Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    UNRWA’nın Faaliyetlerinin Son Bulması ve Filistinli Mültecilerin Durumu

    UNRWA’nın faaliyetlerinin sona ermesi, Filistinli mültecilerin yaşam koşullarını nasıl etkiliyor? Bu içerikte, mültecilerin karşılaştığı zorluklar ve uluslararası toplumun rolü ele alınıyor.

    UNRWA'nın faaliyetlerinin sona ermesi, Filistinli mültecilerin yaşam koşullarını nasıl etkiliyor?

    Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA), İsrail ve işgal altındaki Doğu Kudüs’teki faaliyetlerinin 30 Ocak 2024 tarihinde sona ermesi, Filistin topraklarındaki yaklaşık 2,5 milyon mültecinin hayatını ciddi şekilde tehdit ediyor. 1948’de İsrail’in kurulmasıyla birlikte Filistinliler, bu dönemi “Büyük Felaket” (Nekbe) olarak adlandırıyor. Zorunlu göçle karşılaşan 800 binden fazla mülteciye yardım etmek amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1950 yılında UNRWA kuruldu.

    UNRWA, Filistin topraklarındaki çalışmalarını Doğu Kudüs’teki genel merkezinden yürütüyor. Ancak, İsrail Meclisi’nin 28 Ekim 2023’te kabul ettiği yasa ile, 74 yıl sonra bu ajansın faaliyetleri yasaklandı. UNRWA’nın İsrail’deki çalışmaları ve Tel Aviv makamlarıyla iletişim ve koordinasyonu engelleyen bu yasa, 30 Ocak’ta yürürlüğe girecek.

    Doğu Kudüs’teki UNRWA’nın Genel Merkezi’nde, AA muhabirinin sorularını yanıtlayan UNRWA Kıdemli İletişim Yöneticisi Jonathan Fowler, İsraillilerin merkezin önünde kutlama çağrısı yaptığını belirterek, “(30 Ocak) Perşembe, burada kötü bir şey olma ihtimali çok büyük. Personelimizi, tesislerimizi, belgelerimizi, sahip olduğumuz hiçbir şeyi riske atamayız.” ifadesini kullandı.

    Fowler, diplomatik olarak korunan yerleşkede, İsrailli yetkililerin yerleşim birimleri ve alışveriş tesisleri inşa etme planlarını açıkladıklarını, alanın 1951’de Ürdün’den kiralandığını ve siyasi kontrolün değişmesinin bu kira kontratını etkilemeyeceğini dile getirdi.

    Yerleşkenin Tehlikeleri ve Güvenlik Önlemleri

    Fowler, yerleşkenin İsrail tarafından basılma riskiyle karşı karşıya olduğunu aktararak, önemli belgeleri zarar görmemesi ve dijitalleştirilmesi için Ürdün’ün başkenti Amman’a taşıdıklarını, ihtiyaç duyulmayan belgeleri ise imha ettiklerini kaydetti. Doğu Kudüs’teki merkezde çalışan personelin büyük çoğunluğunun Batı Şeria’dan geldiğini ve saldırıların başlamasıyla İsrail’e girmelerinin yasaklanması nedeniyle uzaktan çalışmak zorunda kaldıklarını ifade etti.

    Fowler, “İsrail’in hayata geçireceği yasayı hala anlamadık. Personelin evden çalışmaya devam edip edemeyeceğini bilmiyoruz.” dedi. Güvenlik nedeniyle Ajans’ın okullarının ve eğitim tesislerinin pazar gününe kadar kapalı tutulacağını belirten Fowler, bu süreçte yasanın nasıl işletileceğini anlamaya çalışacaklarını, sağlık kurumlarının ise faaliyet göstermeye devam edeceğini ifade etti.

    • Doğu Kudüs’te, Ajans’ın tıbbi hizmetlerinden faydalanan 70 bin kişi var.
    • Eğitim sisteminden faydalanan binden fazla öğrenci bulunuyor.

    Fowler, “Eğer biz görevimizi yerine getiremiyorsak, bunları yapmak İsrailli yetkililerin sorumluluğu haline gelir.” dedi.

    Batı Şeria ve Gazze Üzerindeki Etkiler

    Fowler, bu kararın işgal altındaki Batı Şeria ve insani yardıma en fazla ihtiyaç duyulan anda Gazze’yi de olumsuz şekilde etkileyeceğini vurgulayarak, karşılaşacakları belirsizlikleri dile getirdi. İsrail saldırıları öncesinde Gazze’de yaklaşık 300 bin, Batı Şeria’da ise 47 bin civarında öğrencinin UNRWA okullarında eğitim gördüğünü belirten Fowler, öncesinde Gazze’deki sağlık merkezlerinde her yıl 2,5 milyon civarında, Batı Şeria’da ise yaklaşık 700 bin civarında hastanın tedavi edildiğini aktardı.

    Mültecilerin Hakları ve UNRWA’nın Rolü

    Fowler, işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze’deki faaliyetlerini kısıtlayacak kararın Lübnan, Ürdün ve Suriye’deki çalışmalarına da darbe vurabileceğinin altını çizerek, “İsrail’deki bazı kişiler, UNRWA’nın Filistinli mültecilerin bir gün evlerine dönebilecekleri fikrini diri tuttuğunu söylüyor.” dedi. Ancak buradaki işlevlerinin geri dönüş hakkının koruyucusu olmadığını, bu hakkın ve mültecilerin diğer haklarının UNRWA kurulmadan önce, BM Genel Kurulu tarafından kabul edildiğini vurguladı.

    Fowler, “İsrail’in Ajans’ı yasaklaması, Filistinlilerin dönüş hakkını ortadan kaldırmayacak. UNRWA ortadan kalksa bile Filistinli mülteci kampları var olmaya devam edecek.” dedi. Dünyada hiçbir yerde eğitim ve sağlık hizmetlerinin aniden durdurulmasının tavsiye edilmeyeceğini belirten Fowler, “Sosyal huzursuzluk, siyasi patlama gibi sonuçların olasılığının artacağını, bunun İsrail’in de çıkarına olmayacağını” savundu.

    UNRWA’nın Uluslararası Hukuk Çerçevesindeki Yeri

    Fowler, İsrail’in UNRWA’nın İsrail’de ve işgal altındaki Doğu Kudüs’teki faaliyetlerini yasaklama kararının, “uluslararası hukuka aykırı ve hiçbir gerekçeyle açıklanamayacak bir karar olduğunu” dile getirdi. UNRWA, yaklaşık 6 milyon mülteciye temel yaşam ihtiyaçları için katkı sağlamaktadır.

    UNRWA’nın 2023 verilerine göre, işgal altındaki Batı Şeria, Gazze Şeridi, Ürdün, Lübnan ve Suriye’deki kamplarda yaklaşık 6 milyon Filistinli mülteci bulunmaktadır. İsrail’in işgali altında 19’u Batı Şeria, 8’i Gazze Şeridi olmak üzere UNRWA’nın hizmet verdiği 27 Filistinli mülteci kampı bulunuyor. Komşu ülkelerde, Ürdün, Lübnan ve Suriye’deki toplam 34 mülteci kampında UNRWA, Filistinlilerin temel ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor.

    Eğitim ve Sağlık Hizmetleri

    • UNRWA’ya ait 711 okulda 540 binin üzerinde Filistinli çocuk eğitim görmektedir.
    • Bu okullarda toplam 21 bin 722 eğitim personeli istihdam edilmektedir.
    • Toplam 3 bin 153 personelin çalıştığı 141 sağlık merkezinde, senelik 7 milyona yakın Filistinli mülteci sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanmaktadır.
    • Yaklaşık 1,2 milyonu Gazze Şeridi’nde olmak üzere 1,8 milyon Filistinli mülteci, acil gıda ve nakit yardımından faydalanmaktadır.

    Ajans, 75 yıldır zor şartlar altında yaşayan Filistinli mültecilerin hayatlarını kolaylaştırmaya çalışmaktadır. UNRWA, 14 Mayıs 1948’de İsrail’in işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesinin ardından, Filistinlileri sürgün ettiği “Nekbe”nin ardından, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 8 Aralık 1949 tarih ve 302 (IV) sayılı kararıyla kurulmuştur.

    Faaliyet alanı, “1 Haziran 1946 ile 15 Mayıs 1948 tarihleri arasında normal ikamet yerleri Filistin olan ve 1948’de hem evlerini hem de geçim kaynaklarını kaybeden kişiler” olarak tanımlanan UNRWA, 1950’de 750 bin Filistinli mültecinin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyordu. Başlangıçta geçici bir çözüm olarak kurulan UNRWA, çözüm bulunamaması nedeniyle BM Genel Kurulu tarafından defalarca yenilendi ve son olarak 30 Haziran 2026’ya kadar uzatıldı.

    Filistinli mültecilerin hayatını bir nebze olsun kolaylaştırabilmek için faaliyet gösteren Ajans’ın hizmetlerinden günümüzde yaklaşık 6 milyon Filistinli mülteci yararlanmaktadır.

    UNRWA’nın Hedefi ve Saldırılar

    UNRWA, 75 yıldır Filistinlilerin yaralarını sarmaya çalışırken, bu süreçte tesisleri defalarca İsrail tarafından hedef alındı ve tonlarca gıda ile ilaç yok edildi. 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne saldırıların başlamasıyla eş zamanlı olarak UNRWA’ya karşı bir karalama kampanyası başlatıldı. Gazze’de 12 bin çalışanı bulunan UNRWA’nın 14 çalışanının “7 Ekim saldırılarına katıldığı” iddiasıyla Ajans’ın kapatılması gerektiği savunulmuştu. Ancak, BM yürüttüğü soruşturma sonucunda, İsrail’in iddiasını doğrulayacak herhangi bir kanıt bulunmadığını açıklamıştır.

    İsrail Meclisi, 28 Ekim 2023’te UNRWA’nın işgal altındaki Doğu Kudüs’ün yanı sıra İsrail’deki faaliyetlerine son verilmesini öngören yasa tasarısını kabul etti. Bu yasa, 30 Ocak 2024 tarihinde yürürlüğe girecek.