Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
    Yeni Zemin

    Kamu Denetçiliği Kurumu Kararı ve İkaz Yazısının Hukuka Aykırı Olması

    Kamu Denetçiliği Kurumu Kararı (26/11/2024)

    Kamu Denetçiliği Kurumunun (Ombudsmanlık) 26/11/2024 tarihli ve 2024/12914-S.24.19491 sayılı kararında, başvuranın iddiaları ve idarenin yanıtları detaylı bir şekilde ele alınmıştır.

    1. Başvuranın İddiaları

    Başvuran, 23.05.2024 tarihinde yaptığı başvuruda, söz konusu soruşturmanın tamamlandığını belirtmiş ve yaşadığı şiddete karşı sessiz kalmayarak hem idari hem de adli yollarla adalet arayışında bulunduğunu ifade etmiştir. Ancak, bu süreçte defalarca ceza ile karşı karşıya kaldığını, İl Müdürlüğünün kendisine yönelik fiziksel darp girişiminde bulunan kişiyi değil, kendisini servisini değiştirerek ve idari ceza vererek cezalandırdığını vurgulamıştır.

    Başvuran, disiplin cezaları ile ilgili düzenlemelerin bulunduğunu, ancak “cezai mahiyette olmamak üzere yazı ile ikaz edilmeye” dair bir düzenleme olmadığını, bu yazının özlük dosyasına girmesi durumunda mesleki açıdan ciddi etki ve sonuçları olabileceğini belirtmiştir. Ayrıca, uyarı yazısının Devlet Memurları Kanununda yer almadığı için hukuka aykırı olduğunu savunmuştur. Merkez Disiplin Kurulu tarafından 17.09.2024 tarihinde verilen karar gereği, eyleminin sonucunda aldığı cezanın ağır olduğu düşünülerek itirazının kabul edildiğini, fakat bu sefer 657 sayılı Kanunun 125/A-h bendi gereğince “Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak” nedeniyle uyarma cezası ile cezalandırıldığını belirtmiştir.

    Başvuran, daha önce disiplin cezası almamış olmasından dolayı bir alt ceza verilmesi gerektiği gerekçesiyle, 125/III maddesi gereğince sonraki süreçte görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunulmaması için yazı ile uyarıldığını ifade ederek, bu yazının özlük dosyasından çıkarılmasını talep etmektedir.

    II. İdarenin Başvuruya İlişkin Açıklamaları

    Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, 01.11.2024 tarihli cevabi yazısında, başvurana yönelik soruşturma neticesinde düzenlenen raporda, 06.05.2024 tarihinde şef vekili ile yaşanan gerginlik sonucunda başvuranın şef vekiline “sürekli senin kaba saba davranış ve ifadelerine muhatap olmak, katlanmak zorunda değilim, bıktım benimle böyle konuşmanızdan” diyerek ses tonunu yükselttiğini belirtmiştir. Devlet Memurları Kanununun 125/B maddesinin (c ve j) bentleri gereğince kınama cezasının verilmesi gerektiği, ancak anılan Kanunun 125. maddesinin 3. fıkrası uyarınca uyarma cezasının verilmesinin uygun görüldüğü ifade edilmiştir.

    Uyarma cezasına yapılan itiraz sonucunda, Merkez Disiplin Kurulu tarafından 17.09.2024 tarihli toplantıda, başvuranın eylemine göre verilen cezanın ağır olduğu kanaatine varılarak itirazın kabul edildiği ve uyarma cezasının kaldırılarak yazı ile ikaz edildiği belirtilmiştir. İlgili işlemin bir disiplin cezası olmadığı, bu nedenle özlük dosyasından kaldırılmayacağı ifade edilmiştir.

    V. Değerlendirme ve Gerekçe

    İlgili idarenin ikaz yazısı ile ilgili açıklamalarında, söz konusu ikaz yazısının Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliğinde yer alan disiplin cezalarından olmadığı, bu nedenle özlük ve sicil üzerinde olumlu ya da olumsuz bir etkisinin bulunmadığı ifade edilmiştir. Başvuranın talebi hakkında bir işlem yapılamayacağı belirtilmiştir. Ayrıca, idare tarafından yapılan açıklamalardan ve başvuranın “sürekli senin kaba saba davranış ve ifadelerine muhatap olmak, katlanmak zorunda değilim, bıktım benimle böyle konuşmanızdan” ifadesinden, başvuranın karşılaştığı kötü muamele açıkça anlaşılmaktadır.

    657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinde disiplin cezaları ve bunları gerektiren fiil ve haller düzenlenmiştir. Anılan maddenin (A) bendinde, “uyarma” cezasının, “memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesi” şeklinde tanımlandığı görülmektedir. Kamu personeline ilişkin disiplin hukukunda en alt ceza olarak öngörülen “uyarma” cezasının uygulanamayacağı hallerde, “cezai mahiyette olmamak üzere yazı ile ikaz edilmeye” dair bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Uyarma cezası, usulüne uygun bir soruşturma sonucu yetkili disiplin amirince verilmelidir.

    Danıştay 12. Dairesinin kararında, “Davacının tutum ve davranışlarında daha dikkatli ve tutarlı davranması hususunda ikaz edilmesine ilişkin işlem, her ne kadar disiplin cezası niteliği taşımasa da, davacının özlük dosyasına konulması durumunda, çeşitli işlemlerde dikkate alınması olasılığı karşısında hukuki durumuna ciddi etkiler yapabilir.” ifadesine yer verilmiştir.

    Anayasa Mahkemesi de benzer bir konuda verdiği kararda, kamu görevlilerinin yazılı olarak ikaz edilmelerine imkan tanıyan bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu tür işlemlerin esasen bir disiplin cezası niteliği taşımadığını, ancak bu işlemlerin idarenin kamu görevlisi hakkında takdir yetkisini kullanacağı çeşitli işlemlerde (taltif, ceza, atama, görevlendirme, terfi gibi) dikkate alınabileceğinden hukuki durumu etkileyebileceği kabul edilmiştir.

    Kurumumuz tarafından daha önce benzer başvurular (2017/1645, 2021/13154, 2023/679, 2023/5641 ve 2023/5899) değerlendirilmiş ve ikaz yazılarının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılarak, ilgili idarelere geri alınması hususunda tavsiyelerde bulunulmuştur.

    İdare hukukunda idari işlemlerin geri alınması, idari mahkeme tarafından verilen iptal kararı ile aynı sonucu doğurmakta ve idari işlemi tarihsel olarak etkisiz hale getirmektedir.

    OMBUDSMAN: “İKAZ YAZISI VERİLMESİ İŞLEMİ KANUNİ DAYANAĞI OLMAMASI NEDENİYLE HUKUKA AYKIRIDIR”

    Yukarıda belirtilen hususlar, başvuranın iddiaları, idarenin açıklamaları, ilgili mevzuat, yargı kararları ve Kurumumuzun emsal tavsiye kararı çerçevesinde değerlendirildiğinde; yazılı ikaz kararları disiplin cezası gibi hüküm doğurmasa da, ilgili mevzuatla korunan hukuki hakları zedeleyebilir. Ayrıca, disipline ilişkin mevzuatta bir kademe alt ceza uygulanması amacı doğrultusunda yapılan bu işlem, amacına ulaşmamaktadır. Bu nedenlerle, ikaz yazısı verilmesi işleminin hukuki dayanağının bulunmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmış ve idari işlemin geçmişe dönük olarak etkisinin kaldırılması gerektiği tespit edilmiştir.

    VII. Karar

    Yukarıda açıklanan gerekçe ve dosya kapsamına göre, başvurunun kabulüne; başvurana yazılan ikaz yazısının geri alınması hususunda Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına tavsiyede bulunulmasına; kararın başvurana ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına tebliğine; 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun 20. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, idare tarafından bu karar üzerine tesis edilecek işlemin otuz gün içinde Kurumumuza bildirilmesinin zorunlu olduğuna; Türkiye Cumhuriyeti Kamu Başdenetçisi tarafından karar verilmiştir.

    Bu bilgiler haricinde hukuki gerekçeler ve mevzuat yönünden konuyu detaylı olarak inceleyen Kamu Denetçiliği Kurumunun (Ombudsmanlık) 26/11/2024 tarihli ve 2024/12914-S.24.19491 sayılı kararını bilgisayarınıza indirmek için Ahmet KANDEMİR.

    YORUMLAR

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    1 × three =

    YAZARLAR
    TÜMÜ

    SON HABERLER