Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Özgür Özel’in CHP Grup Toplantısında Yaptığı Açıklamalar

    Özgür Özel, CHP grup toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Parti politikaları, gündemdeki konular ve geleceğe dair hedefler hakkında yaptığı değerlendirmelerle dikkat çekti. Ayrıntılar için haberimizi okuyun.

    Özgür Özel, CHP grup toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Parti politikaları,

    Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Grup Toplantıları

    Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Grup Toplantıları

    Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde partilerin grup toplantıları gerçekleştiriliyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulunuyor.

    Özgür Özel, konuşmasına partiye yeni katılan bir üye ile başladı. DEVA Partisi’nden ayrılan Selma Aliye Kavaf, CHP’ye katıldı. Kavaf, “CHP çatısı altında olmamın sebebi özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve adalet arayışıdır.” ifadelerini kullandı. Kavaf’a rozetini CHP lideri Özgür Özel taktı.

    Özel, Kavaf’ın katılımını duyurduktan sonra gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarına geçerek şunları belirtti:

    Özel’in Açıklamalarından Öne Çıkanlar:

    “Yaşanan bütün sıkıntılara, baskılara ve yargı tacizlerine karşı dimdik bir duruş sergilemek amacıyla geçen hafta bu saatlerde ‘haydi başlıyoruz’ diyerek, grup toplantımızı tüm baskıların yaşandığı İstanbul’a taşıyarak yeni bir başlangıca motive olmuştu. Ancak o sabah, hepimizin yüreğini dağlayan bir olayla karşılaştık; ilk önce 3 kayıp ile başlayan bir süreçte, ne partiye katılım düşünebilir, ne grup toplantısı yapabilir, ne de yeni bir başlangıcı anlatabiliriz. Bu nedenle toplantımızı iptal ettik ve grubumuzu uzmanlıklarına göre hızlı bir şekilde Bolu’ya yönlendirdik. Resmen açıklanmasa da ailelere destek olmak amacıyla Ankara, İstanbul, Bursa’da gerekenleri ilgili yerlere yönlendirdik.

    “Sorumlular Kim Olursa Olsun Cezalandırılsın”

    Bir partinin kongresinin, bir memleketin yasının önüne geçebildiğini hepimiz kızarak, ağlayarak ve içimizi yaralayarak öğrendik. Saatler sonra Kartalkaya’da güneş batarken, başka bir otelin içinde göz gözü görmezken bakanlara ‘geçmiş olsun’ dedik ve bilgi aldık. Millet canıyla uğraşırken, yasın ve acının en büyüğü yaşanırken ve kokular genzleri yakarken, bir bakanın çıkıp daha analar babalar ortada koşuşurken, yalanla hedef göstermesini doğru bulmadığımı belirttim. Bir telaş vardı. CHP olarak biz, sorumlular kim olursa olsun, görevleri ne olursa olsun, kimin nesi olursa olsun, şeffaf bir soruşturmanın yürütülerek cezalandırılmasına taraftarız. Bize kapalı zarf içinde mahçup ifadelerle savunmalar yollayan genel müdürlere şunu söylemek istiyorum; dünyanın hiçbir yerinde kamu yayıncılığı bir siyasi partinin aparatına dönüştürülemez. Bu ayıbın altında kalırsınız.

    “Gerçek, Bolu Belediyesi’nin Uygunluk Vermemesi”

    Gerçek, Bolu Belediyesi’nin bir ay önce dokuz kriterden sekizini tutturmayan otele uygunluk belgesi vermemesidir. Gerçek, 2007 yılında AK Partili belediyenin verdiği uygunluk belgesiyle 2019’a kadar kanunda yazmadığı için AK Parti belediyesinin 12 yıl boyunca o oteli denetlememiş olmasıdır. Gerçek, söz konusu alanın milli park olması; milli park alanına belediye tarafından yangın söndürmeye gitmenin izne tabi olması; oraya girişin bile yasak olması ve söz konusu bölgenin turizm bölgesi olmasıdır. İş yeri açma ve çalışma ruhsatını Bolu Valiliği’nin, turizm işletme belgesini ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın vermesidir.

    Bilirkişi Raporu Tartışması

    “2009 tarihinden sonra ruhsat ve yapı kullanma izin belgesi vermeye yetkili kurum olan Bolu İl Özel İdaresi, söz konusu otel işletmesine turizm işletmesi belgesi düzenleyen kurumsal bir yapıdır; bu kurum Kültür ve Turizm Bakanlığı’dır.”

    Bolu’da mahkemeye ışık tutması amacıyla oluşturulan heyet bunu yazdı ve teslim etti, ancak “alamayız” dediler. “Bakanlığı sil”, “Bolu Belediyesi’ni ekle” dediler. “Görevden el çektiririz” tehdidinde bulundular. O aşamada bunu paylaştık. Ardından iki bakanı hızla aradım. Sonrasında Cumhurbaşkanı Yardımcısına ulaştım. Bildiğim her şeyi anlattım. Ucu nereye giderse gidecekti, bakana gitti diye durduruyorlar. Suçlu olmayanlara suç atmaya çalışıyorlar. Kendisi dinledi ve gerekeni yapacağını söyledi. O bilgiyi Cumhurbaşkanı Yardımcısının insafına emanet ettim. O sırada gördük ki telefonlara çıkmayan bakan, rapora ‘korsan rapor’ demeye kalktı.”