Kahramanmaraş’ta Yaşanan Trajedi: Emre Bozkurt’un Acı Hikayesi
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremler, birçok insanın hayatını alt üst etti. Bu felakette, 31 yaşındaki Emre Bozkurt, eşi Aynur (30) ve çocukları Arya Beren (5) ile Egemen’in (3) hayatını kaybetmesiyle büyük bir acı yaşadı. Depremin ardından, ailesinin mezarını her gün ziyaret eden Bozkurt, kayıplarının acısını dindirmeye çalışıyor.
“Asrın felaketi” olarak adlandırılan depremin ardından, Onikişubat ilçesindeki Karamanlı Mahallesi’nde bulunan Şeyh Şamil Apartmanı’nın enkazından yaklaşık 7 saat sonra kurtulan Bozkurt, eşi ve çocuklarının cansız bedenlerine ise üç gün sonra ulaşabildi. Bu acıyı ilk günkü gibi kalbinde taşıyan baba, 2 yıldır Kapıçam Şehir Mezarlığı’nda ailesinin mezarına çeşitli hediyeler bırakıyor ve işten çıktıktan sonra kalan zamanının büyük bölümünü burada geçiriyor.
Emre Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depremden bu yana yaşadığı acının değişmediğini vurguladı. Eşi ve çocuklarının sevdiği şeyleri mezarlığa getirerek onların anısını yaşatmaya çalıştığını belirten Bozkurt, “İki yıl oldu, her gün buradayım. İşten çıkıyorum, yine onlar varmış gibi buraya geliyorum. Eşim kahveyi çok severdi, çocuklarıma da elim boş gidemediğim için onların da sevdiği yiyecek ve içecekleri alıyorum.” dedi.
Bu acının başka bir acı olduğunu ve değişmeyeceğini ifade eden Bozkurt, “Dün de aynıydı, bugün de aynıyız, yarın da aynı olacağız. Rakamlar hiçbir anlam ifade etmiyor. Çocuklarım, 6 Şubat’ta gittikleri yaşta kaldılar. Ben onların büyüdüklerini göremedim. ‘Hayat devam ediyor’ cümlesi, benim için çok ağır bir cümle.” şeklinde konuştu.
Yemeklerin Lezzeti ve Dua
Bozkurt, amacının eşine ve çocuklarına daha fazla dua göndermek olduğunu dile getirerek, “O günden bugüne ağzıma koymadığım lokmalar var. Eşimle çocuklarıma bir dua fazladan gönderebilirsem, benim amacım, gayem o.” ifadelerini kullandı. Yaşadığı derin acıyı tam olarak anlatmanın zor olduğunu belirten Bozkurt, “Eşim yemek yaparken, onun yaptığı yemeklerin lezzeti değişmesin diye yiyemediğim yemekler var.” dedi.
Aile Anıları ve Hatıralar
Kaybettiği ailesinin hatıralarını yaşatmak için her gün aynı ritüelleri sürdürdüğünü söyleyen Bozkurt, “İşten eve gittiğimde eşimle sohbet ederdik. Şimdi yine onun yanındaymışım gibi konuşuyorum. Çocuklarımla burada bazen saklambaç oynuyorum. Belki onları görebiliyordur diye düşünüyorum.” dedi. Ayrıca, bazen mezarın başında gitmek zorunda olduğu için dönüp tekrar gelme ihtiyacı hissettiğini de belirtti.
Bozkurt, “Dünyanın en güzel şeyi evlat sevgisiyse, dünyanın en acı şeyi de evlat acısıdır.” diyerek hislerini dile getirdi.
Acının Sürekliliği
6 Şubat yaklaşırken acının tekrarlandığını ifade eden Bozkurt, “O anı tekrar yaşayacakmış gibi oluyorsunuz. Acı değişmiyor, acı sabit kalıyor. Çünkü canınız, ciğeriniz, yani nefesini nefesinde hissettiğin ailen, evlatların yok.” şeklinde duygularını aktardı. Eşi ve çocuklarıyla geçirdiği günleri ve anılarını unutmadığını belirten Bozkurt, “O günden bugüne her gün eşimin kahvesini yaptım, çocuklarımı sevdiği şeyleri getirdim. Bende hiçbir şey değişmedi.” dedi.