AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Gezi olayları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. “Bugün Gezi olaylarından dolayı hesap sorulmasından bazı kesimlerin rahatsız olduğu anlaşılıyor. CHP Genel Başkanı, İzmir’de yaptığı konuşmada Gezi olaylarından duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, ‘Sürecin takipçisiyiz’ demiş. O gün vandalizmi savunanlar, yakıp yıkanların yanlarına kar kalacağını mı düşünüyordu? Hukuk, zamanı geldiğinde mutlaka hesabını soracaktır. Bu durumu organize edenler, bugün deliller gün yüzüne çıktıkça nasıl yargılanıyorsa, zaman aşımına uğramadan bu eylemleri organize edenler her daim yargılanma riskiyle karşı karşıya kalacaklardır” dedi.
Kongre, İzmir İktisat Kongre Binası’nda gerçekleşti. Kongreye, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı, AK Parti İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Yaşar Kırkpınar ve MKYK üyeleri katıldı. Kongrede tek aday olarak mevcut AK Parti İzmir Kadın Kolları Başkanı Emel Dalkıran yeniden göreve seçildi. Ayrıca, Bolu’daki yangında hayatını kaybeden vatandaşlar için Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın video mesajı yayınlandı.
Tarihi Misyon ve Kadınların Rolü
Kongrede konuşan Hamza Dağ, İzmir İktisat Kongre binasının tarihi önemine değinerek, “Bu salon, Mustafa Kemal Atatürk’ün taze cumhuriyetin iktisadi yolunu tartıştığı ve Birinci İktisat Kongresi ile cumhuriyetimizin iktisadi yapısını belirlediği bir mekandır. Bu alan, ‘Kim eser, kim Gazi’nin ilkelerine sahip çıkıyor’ sorusunun göstergesi. Zira bu salon, geçmişte bugün istismar edenler tarafından yıkılmıştı. Uzun yıllar otopark olarak kullanıldı. 3-5 sene önce, İzmir İktisat Kongresi’nin binasını yeniden kazandırma kararı aldığımızda, buranın kongrenin yapıldığı yer olduğunu öğrendik. Şimdi bu alanı tarihi misyonuna uygun bir şekilde yeniden inşa ettik. Bu sayede kadınlarımız, bugünün Türkiye’sine tanıklık ederek Türkiye Yüzyılı’nın mimarları olma yolunda kongremizi gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin Gücü ve Kadınların Rolü
AK Parti siyasetini çınar ağacına benzeten Dağ, “AK Parti’yi sadece İzmir’de değil, Şırnak’ta da, Batman’da da görebilirsiniz. Ancak diğer siyasi partilerin yalnızca bir bölgede teşkilatları vardır; diğer bölgelerde ise sadece tabela asarlar. Bizim gövdemiz ve dallarımız sağlam. Çınar ağacının yaprakları, 2002’den bu yana bize oy veren Türkiye’deki gönüldaşlarımızdır. Kökümüz geçmişte, gözümüz gelecekte. Kadim bir partiyiz ve 23 yıllık süreçte hep yapan ve inşa eden tarafta olduk. Ülkemizin dört bir yanında alt ve üst yapıyı inşa ettik, insanların özgürlükleri için canla başla çalıştık. Ancak karşımıza; 2008’de kapatma davası, 2013’te Gezi Olayları, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz gibi engeller çıktı. Biz bu ülkenin inşasında katkı sağlayan tarafız” dedi.
Dağ, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün Gezi olaylarına dair hesap sorulmasından bazıları rahatsız. CHP Genel Başkanı, İzmir’de Gezi olaylarıyla ilgili duyduğu rahatsızlığı dile getirerek, ‘Sürecin takipçisiyiz’ demiş. O gün vandalizm yapanlar, yakıp yıkanların yanına kar kalacağını mı düşündü? Hukuk, zamanı geldiğinde elbette ki hesabını soracaktır. O günleri gayet iyi hatırlıyoruz; nereleri yakıp yıktıkları çok iyi biliniyor. Bu durumu organize edenler, bugün deliller ortaya çıktıkça nasıl yargılanıyorsa, zaman aşımı süresi içinde bu eylemleri organize edenler her zaman yargılanma ile karşı karşıya kalacaktır. Bu ülkeye milyarlarca dolarlık zarar verdiniz, bunun hesabını görmediğiniz için rahat ettiniz. Ancak dün bunun hesabı delillerle sorulduysa, bundan sonra da hukuk önünde sorgulanmaya devam edecektir.”
AK Parti’nin Kadın ve Gençlik Üzerindeki Vurgusu
Eski Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, AK Parti’nin tüm insanlık için umut kaynağı olan bir hareket olduğunu belirterek, “Bugün çeyrek asra yaklaşan bu millete hizmet eden, milletin kurduğu ve desteklediği bu kutlu hareketin çatısı altındayız. Birlikte yürüyüş yapmak, sadece 85 milyonun değil tüm insanlığın umudu olan bir hareketin mensubu olmanın gururunu yaşıyoruz. AK kadınlar, bir sivil devrimin, kadın devriminin en güçlü sembolüdür. AK Parti bir millet hareketidir ve en güçlü tarafı kadınları ve gençleridir. Bu nedenle AK Parti, bir gençlik ve özveri hareketidir. Bugünlere birlikte geldik ve bundan sonraki yolumuzu da engelleri aşarak birlikte yürüyeceğiz. Kongreler, tazelenme, bayrak yarışı ve yeni bir başlangıçtır. Yeni başlangıç, umut demektir; yeni bir aşk ve heyecanla yeni hedeflere koşmak demektir. Hedeflerimiz ve hayallerimiz büyüktür. Rabbim Cumhurbaşkanımıza güç, sağlık ve afiyet versin. O, önümüzde dimdik durdukça yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Kadın Hareketinin Önemi
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti’nin bir kadın hareketi olduğuna dikkat çekerek, “AK Parti, gençler ve kadınlar için bir siyaset okulu gibi çalışıyor. Parlamentodaki 50 milletvekilimizin 45’i teşkilatlarımızda yetişti. 1985 yılında üniversiteye başladığımda kız öğrencilerin oranı yalnızca yüzde 7’ydi. AK Parti kurulduğunda bu oran yüzde 13,5’e yükseldi. Üniversiteler büyükşehirlerde yoğunlaşmıştı ve yasaklar ile kat sayı uygulamaları mevcuttu. Kadınlar, ‘makbul olanlar’ ve ‘olmayanlar’ diye ayrılırdı. Ancak bunların hepsini değiştirdik ve üniversitelerde kız öğrencilerin oranı şu anda yüzde 51. Kız çocuklarını okullara almayanlar, çocukları ikna odalarında terletenler, bugün kadın haklarından bahsediyorlar. 23 yıllık hikayemizin sonunda kamuda kadın istihdamı yüzde 49’a ulaştı. Dün öğretmenleri başörtülü oldukları için okullardan atanlar, bugün kamu sektöründe kadın istihdamını yüzde 49 yapan Recep Tayyip Erdoğan’a kadın haklarından bahsediyorlar” dedi.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele
Kadına yönelik şiddet konusunda önemli adımlar atıldığını vurgulayan Keşir, “2005 yılında çok köklü bir Türk Ceza Kanunu düzenlemesi yaptık ve ilk defa kadına yönelik şiddeti ‘suç’ olarak tanımladık. İstanbul Sözleşmesi üzerinden bir tartışma sürmektedir. Sözleşmeyi imzaladığımız 2011 yılından bu yana birçok düzenleme gerçekleştirdik. Kapsamlı bir yasa çıkardık. Daha sonra İstanbul Sözleşmesi’nden ayrıldık. Geçtiğimiz mayıs ayında Avrupa Konseyi bir deklarasyon yayınladı; diğer ülkeleri imzalayıp gereğini yapmadıkları için eleştirdi. Eğer sözleşme gerçekten etkili olsaydı, bu direktifin uygulanması gerekmezdi. 51 maddenin hepsini uyguluyoruz. Sözleşmeden ayrılma gerekçemiz, kadına yönelik şiddetle mücadele ile ilgili değil, sosyolojik ve aile yapısının bozulmasına yönelik kaygılarımızdı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede bir adım dahi geri atma lüksümüz yoktur; bu konuda kararlıyız” ifadelerini kullandı.
AK Parti’nin Kadınları ve İzmir
AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, “23 yıl önce temelleri atılmış bir davanın mensuplarıyız. Bu davanın temel harcı ak kadınlardır. AK Parti, insanların yaşam tarzına, giyim şekline karışmıyor. Kimin tesettürlü olduğuna, kimin olmadığına karışmıyoruz. Biz, aklen ahlaklı olmasını önemseyen bir partinin mensuplarıyız. 23 yıllık süreçte hepimiz bir okulun talebeleri olduk. Bu okulun adı ‘medeniyet okulu’, başlıca öğrencileri ak kadınlar ve başöğretmeni ise Recep Tayyip Erdoğan’dır. Eğitimden sağlığa kadar kadınlarımızın oranı 1970-80’li yıllarda yüzde 15-20 arasındayken, bu rakam şimdi yüzde 46-51 arasındadır. Üniversitedeki öğretim görevlisi kadınların sayısı yüzde 51’e, sağlık sektöründeki kadınların oranı ise yüzde 53’e ulaştı. Bu iradeyi ortaya koyan AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ayrıca, il ana kademede kadınların sayısı artırılacak; hem yürütme hem de yönetim kurulunda kadınların sayısı oldukça fazla olacak” dedi.
AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı da “Eğer şehirlerin cinsiyeti olsaydı, İzmir bir kadın şehri olurdu. İzmir, cinsiyetçi ayrımcılığı en güzel yok sayan kentlerden biri. Ancak kendi hak ettiği kimliğine kavuşamamış, beceriksiz yönetimlerin elinden almak, kadınların ve AK Parti’nin görevidir. Çünkü CHP zihniyeti, bu kenti Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe değil, yerinde sayarak adeta emekleyen bir şehir haline getirdi. Konak’ta, Karabağlar’da, Karşıyaka’da, Selçuk’ta, Foça’da, Karaburun’da, Kınık’ta ve Çeşme’de muhalefetin kadın belediye başkanları ne yapmaktadır? Tam 10 aydır vaat ettikleri anaokulu ve kent lokantaları dışında 10 projeyi acaba yerine getirebilmişler midir? Bu isimler, kadınların siyasette daha güçlü bir şekilde temsil edileceğini vurgulaması gerekirken kendileri şehirde tanınmıyorlar” ifadelerini kullandı.
Sonuç ve Hedefler
AK Parti İzmir Kadın Kolları Başkanı Emel Dalkıran, “Kadınlar yıllarca bu ülkede yalnızca başörtüsünden dolayı eğitim ve çalışma hayatından dışlandı, hor görüldü, itilip kakıldılar. Yasakçı zihniyetin çeşitli kısıtlamalarına maruz kaldık. Bunları, ‘Kadın hakları’ diyenler, dillerinden medeniyeti düşürmeyenler yaptı. Bugün, siyaseti temsil eden kadınlar olarak varlığımız, gurur verici bir tablodur. Eğitimde, teknolojide, siyasette kadınlarımız için başı kapalı-açık ayrımı kalktı. İzmir’in ak davasının ak yürekli kadınları olarak gece-gündüz çalışacağız. Cumhurbaşkanımızın mücadelesine omuz vermek, Türkiye Yüzyılı’nın aydınlığıyla ülkemizi parlatmak için aşk ile koşacağız” şeklinde konuştu.