Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    BTP Genel Başkan Yardımcısı Lütfullah Önder’den Hüseyin Baş’a Soruşturma Tepkisi

    BTP Genel Başkan Yardımcısı Lütfullah Önder, Hüseyin Baş’a yönelik başlatılan soruşturmayı sert bir dille eleştirerek, siyasi baskılara dikkat çekti. Önder’in açıklamaları, partinin içindeki gerilimleri gözler önüne serdi.

    BTP Genel Başkan Yardımcısı Lütfullah Önder, Hüseyin Baş'a yönelik başlatılan

    (ANKARA)

    Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkan Yardımcısı Lütfullah Önder, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla başlatılan soruşturmaya sert tepki gösterdi. Önder, “Sayın Hüseyin Baş, gençliği, feraseti ve kararlı duruşuyla toplumda bir ümit ışığı haline gelmiş bir siyasetçi. Bu nedenle onu sindirmeye, önünü kesmeye ve muhalefetini sınırlamaya çalışıyorlar” dedi. Ayrıca, asgari ücret artışının yılbaşına kadar eriyeceğini savundu.

    BTP Genel Başkan Yardımcısı Lütfullah Önder, Hüseyin Baş’a yönelik başlatılan soruşturma ve 2025 yılı için belirlenen asgari ücret konularında değerlendirmelerde bulundu. Önder, şunları söyledi:

    “O tek başına muhalefet”

    “Sayın Hüseyin Baş, BTP Genel Başkanı olduğu günden itibaren çok ciddi bir performans sergiliyor ve bu durum herkes tarafından takdir ediliyor. Kendisine ‘Tek başına muhalefet’ diyorlar ki bu doğru. Olayları derinlemesine ele alıyor, eleştirileri sağlam temellere oturtuyor ve çözümler üretiyor. Yıllardır siyaset yapan, defalarca seçilmiş olan partilere baktığımızda, ne yazık ki onlardan milletimiz gerçek muhalefet göremiyor. İşte bu ortamda Sayın Hüseyin Baş, adeta tek başına bir ordu gibi millet adına mücadele veriyor. Kendisi, kimsenin dile getirmediği konuları gündeme getiriyor. Bu durum, bazı kesimleri korkutuyor ve rahatsız ediyor. Çünkü toplumda bir uyanış olduğunda, bu güçlerle başa çıkmak mümkün olmuyor. Bu güçlerin en büyük kozu, medyayı ve sosyal medyayı trollerle kontrol altına almış olmaları. Karanlık bir ortamda, bir ışık hüzmesi bile karanlığı yırtıp geçebilir. İşte korku burada. Yani Sayın Hüseyin Baş, gençliği ve duruşuyla bu karanlık ortamda bir ümit ışığıdır. Bu nedenle, onu sindirmeye ve muhalefetini sınırlamaya çalışıyorlar.”

    “Bizim değil, Cumhurbaşkanına kimseye hakaret etmemiz söz konusu değil”

    “Sayın Genel Başkanımız, demir leblebi gibidir; küçük gibi gözükse de ciddi hazımsızlık yaratabilir. Geçmişte de benzer durumlarla karşılaştık. Bizim hukuksuz hiçbir işimiz olmaz. Cumhurbaşkanına hakaret etmemiz söz konusu değil. Sayın Genel Başkanımızın kimseye hakaret etmesi söz konusu değil, ama siyasi eleştirilerimizi ve milletin haklarını aramayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu, bizim yürüyüşümüze engel olmaz ve Genel Başkanımızın hızını kesmez. Bizleri hukuk dışına itmeyecekler.”

    2025 yılı için belirlenen asgari ücrete dair de değerlendirmelerde bulunan Lütfullah Önder, asgari ücret artışının 5 bin lira olduğunu belirtip, “Yılbaşını bulmadan bu 5 bin lira kaybolacak” dedi.

    “Açıklanan asgari ücret milleti açlığa mahkum etmek demektir”

    “İktidarın milletimize verdiği bir söz vardı: ‘Memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz’. Ancak resmi verilere göre 12 aylık enflasyon ortalaması yüzde 62 iken, asgari ücret sadece 30 lira arttı. Gayri resmi enflasyonu hepimiz biliyoruz; resmi rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Bir sene önceki market fiyatlarıyla bugünkü fiyatları karşılaştırdığınızda ya da kira, gıda, giyinme, eğitim masraflarını göz önünde bulundurduğunuzda, yüzde 100’ün üzerinde bir enflasyonla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Türkiye artık dövizle de pahalı bir ülke haline geldi. Önceden 10-20 euro olan bir ürün şimdi 40 euro’ya yükseldi. Dolayısıyla açıklanan asgari ücret, milleti açlığa ve yoksulluğa mahkum etmek demektir. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı bugün 67 bin lira. Dört kişilik ailenin dördü de çalışmadıkça, yoksulluk sınırının üzerinde bir yaşam standardı yakalayamaz. Bu durum, ekonominin yönetilemez hale geldiğinin açık bir göstergesidir.”

    “İktidar böyle, muhalefet farklı mı? Muhalefet, bir umut verebiliyor mu? Maalesef, muhalefet de iktidarın bir kopyası gibi. Bu konuda farklı bir ses çıkaran tek parti Bağımsız Türkiye Partisi. BTP, asgari ücreti işverenin üzerine yüklemiyor ve bu şekilde gerçek bir alım gücü artışı sağlıyor.”

    “Yılbaşını bulmadan asgari ücrete yapılan artış kaybolacak”

    Şu an asgari ücrete yaklaşık 5 bin liralık bir artış oldu. Ancak yılbaşını bulmadan bu 5 bin lira kaybolacak. Çünkü hemen her şeye zam gelecek ve bu zamlarla birlikte yapılan küçük artış da etkisini yitirecek. Bunun kaybolmaması için asgari ücretin en az bir o kadarının, tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, devlet tarafından çeşitli yollarla desteklenmesi gerekiyor. İşte bu noktada bizim Vatandaşlık Maaşı önerimiz devreye giriyor; asgari ücretin bir bölümünün devlet tarafından karşılanması, çocuk parası ve ev hanımı maaşı gibi konular da burada değerlendirilmelidir. Merhum Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş, bu konuları seçim meydanlarında anlatırken, bazı insanlar bunu sadece popülist bir vaat olarak gördüler. Oysa bu, insanlara insanca yaşayabilecekleri bir hayat standardı sunma imkanını ifade ediyor. Bu sunulduğunda, insanlar tüketen bireyler haline gelecek ve tüketimi canlandırmış olacaksınız. Dolayısıyla bu meseleye farklı bakan tek parti Bağımsız Türkiye Partisi’dir. Keşke diğer partiler de asgari ücretlinin sesine bu kadar duyarlı olabilse; o zaman dar gelirli insanların sesi çok daha yüksek çıkardı. Maalesef Türkiye, özellikle ekonomi konusunda, iktidarıyla muhalefetiyle bir kısır döngü içinde.”