Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Kanser Riskini Azaltmak İçin Beslenme Önerileri

    Kanser riskini azaltmak için doğru beslenmenin önemi büyüktür. Bu yazıda, sağlıklı gıdalar, besin dengesi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kanser riskini nasıl azaltabileceğinizi keşfedin. Sağlıklı bir yaşam için beslenme ipuçları burada!

    Kanser riskini azaltmak için doğru beslenmenin önemi büyüktür. Bu yazıda,

    Kanser Riskini Artıran Beslenme Faktörleri

    İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Betül Demirbaş, sağlıklı ve dengeli bir beslenme şeklinin, kanser riskini önemli ölçüde etkilediğine dikkat çekiyor. Özellikle meme, kalın bağırsak-rektum ve kan kanserleri, obez bireylerde normal ağırlıkta olanlara oranla daha sık görülmektedir. Bu nedenle, sağlıklı vücut ağırlığına ulaşmak ve bunu korumak büyük önem taşımaktadır.

    Demirbaş, günlük en az beş porsiyon sebze ve meyve tüketilmesini, beslenme alışkanlıklarında tam tahıllı besinler ve kurubaklagilleri daha sık kullanmayı, enerji yoğunluğu düşük besinleri tercih etmeyi ve düzenli egzersiz yapmayı öneriyor.

    Dünya Kanser Raporu ve Gelecek Öngörüleri

    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) tarafından her dört yılda bir hazırlanan Dünya Kanser Raporu, bu yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü vesilesiyle güncellenmiştir. Dr. Demirbaş, 2024 yılında yayınlanacak olan raporda, 2022 yılında 20 milyon yeni kanser teşhisi konulduğu ve bu hastalık nedeniyle 9,7 milyon ölümün gerçekleştiği bilgisini paylaşarak, “2050 yılına gelindiğinde dünyada 35 milyondan fazla yeni kanser vakası olacağı öngörülmektedir” dedi.

    Kansere Yakalanma İhtimali

    Dünya genelinde, her 5 kişiden 1’inin kansere yakalandığını, 9 erkekten 1’i ve 12 kadından 1’inin bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Demirbaş, “2022 yılında en sık görülen kanser türleri arasında akciğer kanseri, meme kanseri, kolorektal kanser, prostat ve mide kanseri bulunmaktadır. Türkiye’de ise 2022 yılında 240 bin 13 yeni kanser vakası tespit edilmiştir” şeklinde bilgi verdi.

    Kanser ve Beslenme İlişkisi

    Günlük yaşamda kanser riskini artıran veya azaltan birçok faktör bulunmaktadır. Demirbaş, bunlar arasında sigara kullanımı, aşırı alkol tüketimi, bakteri ve virüs enfeksiyonları, yüksek miktarda pestisit ve yapay kimyasallara maruz kalma, radyasyona maruz kalma, yüksek yağlı besinlerin aşırı tüketimi, yetersiz sebze ve meyve alımı, yetersiz posa tüketimi, olumsuz çalışma koşulları ve tuzlanmış, tütsülenmiş yiyeceklerin fazla tüketimi gibi faktörlerin yer aldığını vurgulamaktadır. Ayrıca, fiziksel hareketsizlik, fazla kilolu veya obez olmanın da kansere yakalanma riskini artırdığına dikkat çekti.

    Yağlı Besinler ve Rafine Gıdalar

    Demirbaş, özellikle obez bireylerde meme, kalın bağırsak-rektum ve kan kanserlerinin daha fazla görüldüğünü vurgulayarak, “Aşırı yağ tüketimi obeziteye yol açmakta ve bu durum, kanser yapıcı maddelerin vücuda alınmasına neden olmaktadır. Rafine unların fazla tüketimi ise kolorektal, mide, üst sindirim sistemi, meme ve tiroid kanserleri riskini artırmaktadır” dedi.

    Kanserin Beslenme Üzerindeki Etkileri

    Beslenme şeklinin kanser oluşumundaki etkisi büyükken, kanserin kendisinin de bireyin beslenme durumunu olumsuz etkileyebileceğini belirten Demirbaş, “Kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi yöntemleri metabolizmayı etkileyerek, besin öğelerine ve enerjiye olan gereksinimi artırmaktadır. Hem tedavi süreçlerinin yan etkileri hem de hastalığın kendisi, besin alımını ve kullanımını olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.

    Kanserden Korunmak İçin Beslenme Önerileri

    Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Betül Demirbaş, kanserden korunmak için şu beslenme önerilerini sıraladı:

    • Sağlıklı vücut ağırlığına ve bel çevresine ulaşmak, bu ağırlığı korumak.
    • Mevsiminde taze sebze ve meyveler seçerek, günde en az beş porsiyon (400-800 gram) tüketmek ve bunları iyice temizlemek.
    • Posa alımını artırarak (günde 25-35 gram), yeterli lif almak.
    • Süt ve süt ürünlerini günde en az 2 porsiyon tüketmek.
    • Kafein içeren yiyecek ve içeceklerin tüketimini sınırlamak (günlük toplam kafein alımı ≤ 400 mg olacak şekilde).
    • Enerji yoğunluğu düşük besinleri tercih ederek, fast-food tarzı yiyecekleri azaltmak veya hiç tüketmemek.
    • Beslenmede tam tahıllı ürünlere ve kurubaklagillere daha fazla yer vermek.
    • Günlük toplam enerjinin yüzde 30’undan fazlasını yağlardan almaktan kaçınmak.
    • Kırmızı et yerine beyaz et (tavuk, balık, hindi) tercih etmek ve kırmızı eti sınırlamak (≤ 3 porsiyon/hafta, ≤ 80 gram/gün).
    • Basit şekerleri (şekerli içecekler ve çay şekeri gibi) azaltmak veya tamamen kaldırmak, kompleks karbonhidratları tercih etmek.
    • Sigara ve alkol tüketiminden kaçınarak düzenli egzersiz yapmak.
    • Besinleri saklama koşullarına dikkat ederek küf ve mantar oluşumunu engellemek.
    • Katkı maddesi içeren gıdalardan uzak durmak.
    • Tütsülenmiş gıdalar ve kızartma yerine haşlama, buğulama ve fırında pişirme gibi yöntemleri tercih etmek.
    • Tuz içeriği yüksek besinlerden, örneğin turşu ve salamura gibi gıdalardan kaçınmak.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı