Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İstanbul’da Motosiklet Hırsızlığı ve Şehit Polis Memuru Şeyda Yılmaz

İstanbul’da motosiklet hırsızlığı sorununa derinlemesine bir bakış. Şehit polis memuru Şeyda Yılmaz’ın kahramanlık hikayesi ve şehirdeki güvenlik önlemleri üzerine düşünceler. Motosiklet sahipleri için önemli bilgiler.

İstanbul'da motosiklet hırsızlığı sorununa

İstanbul’da Motosiklet Hırsızlığı ve Çatışma: Şehit Polis Memuru Şeyda Yılmaz

İstanbul’un Ümraniye ilçesinde 23 Eylül 2024 tarihinde motosiklet hırsızlığı suçundan yakalanan şüpheli Yunus Emre Geçti, polis ile girdiği çatışmada polis memuru Şeyda Yılmaz‘ı şehit etmiştir. Şüpheli Geçti’nin 26 farklı suç kaydı olduğu tespit edilmiştir ve tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.

Hapsi İstenen Süre: 50 Yıl 10 Ay

Hakkında yürütülen soruşturma sonucunda, Yunus Emre Geçti hakkında “kadına karşı, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 10 ay hapis cezası talebiyle dava açılmıştır.

Duruşma ve Avukatın Dilekçesi

Açılan davanın ilk duruşması 26 Ekim 2024 tarihinde Anadolu 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşmiştir. Tutuklu sanık Yunus Emre Geçti duruşmaya SEGBİS sistemi ile katılırken, şehit polis memuru Şeyda Yılmaz’ın eşi duruşma salonunda hazır bulunmuştur. Sanık Geçti’nin mağdur olan annesi Pınar Geçti ve çatışma sırasında yaralanan polis memuru Kürşat Hakkı S. de duruşmada yer almıştır. Sanık Yunus Emre Geçti’nin CMK’dan atanan avukatı, mahkemeye sunduğu dilekçe ile dosyadan çekildiğini belirtmiştir. Kanun gereği avukatı olmadan savunması alınamayan sanık, “Savunma yapamayacaksam niye geldim? Bana zorla ifade verdirdiler” diyerek duruma tepki göstermiştir.

Anne Pınar Geçti’nin İfadesi

Sanık Yunus Emre Geçti’nin annesi Pınar Geçti, sanık oğlundan şikayetçi olmadığını belirterek, “Şikayetçi değilim çünkü çocuğum madde bağımlısı. Ben defalarca kez Dudullu karakoluna başvurdum, ‘çocuğum madde kullanıyor’ diye. 26 suç kaydı olan bir çocuğun dışarıda gezmesini istemedim. Ben babasıyla birlikte karakola giderek ne yaptığını öğrenmek istedim. Saat 19.00 gibi babası karakoldan ayrıldı, ben de eve gitmeden polis memuruna, ‘Yunus Emre ne zaman çıkar?’ dedim. Saat veremeyeceklerini söylediler. Eve gittim, saat 21.00 gibi karakolu arayıp ‘Bu akşam çıkar mı?’ diye sordum. O gece orada kalacağını söylediler. Ben de ‘yemek getirebilir miyim?’ diye sordum. ‘Evet’ dediler. Ben, annem ve babamla karakola yemek götürdük. Polis memuru oğlumu yanıma kelepçesiz getirdi. Yunus Emre’de bana sarılıp, ‘Neden yemek getirdin?’ dedi, sonra kaçış yaptı. Ben de çığlık attım, ‘Yunus Emre kaçıyor!’ diye. Polis bey bana ‘Ne yaptın?’ dedi. Ben de, ‘Telefonla arayarak yemek getirebilir miyim diye sordum’ dedim. Sonra Kürşat beyle şehit Şeyda ile birlikte gittik. Kürşat bey kurşun yedi, Şeyda kurşun yedi, ben iki kurşun yedim. Benim çocuğum karakolun içinde bahçede kaçmadı, avluda kaçtı” ifadelerini kullanmıştır.

İfadedeki Gergin Anlar

Milliyet’in haberine göre, annesinin konuştuğu sırada sanık Geçti, “Karakolun içinden kaçtı desene anne” diyerek bağırmıştır. Anne Pınar Geçti de, “Karakolun içinden kaçtı, bahçeden kaçmadı” yanıtını vermiştir. Mahkeme başkanı ise sanık Geçti’yi müdahale etmemesi konusunda uyarmıştır.