TÜRKİYE Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda bugün gerçekleştirilen Ticaret Bakanlığı ve Hazine ile Maliye Bakanlığı bütçeleri üzerine konuşan Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın, ekonomi ve ülke bütçesiyle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Aydın, yaptığı konuşmada, ülkenin ekonomik durumunu ve para biriminin değerini derinlemesine ele aldı.
Aydın, “Bugüne kadar enflasyon ve alım gücü değerlendirmeleri genellikle 200 liralar üzerinden yapılırken, aslında bir zincirin gücü, en zayıf halkanın gücü kadardır,” diyerek, bir ülkenin para biriminin değerinin en küçük parasının alım gücüyle doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı. “En küçük paramız ne kadar değerliyse, o ülke de o kadar değerli ve kıymetli bir parayı bulunduruyor demektir,” şeklinde konuştu.
Para ve Güç
Aydın, paranın yalnızca ekonomik bir araç olmadığını, aynı zamanda siyasi bir güç göstergesi olduğunu belirtti. “Gerçekte para, en temelde bir hak ölçüsüdür. İnsanlar, gelecekte yapacakları yatırımlar ve tasarruflar için parayı bir hak ölçüsü olarak gördükleri için tutarlar. Devletle ve yönetimle olan bağlarını bu güven üzerine kurarlar,” ifadesini kullandı. Tarih boyunca, mali gücün siyasi gücü de beraberinde getirdiğini vurgulayan Aydın, “Bir ülke mali açıdan güçlü ise, siyasi açıdan da güçlü olagelmiştir,” dedi.
Aydın, günümüzde Türkiye’nin sağlam bir para birimine sahip olmadığını belirterek, “Artık Türk lirası yerine, başka yabancı döviz kurları üzerinden planlamalar yapıyoruz. Bu durum, ekonomik kırılganlığımızı ve zayıflığımızı açıkça gözler önüne sermektedir,” diye ekledi.
Bütçe Açığı ve Ekonomi Yönetimi
Aydın, “Eğer parayı adil toplamaz ve harcarken de ölçüsüz davranırsanız, yaklaşık 2 trilyon lira bütçe açığını daha şimdiden ilan eder, 2 trilyon lira faiz ödemesi yapmak zorunda kalırsınız,” şeklinde uyarıda bulundu. Bu anlayışın, zincirin en zayıf halkalarını zorladığını ve zincirin kopma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Ayrıca, “Yoksulluğu ve borçluluğu globalleştiren dünya sisteminin Türkiye temsilciliği anlayışıyla, Türkiye’nin dertlerine derman olamayacağınızı belirtmek isterim. ‘Altta kalanın canı çıksın’ anlayışı olan neoliberal ekonomik modelle Türkiye refaha ve felaha ulaşamaz,” diyerek, mevcut ekonomik politikaları eleştirdi.