Bakırköy’de Yenidoğan Yoğun Bakım Suç Örgütü Davası

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi Duruşması

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda gerçekleştirilen duruşmanın öğleden sonraki oturumunda, mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Sanık avukatlarının “reddi hakim” talebi, dosyanın Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilerek değerlendirilecektir. Ayrıca, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren heyet, duruşmayı 18 Şubat’a erteledi.

Davanın Geçmişi

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu bir suç örgütünün, 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir ve sanık doktor İlker Gönen ile birlikte sevk ve idaresini gerçekleştirdiği belirtilmektedir. İddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu ifade edilmektedir.

Sanıkların, hasta bebeklerin durumunu olduğundan daha ağır göstererek, normalden daha uzun süre hastanede kalmalarını sağladıkları iddia edilmektedir. Bu şekilde SGK’den yüksek ücretlerin tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı vurgulanmaktadır. Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti alabilecekleri hastanelere sevk edilmesi yerine, şüphelilerin belirlediği ve örgüt adına daha karlı görülen hastanelere yatırıldığı, elde edilen karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade edilmektedir. İddianamede, esas amacın bebeklerin sağlık durumlarının iyileştirilmesi değil, maddi açıdan maksimum kazancın elde edilmesi olduğu açık bir şekilde belirtilmiştir.

Ceza İstemleri

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edilmektedir. Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmektedir. Ayrıca, 8’i kadın toplam 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülmektedir.

İddianamede, dolandırıcılık suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bu kuruluşların kapatılarak mal varlıklarına el konulması talep edilmektedir. Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş ve bu hastanelerde tedavi gören bebekler ile hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmiştir. Ayrıca, yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştır.

Tutuksuz 4 Sanığın Tutuklanması

Mahkeme heyetinin ilk duruşmadaki kararı doğrultusunda, tutuksuz yargılanan sanıklardan TRG Hospitalist Hastanesi doktorlarından Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi İdari Müdürü Murat Mantuş, doktor Şeyhmus Çelik ve Esenler Güney Hastanesinin mesul müdürü doktor Ali Dirik tutuklanmıştır. Tutuklanması talep edilen ancak firari konumda bulunan Birinci International Hastanesi’nin sahibi Ali Aksu ile hemşireler Serenay Şenkalaycı ve Ceren Hatice Kırım’ı yakalamaya yönelik çalışmalar sürmektedir.