Tunceli’de vatandaşlar, yüzlerce yıllık bir gelenek olan ‘Gağan’ ile yeni yılı coşkuyla kutladı. Sokaklarda davul ve zurna eşliğinde halaylar çekilirken, renkli görüntüler ortaya çıktı. Yerel esnaftan ve halktan toplanan bağışlar, ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı.
Alevi kültürüne göre 28 Aralık-13 Ocak tarihleri arasında kutlanan yeni yıl, ‘Gağan’ geleneği ile sabahın erken saatlerinde başladı. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da yüzlerce kişi bir araya gelerek davul zurna eşliğinde esnafı ziyaret edip bağış topladı. Halk oyunları ve yöresel kıyafetler giymiş üç sanatçının sahnelediği geleneksel oyunlar, etkinliğe ayrı bir renk kattı. Toplanan para, gıda ve kıyafetler, kentteki ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Aleviler arasında ‘Hak lokması’ olarak bilinen lokmalar ve yöresel yemekler, Alevi dedesinin duaları eşliğinde paylaşıldı.
Gağan: Tarihi ve Anlamı
Etkinliğe katılan Ümit Karabulut, Gağan’ın kökeninin oldukça eski olduğunu belirtti. Karabulut, “Gağan ritüelinin tarihi kökeni hakkında kesin bir bilgi yok. Bu durum, geleneğin ne kadar köklü olduğunu gösteriyor. Gağan, insan ve evren ilişkisini temsil eder. İnsanın dünyayı yorumlaması ve geleceğini şekillendirmesi olarak değerlendiriyoruz. Gağan’da sergilenen Alık Fatık oyunu sembolizm barındırıyor. Yaşlı bir kişi, biten yılı; kadın figürü, yeni yılı; yüzü kara olan karakter ise gelecek yıldaki olası kötülükleri temsil etmektedir. Bu ay, evden gelin gidenlerin çeşitli hediyelerle ziyaret edildiği bir dönemdir. Kadın, toplumda son derece önemli bir varlıktır. Geçmişte köydeki fakir ailelerin evlerinde toplanılır, lokmalar paylaşılırdı; artan yiyecekler de ihtiyaç sahiplerine verilirdi. Bugün burada yaptığımız da bu gelenekle örtüşen bir durum.” diye ifade etti.
Dayanışma ve Yardımlaşma Teması
Gağan’ın asıl amacının yardımlaşma ve dayanışma olduğunu vurgulayan Ali Mükan, “Bu ay, bizim için Gağan ayıdır. İnsanlar, yeni yıldan mutluluk, bereket ve sağlık dileklerinde bulunuyor, dualar ediyorlar. Kutsal ziyaretlerde bulunuyorlar, lokma dağıtıyorlar. Ayrıca çeşitli oyunlar oynayıp tiyatral Gağan oyununu sergiliyorlar. Esnafı ziyaret edip bağış topladıktan sonra, Seyit Rıza Meydanı’na gelerek lokmalarını dağıtıyorlar. Toplanan lokmalar burada hep birlikte paylaştırılıyor. Geçmiş yıllarda arta kalanlar genellikle öğrencilere verilmişken, bu yıl ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Buradaki asıl amaç, dayanışma ve yardımlaşmayı pekiştirmektir.” dedi.
Gağan Geleneğinin Önemi
Süreyya Kaya, Gağan geleneğinin asla unutulmaması gerektiğini belirterek, “Gağan bizim geleneğimizdir, nesiller boyu sürüyor. Sokaklarda oyunlar oynanıyor, eğlenceler düzenleniyor. Eskiden insanların evlerinde toplanıp yemekler yaptıkları günleri hatırlıyorum. Köylüler bir araya gelir, yemekleri paylaşırdı; arta kalanlar da köydeki yoksullara verilirdi. Geçmişte bu etkinlikler daha çok köylerde yapılırken, şimdi şehirlerde kutlanıyor. Davullar çalmaya başladı, sokaklarda herkes genç yaşlı demeden oynadı ve keyif aldı. Gağan, bizim yüzyıllık geleneğimizdir. Bu geleneğin unutulmaması ve herkesin bu kutlamalara katılması çok önemlidir.” ifadelerini kullandı.