Filistinliler, Cenin’deki Zor Günlerini Anlatıyor
İsrail’in 10 gündür aralıksız sürdürdüğü saldırılar, işgal altındaki Batı Şeria’nın Cenin kenti ve Cenin Mülteci Kampı’nda yaşayan Filistinlilerin hayatlarını derinden etkilemiş durumda. Yerlerinden edilen bu insanlar, İsrail’in 2002 yılında gerçekleştirdiği Cenin Kampı operasyonlarından daha zor günler geçirdiklerini ifade ediyorlar.
Filistin ve İsrail Meseleleri Uzmanı Ahmed Ebu el-Heyca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “İsrail’in 2. İntifada sürecinde başlattığı askeri operasyon sırasında Cenin Mülteci Kampı büyük ölçüde tahrip oldu. Ancak günümüzdeki saldırılarda, Filistinlilerin büyük bir kısmı evlerini terk etmek zorunda kalıyor ve 2002’de böyle bir durumla karşılaşmamıştık.” dedi.
Cenin kentindeki sığınma merkezlerinden birinde yaşayan yerinden edilmiş Filistinliler, İsrail ordusunun kendilerini evlerini terk etmeye zorladığını dile getiriyor. Altyapının ve evlerin yıkılması nedeniyle çocuklarının güvenliği konusunda endişe duyduklarını belirten bu insanlar, zorunlu olarak talimatlara uymak zorunda kaldıklarını ifade ediyorlar.
İsrail’in Yediot Ahronot gazetesinin haberine göre, Cenin Mülteci Kampı’nda son bir hafta içinde yaklaşık 60 bina yıkıldı. Haberde, kampta yapılan incelemeler sonucunda, yıkımın geniş çapta olduğu ve kampın şu anda harabe halde olduğu belirtildi. Filistin resmi haber ajansı WAFA ise, İsrail ordusunun kampa yönelik saldırılarında yaklaşık 100 evin yıkıldığını, bazı evlerin ise ateşe verildiğini ve çoğu Filistinlinin bölgeyi terk etmek zorunda kaldığını bildirdi.
Cenin Belediye Başkanı Muhammed Cerrar, daha önce AA muhabirine yaptığı açıklamada, “İsrail tarafından yerinden edilen Filistinli aile sayısı 3 bin 200’e ulaştı ve yaklaşık 15 bin kişi yerlerinden edildi. Ancak kaç kişinin yerlerinden edildiğine dair kesin bir bilgi yok.” şeklinde konuştu. Bazı yerel kurumların tahminlerine göre, kampta hala acil müdahaleye ihtiyaç duyan yaklaşık 70 insani vaka ve Filistinli aile bulunmaktadır. Cerrar, İsrail ordusunun evlerinde bulduğu herkese hakaret ederek kamptan ayrılmaya zorladığını kaydetti.
Cenin’deki Filistinlilerin Yaşadığı Zorluklar
Görme Engellilere Bakım Derneği Başkanı Yasin Ebu Surur, derneğin merkezinde yaptığı incelemelerde, merkezdeki yaklaşık 85 yerinden edilmiş kişinin İsrail askerleri tarafından Cenin’deki evlerini terk etmek zorunda bırakıldığını söyledi. Ebu Surur, “Çok sayıda kişi bize ulaştı. Ancak yerimiz kalmamıştı. Burası, belirli bir sayı için ayrılmış ve kapasite dolana kadar her aileyi bir odaya yerleştirdik.” diyerek birçok ailenin çevre beldelerdeki akraba ve dostlarına sığınmak zorunda kaldığını aktardı.
Dernek, yerinden edilmiş ailelere yiyecek ve içecek sağlamaya çalışıyor; gençler, kampın çocuklarına oyun alanında çeşitli etkinlikler düzenliyor ve hayırseverlerden bağışlar alıyor. Cenin Kampı’nın Mahyub Caddesi sakinlerinden Filistinli Yusuf Şureym, hem Filistin güvenlik güçlerinin hem de İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle 64 gündür evinden uzakta olduğunu ifade etti. İki oğlu İsrail cezaevlerinde tutuklu, bir oğlu ise İsrail tarafından öldürülmüş olan Şureym, “Bugün 2002’deki Cenin Kampı savaşında yaşadığımız durumdan daha zor bir durum yaşıyoruz. Bu saldırı daha geniş kapsamlı ve Filistinlilerin çoğu İsrail ordusu tarafından kamptan kovuldu.” dedi.
Şureym, İsrail ordusunun kuşatması nedeniyle kampta ne olup bittiğini, evinin durumunu bilmediğini belirterek, “Gazze’deki olaylar (İsrail soykırımı) korkunç bir şey, İsrail, Cenin kampında da büyük bir şey yapıyor.” diye ekledi. Kampta yaşanan yıkım konusunda endişeli olduğunu dile getiren Şureym, “Hayatım boyunca kamptaydım, ailemi orada kurdum ve kamptan başka alternatifim yok.” şeklinde konuştu.
Yardım kuruluşlarının sağladığı kıyafetlere bakan Filistinli kadın Umm Rami, “Yaşananlar çok zordu. Beş gün evde kaldık, sonra İsrail ordusu evi terk etmemizi istedi ve su, yiyecek ve elektrik eksikliği yaşadığımız bir durumda bizi evlerimizi terk etmeye zorladı.” dedi. İsrail ordusuna ait buldozerlerin tamamen tahrip ettiği yollardan yürüyerek kente ulaşabildiklerini aktaran Umm Rami, “Yolda her şey yıkılmıştı. İsrail ordusu bizi kampın batı tarafından çıkmaya zorladı.” ifadelerini kullandı.
Umm Rami, İsrail askerlerinin kurduğu noktalarda kimlik kontrolü yaptığını belirterek, çok sayıda gencin, İsrail askerlerince herkesin gözü önünde önce hakarete uğradığını, ardından gözaltına alındığını aktardı. İkinci İntifada’dan bu yana çok defa evini terk etmek zorunda kalan Umm Rami, “Bu sefer durum farklı, çünkü İsrail ordusu her şeyi yıkıyor.” diyerek endişesini dile getirdi.
Cenin Mülteci Kampı’na tepeden bakan bir sığınma merkezinde kalan Umm Rami, “Buradan İsrail ordusunun saldırıları sonucu evlerden çıkan patlama seslerini duyuyor, dumanları görüyoruz.” dedi. Ülkesine bağlılığını vurgulayan Umm Rami, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Şimdi evime dönebilseydim dönerdim. Kampı terk etmeyeceğiz. Geri döneceğiz ve İsrail işgal devletinin yıktığını yeniden inşa edeceğiz.”
İsrail’in Cenin’e Saldırıları ve Kuşatması
Gazze’de varılan ateşkesin 19 Ocak Pazar günü yürürlüğe girmesinin ardından, İsrail ordusu 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine “Demir Duvar” adını verdiği bir saldırı başlattı. Bu saldırılarda şu ana kadar 17 kişi hayatını kaybetti, 50 Filistinli yaralandı. İsrail, Cenin’de sürdürdüğü şiddetli saldırılarını 27 Ocak Pazartesi günü Tulkerim’e taşımıştı.
İsrail ordusu, Batı Şeria’nın kuzeyinde yürüttüğü saldırılarda ulaşım, su, elektrik ve iletişim altyapısına zarar veriyor ve bölgedeki evleri yıkıyor. İsrail’in ABD’nin desteğiyle, Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana, işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda önemli bir artış yaşanıyor. Söz konusu dönemde Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te, İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 892 Filistinli hayatını kaybetti.