev Alatlı, 2 Şubat 2024 tarihinde Ankara’da KOAH hastalığı nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yummuştur.
İnteraktif Düşünce ve Alev Alatlı
Batılı entelektüeller için Avrupa Fikri, bir standart olarak görülmektedir. Hangi düşünceyi benimsemiş olurlarsa olsunlar, birleşik bir Avrupa için çabalamaktan geri durmamaktadırlar. Batı kültürünün dirliğinin, politikacıların yanlışlarıyla bozulmasını kabul etmemekte ve bu durumu zedelemekten kaçınmaktadırlar.
1985 yılında Avrupa’nın önde gelen ressamlarından Joseph Beuys, Anselm Kiefer, Jannis Kounellis ve Enzo Cucchi, Basel’de “Bir Katedral İnşa Etmek” başlığı altında toplandıklarında yalnızca resim sanatını tartışmamışlar, aynı zamanda Avrupa’nın poetik ve politik durumunu ele almışlardır. Anselm Kiefer, Batı’nın birliğinin Amerika Birleşik Devletleri’nin politikalarıyla yara aldığını ifade etmiştir. Bu durum, Batı kültürünün bir bölünmeye doğru gittiğini göstermektedir. Aynı endişe, Jürgen Habermas tarafından “Bölünmüş Batı” kitabında on beş yıl sonra en üst perdeden vurgulanmıştır.
Despotik Tutumlar ve Entellektüel Sorumluluk
Batı kültürünün önde gelen isimleri ve eserleri, Avrupa’nın geleceği konusunda bir kaygı taşımaktadır. Örneğin; Edgar Morin “Avrupa’yı Yeniden Düşünmek”, Zygmunt Bauman “Avrupa, Bitmemiş Bir Macera”, Jacques Derrida “Öteki Hedef” gibi eserleri ile bu endişeyi dile getirmişlerdir. Batılı entelektüeller için “Avrupa Fikri” üzerine düşünmek ve yazmak, standart bir entelektüel sorumluluk olarak kabul edilmektedir. Ancak, Türkiye için benzer bir endişeyi taşıyanlar, çeşitli despotik tutumlarla karşılaşabilmektedir.