Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye, ‘oyun kurucu’ bir aktör olarak müessir güç konumunu günden güne pekiştirmektedir. Çeşitli ülkelerden pek çok muhatabımız da bu gerçeği artık teslim ediyor. Hedeflerimiz ve ideallerimiz büyük olsa da bunları hayata geçirecek diplomatik kapasiteye de, stratejik hareket kabiliyetine de sahibiz” dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sergi Salonu’nda düzenlenen ’15’inci Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, geçen yılki konferansın Cumhuriyetin kuruluşunun 100’üncü, Hariciye Teşkilatı’nın temellerinin atılışının 500’üncü yıl dönümünde gerçekleştirildiğini hatırlattı. “15’inci Büyükelçiler Konferansı’nın, Dışişleri Bakanlığımız başta olmak üzere, devletimiz, kurumlarımız, yurt dışındaki vatandaşlarımız ve gönül coğrafyamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” diye ekledi.
Kültürel Zenginliklerin Geleceğe Aktarılması
Geleneksel hale gelen Büyükelçiler Konferanslarının, devletin yurt dışındaki çalışmalarına önemli katkılar sağladığını vurgulayan Erdoğan, “Farklı kıtalarda kain, 261 diplomatik ve konsüler misyonla dünyanın en geniş 3’üncü temsil ağına sahip olan Dışişleri Bakanlığımıza bundan sonraki çalışmalarında başarılar diliyorum. Bakanlık mensuplarımızın üstlendikleri görev ve taşıdıkları sorumluluk bilinciyle milli ve bağımsız dış politikamızın mihmandarlığını gururla ve fedakarlıkla gerçekleştireceklerine yürekten inanıyorum” dedi.
Bugün aynı zamanda eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Anadolu’dakiler’ projesinin sergisinin de bu salonda icra edildiğini belirten Erdoğan, bu projenin coğrafi, kültürel ve geleneksel zenginlikleri koruyup tanıtmayı amaçladığını ifade etti. “Projemizle 3-B yani ‘bereket, birikim ve beceri’ temaları altında yöresel ürünlerimiz ve zanaat eserlerimiz dijital platforma taşınacak, mahalli üreticilerimizin desteklenmesi ve kültür hazinemizin geleceğe aktarılması hedeflenecektir” dedi.
Türkiye Yüzyılı’na Güçlü Bir Adım
Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin geçen yıl 100’üncü yaşını geride bıraktığını hatırlatarak, “Bu vesileyle devlet ve millet olarak 85 milyon hep birlikte cumhuriyetimizin bir asırlık kazanımlarını muhafaza edip birbirimize daha da kenetlendik. Yepyeni bir ruhla ‘Türkiye Yüzyılı’na, hem de güçlü bir şekilde adım attık. Bölgemizde ve dünyada barışın, huzurun, refah ve istikrarın tesisi için ortaya koyduğumuz ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerinin küresel ölçekte hayata geçirilmesinde Dışişleri Bakanlığımıza önemli görevler düşmektedir” dedi.
Küresel Zorluklar ve Türkiye’nin Rolü
Küresel sistemin çıkmaza girdiği, uluslararası toplumun reflekslerini yitirdiği ve çok taraflı yönetişim mekanizmalarının çözüm üretmekte yetersiz kaldığı zorlu bir dönemden geçtiklerini belirten Erdoğan, “Barış ve güvenliği sağlamakla görevli uluslararası kurum ve kuruluşlar, savaş ve ihtilafları engellemek bir yana, sergiledikleri atıl tavırla yeni problemlere zemin hazırlıyor. Bu olumsuz ortamda dış politika paradigmamızı daha etkin, daha dinamik ve sürdürülebilir bir zemine kavuşturmak ülkemizin geleceği adına büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
İsrail’in Saldırıları ve Barış Arayışları
Erdoğan, Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden katliamların uluslararası toplumun kayıtsızlığıyla sürdüğünü belirterek, “Mevcut İsrail yönetimi bölgedeki sorunları daha da çetrefil hale getirerek her gün yeni saldırılar gerçekleştiriyor. Daha fazla kan dökerek güvenlik sağlamak mümkün değildir. Türkiye, Gazze’deki kan deryasının sona ermesi için elini, tüm vücudunu taşın altına koymaya hazırdır” dedi.
Suriye’deki Gelişmeler
Komşu ülke Suriye’nin son 10 günde büyük bir değişim yaşadığını vurgulayan Erdoğan, “Esad rejimi arkasında katliamlarla, yıkımlarla dolu büyük bir enkaz bırakarak Suriye’den kaçmıştır. Suriye’de her şey bitmiş değildir, Suriyeli kardeşlerimiz birçok meydan okumayla karşı karşıya kalacaktır” dedi.
Dışişleri Bakanlığı’nın Önemi
Erdoğan, Dışişleri Bakanlığı’nın teröristler tarafından en fazla hedef alınan kurumlar arasında yer aldığını kaydederek, “Diplomatlarımız bugün de dünyanın en zor coğrafyalarında kimi zaman canları pahasına vazifelerini ifa etmektedir” dedi. Dış politika stratejilerinin yenilikler ve teknoloji ile güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Sonuç
Erdoğan, “Büyükelçilerimizin Türk dünyasının birlik, beraberlik ve entegrasyonunu güçlendirmeye yönelik adımlara öncülük etmesi kritik önem taşımaktadır. Bizler, çevremizdeki ateş çemberini aşmak için hep birlikte mücadele etmeliyiz” diyerek sözlerini tamamladı.