Afyonkarahisar’da Sarı Serum Uygulamasının Tehlikeleri ve Riskleri

Afyonkarahisar’da Sarı Serum Uygulamasının Tehlikeleri

Afyonkarahisar’da umre hazırlığı yapan Mehmet Gündoğan (38), gribe yakalandıktan sonra özel bir klinikte uygulanan “sarı serum” tedavisi sonucunda trajik bir şekilde hayatını kaybetti. Bu olay, sarı serum uygulamasının potansiyel tehlikelerine dair endişeleri yeniden gündeme getirdi. Kış aylarının gelmesiyle birlikte, üst solunum yolu enfeksiyonlarından muzdarip olanların sıkça tercih ettiği bu tedavi yönteminin aşırı şekilde suistimal edildiğine dikkat çeken aile hekimi Uzm. Dr. Didem Altay Gazi, “Bu tür uygulamalar mutlaka bir doktor muayenesinden sonra yapılmalı ve sadece acil servis ya da acil müdahale yapabilecek klinik ortamlarında gerçekleştirilmelidir.” şeklinde uyarıda bulundu.

Dr. Gazi, bağışıklığı güçlendirmek amacıyla uygulanan sarı serumun, halk arasında “atom” veya “kokteyl” olarak da bilinen bir ilaç karışımı olduğunu ifade etti. “İçeriğindeki B ve C vitaminleri sayesinde enerji artırarak bağışıklığı kuvvetlendirir. Ağrı kesici ve ateş düşürücülerle birlikte semptomları azaltma işlevi görür. Eğer bakteriyel bir enfeksiyon söz konusuysa, antibiyotikler; kusma durumunda ise bulantı önleyici ilaçlar ve mide koruyucular eklenir. Ayrıca, bu ilaçların neden olabileceği alerjik reaksiyonları önlemek için antihistaminikler de ilave edilebilir. Ancak, tüm bu ilaçlar dengeli elektrolit içeren serumla damar yolundan uygulanır ve tek başına tedavi edici değildir; belirtileri hızlı bir şekilde düzeltmek için kullanılır.” değerlendirmesinde bulundu.

Sarı Serumun Riskleri

Sarı serumun masum bir tedavi yöntemi olmadığını vurgulayan Dr. Gazi, şu önemli noktalara değindi:

• Uygulama sırasında veya birkaç saat içinde içeriğindeki ilaçlara karşı ciltte kızarıklık gibi hafif reaksiyonlardan, solunum durmasına kadar gidebilecek ciddi alerjik reaksiyonlar gelişebilir.
• Bu nedenle, sarı serum uygulaması evde veya acil müdahale imkânı olmayan yerlerde kesinlikle yapılmamalıdır.

Özellikle bu tür uygulamaların dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirten Dr. Gazi, halkı bu konuda bilinçlendirmek adına çalışmaların artırılması gerektiğini vurguladı.

Kaynak: Ziyneti Kocabıyık