Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Türkiye’nin Ramsar Sözleşmesi Kapsamındaki Sulak Alanları ve Koruma Çalışmaları

    Türkiye’nin Ramsar Sözleşmesi kapsamındaki sulak alanları, ekosistem sağlığı ve biyolojik çeşitliliğin korunması için büyük öneme sahiptir. Bu içerikte, bu alanların korunma çalışmaları ve önemi ele alınmaktadır.

    Türkiye'nin Ramsar Sözleşmesi kapsamındaki sulak alanları, ekosistem sağlığı ve biyolojik

    Türkiye’nin Ramsar Sözleşmesi Kapsamındaki Sulak Alanları

    1977 yılında yürürlüğe giren ve 170 ülkenin imzaladığı Ramsar Sözleşmesi’ne dahil olan Türkiye, bu kapsamda 14 Ramsar alanına ev sahipliği yapmaktadır. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Ülkemizde 59’u ‘ulusal önemi haiz sulak alan’, 58’i ‘mahalli önemi haiz sulak alan’ olmak üzere toplamda 1 milyon 186 bin 466 hektar büyüklüğünde 131 yer, sulak alan ilan edilerek koruma altına alınmıştır.” açıklamasında bulundu.

    Sulak Alanların Ekosistem ve Ekonomi Üzerindeki Önemi

    Yağmur ormanlarından sonra biyolojik olarak en verimli ekosistemler arasında yer alan sulak alanlar, ekolojik dengeyi sağlamada ve biyolojik çeşitliliği korumada kritik bir rol oynamaktadır. Yumaklı, bu alanların aynı zamanda hem yöre hem de ülke ekonomisine önemli katkılar sağladığını vurguladı.

    Ramsar Sözleşmesi’nin Türkiye İçin Önemi

    Ramsar Sözleşmesi'nin Türkiye İçin Önemi

    Sulak alanların korunması ve geliştirilmesi konusundaki sorumlulukların önemine dikkat çeken Yumaklı, Türkiye’nin 1994 yılında Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi’ne (Ramsar Sözleşmesi) dahil olduğunu hatırlattı. 30 yıllık süreçte, Türkiye’nin toplamda 184 bin 487 hektar büyüklüğündeki 14 sulak alanı sözleşme listesine Ramsar alanı olarak eklediğini ifade etti.

    Yürütülen Koruma Çalışmaları

    Yürütülen Koruma Çalışmaları

    Bakanlık tarafından yürütülen çeşitli çalışmalara da değinen Yumaklı, şu bilgileri aktardı: 2002 yılında yapılan mevzuat revizyonu çerçevesinde, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 9. maddesi (e) bendi ile sulak alanların doldurulması ve kurutulması yasaklanmıştır. Aynı yıl yürürlüğe giren Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği, sulak alanlarla ilgili koruma ve kullanım ilkelerini belirlemiş, koruma bölgelerinin tespit edilmesi ve uygulama esasları ile Ramsar alanlarının ilan sürecini düzenlemiştir.

    • Yönetmelikle oluşturulan Ulusal Sulak Alan Komisyonu, sulak alanlar ve tabiat koruma konularında ilgili kurumlardan oluşan ilk komisyon olmuştur.
    • Ülkemizde, 59’u ‘ulusal önemi haiz sulak alan’, 58’i ‘mahalli önemi haiz sulak alan’ olmak üzere toplam 131 yer, sulak alan ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

    Sulak Alanların Rehabilitasyonu

    Sulak Alanların Rehabilitasyonu

    Bozulan sulak alanların rehabilitasyonu yönündeki çalışmalara da dikkat çeken Yumaklı, “Kayseri Sultansazlığı, Antalya Avlan Gölü, Konya Ereğli Sazlığı ve Afyonkarahisar Karakuyu Sazlıkları, rehabilitasyon çalışmaları yapılan alanlardan bazılarıdır. 2024’te Düzce Efteni Gölü’nde rehabilitasyon çalışmalarına başlanacak ve bu yıl sonuna kadar tamamlanması hedeflenmektedir. Rehabilitasyon çalışmalarının ardından Efteni Gölü’nün büyüklüğünün 180 hektardan yaklaşık 360 hektara çıkması planlanmaktadır.” şeklinde bilgi verdi.

    Kaynak: Anadolu Ajansı (AA)