Nöbetçi Eczaneler
ANKARA’da Trajik Asansör Olayı: Beren Su Bolat’ın Ölümü ve Dava Süreci
ANKARA’da bir asansörde mahsur kalan 13 yaşındaki Beren Su Bolat’ın, itfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sırasında asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak açılan davada, 3 itfaiye görevlisi adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Olay, Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi’nde, 23 Temmuz 2024 tarihinde meydana geldi. Beren Su, sınıf arkadaşıyla birlikte 5 ve 6’ncı katlar arasında duran asansörde sıkıştı. İtfaiye ekipleri kurtarma çalışmaları sırasında, Beren Su asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi, arkadaşı ise kurtarıldı.
Soruşturma kapsamında itfaiye şefi Ercan Yıldız ile itfaiye erleri Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık tutuklandı. Beren Su Bolat’ın ölümüne ilişkin hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında ‘bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçlamasıyla 22 yıl 6 ay hapis cezası talep edildi.
Duruşma ve Tanık İfadeleri
Ankara Batı 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ikinci duruşmasına, tutuksuz sanık apartman yöneticisi Yılmaz Güney, itfaiye görevlileri Bayram Babatürk, Buğra Yalabık, Ercan Akyıldız, Beren Su’nun babası Yusuf Özkan Bolat, annesi Ayşegül Bolat ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, olayla ilgili tanıklar dinlendi. Asansör firması sahibi U.K., asansör bakımlarının ayda bir kez yapıldığını belirterek, “Olayın gerçekleştiği gün arasalardı, Eryaman’daydık, gelmemiz maksimum 15 dakika sürerdi. Kurtarma yapılırken asansör yarı kattayken kesinlikle kurtarma işlemi gerçekleştirilmez. Makine dairesinden elektrik kapatılmalı, kabin kata getirilerek içeride mahsur kalan çıkarılmalıdır.” dedi.
Sanıkların Savunmaları ve Mahkeme Kararı
Tanık ifadelerinin ardından savcı, sanıkların mevcut durumlarının devamına karar verilmesini ve eksik hususların giderilmesini talep etti. Tutuklu sanıklar ise tahliye ve beraat talebinde bulundu. Bayram Babatürk, “4 aydır tutuklu bulunmaktayım, suçumun ne olduğunu bilmemekteyim. Asansör kabininde çocukların öyle inmeleri gerektiğini ben söylemedim.” şeklinde savunma yaptı. Apartman yöneticisi Yılmaz Güney de suçlamaları reddederek, “Binada kurtarmaya yönelik birçok teçhizat bulunmaktadır. 17 Temmuz 2024’te, 10 gün binada olmayacağımı ve anahtarların nerede olduğuna dair bilgilendirme yaptım. Makine dairesinden kabin yaklaştırılsaydı, bu çocuk hayatını kaybetmemiş olacaktı. Olaydan sonra asansör boşluğuna itfaiye merdiveniyle inilmiş. Merdiveni 6’ncı katta kullansalardı, çocuğumuz yaşıyor olacaktı.” diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Babatürk, Yalabık ve Akyıldız’ın ‘yurtdışına çıkış yasağı’ adli kontrol tedbiriyle tahliyelerine karar verdi. Duruşma, 25 Nisan’a ertelendi.
Aile Avukatından Açıklama
Duruşma sonrasında Bolat ailesinin avukatı Eda Er Yıldırım, karara itiraz edeceklerini belirtti. Yıldırım, “13 yaşındaki kızımız Beren Su Bolat, itfaiye erleri tarafından kurtarma adı altında ölüme sürüklenmişti. Konunun soruşturma safhası tamamlandıktan sonra tutuklama kararı verilmişti. Ancak bugün görülen celsede tahliyelerine karar verildi. Bu, gerek aile açısından, gerek hukuk tekniği açısından, gerekse tüm kamu vicdanı adına son derece üzücü bir karardır. Özellikle itfaiye erlerinin çocuğa ‘Sen kendini bırak, biz seni alacağız’ demesine rağmen çocuk tutmamış ve bu durum sonucunda çocuğumuz hayatta değildir. Kamu görevlilerine duyulan güven dolayısıyla, çocuk istemediği halde, ‘buradan çıkamayız’ dediği halde verilen komuta uymuştur. Bütün tanık beyanlarıyla dosyada sabit haldedir. Buna rağmen verilen karar son derece üzücüdür. Gerekli itirazları yapacağız.” ifadelerini kullandı.