(ANKARA) – Türkiye’de Akredite Lisans Programı Olan Üniversite Sayısı Artıyor
Türkiye’de en az bir akredite lisans programına sahip üniversite sayısı 116’ya ulaşmış durumda. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, üniversitelere yönelik önemli bir duyuruda bulunarak, doktora programı açmak isteyen üniversitelerin akredite program sahibi olma şartının getirildiğini belirtti. Özvar, “2027 yılına kadar tüm üniversitelerimizin akreditasyon süreçlerini tamamlamasını bekliyoruz” dedi.
YÖK Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından yapılan açıklamada, Türkiye’de akredite olan programların sayısının hızla arttığı vurgulandı. 2024 Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’na göre, 2023 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) Kılavuzu’nda en az bir akredite lisans programı bulunan üniversite sayısı 116 olarak kaydedilmiştir. Toplam akredite program sayısı ise bin 209’dir. Ayrıca, 42 üniversite 10 ve üzerinde akredite lisans programına sahip.
Yıllara göre değerlendirildiğinde, üniversitelerin akredite lisans programı sayısı ortalaması 2018 yılında yüzde 6,89 iken, 2023 yılında bu oran yüzde 10,42’ye yükselmiştir. 2022 yılında ise bu oran yüzde 9,46 olarak kaydedilmiştir.
Akredite Lisans Programı Sayısının En Yüksek Olduğu Üniversiteler
- İstanbul Gelişim Üniversitesi: 56 program
- Sakarya Üniversitesi: 55 program
- Hacettepe Üniversitesi: 42 program
- Atatürk Üniversitesi: 41 program
- Ege Üniversitesi: 39 program
- Erciyes Üniversitesi: 35 program
- İstanbul Teknik Üniversitesi: 34 program
- Başkent Üniversitesi: 33 program
- Yıldız Teknik Üniversitesi: 31 program
- İstanbul Medipol Üniversitesi: 29 program
Yeni Doktora Programlarına Akreditasyon Şartı Getirildi
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Yükseköğretim Kurulu’nun gelecekteki hedefleri arasında yükseköğretim sisteminin merkezine kalite odaklı anlayışı yerleştirme çabalarının kararlılıkla devam edeceğini vurguladı. Özvar, şunları ifade etti:
“Kurumsal vizyonumuzu oluşturan tüm unsurlar, uygulamakta olduğumuz kalite odaklı anlayışın birer yansımasıdır. Üniversitelerimizin bu anlayışla hareket etmesine büyük önem veriyoruz. Bu çerçevede, üniversitelerimizi kalite süreçlerine uyum sağlamaları yönünde sürekli olarak teşvik etmeye ve desteklemeye devam edeceğiz. Doktora programı açmak üzere başvuran üniversitelerimize akredite program sahibi olma şartı getirmiş bulunuyoruz. Aynı şekilde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi akademik birimler kurmak için de akreditasyon şartı getiriyoruz. Bu girişimimiz, yükseköğretimde kaliteyi öncelikli hedef haline getiren anlayışımızın bir tezahürüdür. 2027 yılına kadar tüm üniversitelerimizin akreditasyon süreçlerini tamamlamalarını bekliyoruz.”
Uluslararası Öğrenci Kalitesinin Artması Önceliğimiz
Türkiye, uluslararası öğrenci çekme konusunda daha büyük rakiplerle karşılaşacaktır. Yükseköğretim kurumları olarak bu rekabete şimdiden hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bugün itibarıyla uluslararası öğrenci sayımız 350 bine ulaşmışsa da, bu rakamla övünmek uygun bir yaklaşım değildir. Uluslararası öğrenci sayısının artmasının yanı sıra, bu öğrencilerin kalitesinin de artmasını birinci öncelik haline getirmemiz gerekmektedir. Eğer gerekli mevzuat altyapısı çalışmalarını tamamlamaz ve üniversiteler olarak uluslararası öğrenci hareketliliği konusunda dünya standartlarında işlemler tesis etmezsek, Türk üniversitelerinin dünya çapında olumlu itibarı kaybolabilir.”