İstanbul’da Hava Kirliliği ve Trafik Yoğunluğu
İstanbul’daki trafik yoğunluğu, hava kirliliğinin en önemli sebepleri arasında ilk sırayı alırken, ana yollara yakın ilçelerde kirlilik oranının daha da arttığı gözlemlenmiştir. Dünya genelinde ve Türkiye’de son zamanlarda hızlı bir şekilde önlem alınması gereken konuların başında gelen hava kirliliği, özellikle İstanbul’da sisli ve puslu havanın hakim olmasıyla yeniden gündeme gelmiştir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Sürekli İzleme Merkezi bünyesindeki Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı (NEFES) ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’nın Hava Kalitesi İzleme Merkezi sayesinde, kentteki hava kirliliği anlık olarak takip edilebilmektedir.
Hava Kalitesi İzleme ve Ölçüm Yöntemleri
Farklı noktalara kurulmuş hava kalitesi izleme istasyonlarından elde edilen verilerle, ilçelerde bölgesel bazda ölçümler yapılmaktadır. Uygulamalarda, hava kalitesi endeksi bir metreküp hava içindeki partikül maddeye göre belirlenen değerlerle sıralanmaktadır:
- 0 ile 50 arası: Temiz (yeşil)
- 51 ile 100 arası: Orta (sarı)
- 101 ile 150 arası: Hassas (turuncu)
- 151 ile 200 arası: Sağlıksız (kırmızı)
- 201 ile 300 arası: Kötü (mor)
- 301 ile 500 arası: Tehlikeli (bordo)
İstanbul’daki Hava Kirliliği Durumu
NEFES uygulamasındaki istasyon verileri ile Marmara Temiz Hava Merkezi Müdürlükleri (MTHM) verilerine göre, İstanbul’da hava kirliliği oranları saat 10.00 itibarıyla şöyle belirlenmiştir:
- Kadıköy: 85 (Orta-Sarı)
- Göztepe D100: 78 (Orta-Sarı)
- Tuzla: 56 (Orta-Sarı)
- Esenyurt MTHM: 55 (Orta-Sarı)
- Sultangazi 3: 55 (Orta-Sarı)
- Alibeyköy: 49 (İyi-Yeşil)
- Beşiktaş: 6 (İyi-Yeşil)
Hava Kalitesinin Zamanla Değişimi
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, İstanbul’da 1990’lı yıllara göre 2020’lerde havanın daha temiz olduğunu ifade etmektedir. Hava kirliliği oranlarının bu yıllarda üç haneli rakamlara ulaştığını, ancak günümüzde iki haneli sayılarla karşılaştıklarını belirtmiştir. Hedef, kirlilikte tek haneli sayılara ulaşmaktır.
Hava Kirliliğinin Nedenleri
Prof. Dr. Toros, İstanbul’da bu yıl en çok araçlardan kaynaklanan azot dioksit seviyelerinde bir artış gözlemlendiğini açıklamıştır. Hava kirliliğinin ana kaynağının fosil yakıtlar olduğunu vurgulamaktadır. İstanbul’daki araç sayısının 6 milyona yaklaşmış olması, gün içinde sürekli bir hareketlilik yaşanmasına neden olmakta ve bu durum kirliliği artırmaktadır. Özellikle E-5 (D-100) güzergahındaki yoğun trafik, hava kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Hava Kirliliğinin Etkileri ve Önlemler
Prof. Dr. Toros, şehirlerdeki en önemli sorunlardan birinin araçlar olduğunu belirterek, havanın solunum yollarıyla ciğerlere ulaşmasının sağlık üzerindeki etkilerini vurgulamaktadır. Hava kirliliği, dünya genelinde 7 milyonun üzerinde insanın ölümüne neden olmaktadır. Bu nedenle, ev ile iş yerinin yakın olması, toplu taşıma kullanılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi gibi önlemler alınması gerektiğini ifade etmektedir.
Yeşil Alanların Önemi
Uluslararası Hava Kirliliğini Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, hava kirliliğini önlemede yeşil alanların önemini vurgulamaktadır. Özellikle mega şehirlerde, insanların nefes alacak alanlara ihtiyacı olduğunu belirtmektedir. İstanbul’daki trafik ve hava kalitesi üzerinde olumlu etkiler yaratacak yeşil alanların artırılması gerektiği üzerinde durmaktadır.
Sonuç olarak, İstanbul’da hava kirliliği ve trafik yoğunluğu, hem sağlık hem de çevre açısından ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Bu konuda toplum olarak daha bilinçli ve duyarlı olunması gerekmektedir.