İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından gerçekleştirilen testler sonucunda “çok riskli” olarak değerlendirilen Avcılar’daki bir bina, kentsel dönüşüm kapsamına alındı. Yıkım çalışmalarına katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu süreçte önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, “Kentsel dönüşüm, bir marka yarışı ya da bir sistem yarışı değildir. Bizler, birlikte tedbir alarak insanların yaşamını bir an önce kurtarma yarışına dönüşerek hareket etmeliyiz,” dedi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan hızlı tarama testi sonucunda E sınıfı olarak nitelendirilen ve çok riskli olduğu belirlenen 1981 yapımı binaların yıkım çalışmalarına katıldı. Yıkım sırasında İmamoğlu’na, Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Murat Yün ve Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara da eşlik etti. Yıkım çalışmaları esnasında İmamoğlu’na bilgi veren Murat Yün, hızlı tarama yöntemi ile bugüne kadar 13 bin kişinin yaşadığı 371 binanın yıktırıldığını aktardı.
Kentsel Dönüşüm Sürecinin Önemi
İBB Başkanı İmamoğlu, kentsel dönüşüm ile ilgili süreçlerin kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, “Hepimiz biliyoruz ki depremle ilgili sürecin zamanı, bugünü, 1 saat sonrası, yarını yok. Her an yaşayabileceğimiz bir afetten bahsediyoruz. Böyle bir organizasyonun kurulabilmesi için çok çaba sarf ettiğimizin altını çizmek isterim. Bu noktada özellikle deprem konseyi dediğimiz organizasyonun önemi ortaya çıkıyor. Bu işin koordinasyonunun bakanlık tarafından yürütülmesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ana partneri olması ve ilçe belediyelerinin de bu sürece etkin bir şekilde katılması gerektiğini defalarca ilettik,” şeklinde konuştu.
İmamoğlu, kentsel dönüşümün bir yarış değil, bir dayanışma süreci olması gerektiğini belirterek, “Kentsel dönüşüm, bir marka yarışı ya da bir sistem yarışı değil. Birlikte tedbir alarak insanların yaşamını bir an önce kurtarma yarışına dönüştürerek hareket etmeliyiz,” ifadelerini kullandı.
İmar Süreçleri ve Kamu Bankaları
İmamoğlu, “Bakanlığın sağladığı kira desteğine ek olarak, İstanbul’un özel durumuna yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Bu süreçte kamu bankalarının, özellikle KİPTAŞ’ın projelerine konut kredisi vermesi gerektiğini düşünüyoruz. KİPTAŞ, konut sektöründe en itibarlı ve pozitif algıya sahip kuruluşlardan biri. KİPTAŞ’a konut kredisi verilmemesi, anlaşılır bir durum değil,” dedi.
İmamoğlu, geçmişte yapılan imar uygulamalarının etkilerine de dikkat çekerek, “Elde edilen rantların üçte biri harcansa, İstanbul’da riskli bina kalmazdı. Bu şehirde kimsenin cebine rant şeklinde girecek tek bir adım atmadık. Meseleyi kamusal alanda çözüme kavuşturmak için imarla ilgili şeffaf süreçler yürütüyoruz ve yürütmeye devam edeceğiz,” diye ekledi.
Son olarak, “Biz toplumu düşünüyoruz, bazıları ise sadece bir avuç insanı. Bu sonsuz ve kararlı mücadeleye devam edeceğiz. Haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı bir milim geri adım atmayacağız. Milletimize hizmet etmek için hangi kurum nereye çağırırsa, oraya koşa koşa gideriz. Bu alanda kararlı bir ekibiz,” şeklinde sözlerini tamamladı.