Çanakkale Savaşı sırasında sabit bir batarya gibi kullanılan ve İngiliz B-11 denizaltısı tarafından batırılan Mesudiye Zırhlısı’nda çarkçı yüzbaşı olarak görev yapan İbrahim Şevki Efendi’nin 1944 yılında yazdığı mektup gün yüzüne çıktı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdür Yardımcısı Dr. İsmail Sabah, bu mektubun Mesudiye Zırhlısı’nın batırılma anından, gemide mahsur kalan askerlerin kurtarılması için yapılan çalışmalara kadar olan kritik anları detaylı bir şekilde anlattığını ifade etti.
Mesudiye Zırhlısı, 13 Aralık 1914’te İngiliz B-11 denizaltısı tarafından batırıldığında gemide 10 subay ve 25 asker şehit oldu. Dr. Sabah, arşiv çalışmaları sırasında İbrahim Şevki Efendi’nin yazdığı mektubu buldu. Mektupta, geminin vurulma anı ve ardından yaşanan felaketin ayrıntıları yer alıyor. Mesudiye Zırhlısı’nın 40 yılı aşkın bir süre Osmanlı Donanması’na hizmet ettiğini belirten Dr. Sabah, “Filoda işe yaramayacağı düşünülerek Çanakkale Boğazı’na gönderilmişti. Burada sabit bir batarya olarak kullanılmak üzere demirlemesi kararlaştırıldı. Böylece Mesudiye Zırhlısı, boğaz girişini ateşe alacak ve mayın hatlarının korunmasında önemli bir rol üstlenecekti.” dedi.
Denizaltı Saldırısına Uğrayış
Gemi mürettebatı, yüzer bir geminin sabit bir batarya olarak kullanılmasına itiraz etti. Ancak, gelen emir değiştirilemeyeceği için Mesudiye Zırhlısı belirtilen mevkiye demirleyerek görevine başladı. Dr. Sabah, “Mesudiye Zırhlısı, mürettebatının da özellikle vurguladığı tehditlerden biri olan denizaltı saldırısına maruz kaldı. 13 Aralık 1914’te, Sarısığlar mevkiinde 2 torpidonun patlaması sonucu çok kısa bir sürede alabora oldu. B-11 denizaltısının bu başarıyı elde edebilmesi, mevcut mayın hatlarını aşarak gerçekleşti.” dedi.
Kurtarma Çalışmaları
Kurtarma çalışmalarının tam 36 saat sürdüğünü belirten Dr. Sabah, “Torpidoların isabet ettiği mevki sığ olduğu için geminin alt kısmı su üstünde kaldı. Mektup, bu anları anlatan çok değerli bilgiler içeriyor. İbrahim Şevki Efendi, geminin patlamayla alabora olduğunu ve su hücumu nedeniyle mahsur kaldıklarını yazdı. Diğer askerler ve subaylar da onunla birlikte mahsur kalmıştı. Kurtarma çalışmaları hemen başlatıldı. Ancak, kullanılan oksijen aletleri Çanakkale’de bulunmadığı için dalgıçlar İstanbul’dan gönderildi.” şeklinde konuştu.
İbrahim Şevki Efendi ve diğer mahsur kalan askerler, 36 saatlik bir çabanın ardından kurtarılmayı başardılar.
Mektubun Anlattıkları
Dr. Sabah, “İbrahim Şevki Efendi’nin mektubunda, kurtulduktan sonra İstanbul’a gönderildiğini ve burada Selanik Mayın Gemisi’nde bir göreve atandığını belirtti. Ancak tekrar denizde görev almak istemediği için bu karara itiraz etti. Kendisine ‘Sen batıp çıktın, tecrübelisin. Bu görevi başkasına verip onun da yüreğine mi indirelim?’ şeklinde bir yanıt verildi. Araya başkalarının da girmesiyle bu görevden affını istedi ve kara kuvvetlerinde bir göreve geçti.” dedi.
Kıymetli Bir Belge
Dr. Sabah, “Yıllar sonra, 1943 yılında Ankara Radyosu’nda ‘Geçmişte Bugün’ programında Mesudiye Zırhlısı’nın hikayesi anlatıldı. İbrahim Şevki Efendi, emeklilik yıllarında kendisinin de bahsedildiği haberini alınca, 8 Aralık 1944 tarihinde Osmanlı Türkçesiyle bir mektup yazdı. Feridun Fazıl Tülbentçi’ye göndermiş olduğu bu mektup, geminin batışı ve kurtarma çalışmalarına dair kritik anları içeriyor. Bu tür belgeler, Çanakkale Muharebeleri ile ilgili önemli detaylar sunuyor ve İbrahim Şevki Efendi’nin mektubu, 110 yıl önce yaşananların ayrıntılarını vermesi açısından oldukça kıymetli.” şeklinde sözlerini tamamladı.