Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde Suriye ve Terör Üzerine Açıklamalar

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde gerçekleştirilen önemli açıklamalarda Suriye’deki gelişmeler ve terörle mücadele konuları ele alındı. Akademisyenlerin görüşleri ve analizleriyle zenginleşen bu içerik, güncel durumu anlamak için değerli bir kaynak sunuyor.

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nde gerçekleştirilen

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde Önemli Açıklamalar

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezleri Koordinatörü, Orta Doğu Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Suriye’deki cezaevleri, terör örgütlerinin oluşumu ve bölgesel dinamikler hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Şeyhanlıoğlu, yıllar önce Suriye’de esir alınan eski bir DEAŞ militanıyla yaptığı görüşmelerde, terör örgütü DEAŞ’ın aslında Beşar Esad’ın bir planı olduğunu belirtti. Aynı zamanda, terör örgütü PYD’nin de Esad tarafından “bekçi” olarak yetiştirildiğini ifade etti.

Uzman, Suriye’deki cezaevlerinin yalnızca rejim karşıtlarını bastırmak amacıyla kullanılmadığını, aynı zamanda terör örgütlerinin eğitildiği, teorik ve uygulamalı birer eğitim alanı olarak işlev gördüğünü vurguladı. Özellikle Sayednaye ve Atme cezaevlerinin bu bağlamda kritik bir rol oynadığını belirtti. Şeyhanlıoğlu, “Sayednaye Cezaevi, DEAŞ’ın yetiştirildiği bir laboratuvar gibi kullanıldı. 2001-2003 yılları arasında Irak’ta sahaya sürülen başta DEAŞ olmak üzere birçok terör örgütünün temel kadroları burada yetiştirildi,” dedi.

Cezaevlerinde farklı düşünce ve ideolojilere sahip grupların kasıtlı bir şekilde birbirine karşı kışkırtıldığını, bunun sonucunda da bu grupların kontrolsüz bir şekilde savaştırıldığını vurgulayan Şeyhanlıoğlu, bu durumun binlerce kişinin korkunç bir şekilde hayatını kaybetmesine yol açtığını ifade etti.

2011 yılı Ağustos ayında Süleymaniye’de gerçekleştirilen bir toplantıya da değinen Şeyhanlıoğlu, bu toplantıya Beşar Esad’ın eniştesi Asıf Şevket, Suriye Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Esad’ın kuzeni Ali Memlük, İranlı General Kasım Süleymani ile PKK yöneticileri Murat Karayılan ve Bahoz Erdal gibi önemli isimlerin katıldığını belirtti. Bu toplantının, terör örgütü PYD’nin kurulmasıyla doğrudan bağlantılı olduğunu ve bugünkü PYD’nin kontrolündeki Kürt hareketlerinin şekillendirilmesinde önemli bir rol oynadığını ifade etti.

Kürt Liderlere Yönelik Suikastlar

Prof. Dr. Şeyhanlıoğlu, Esad rejiminin Kürtlere yönelik politikalarının, rejim karşıtı ve Türkiye ile yakınlaşma eğilimindeki Kürt liderlerin sistematik olarak ortadan kaldırılmasını içerdiğini dile getirdi. Abdullah El Bedro ve ailesine yönelik suikastlar ile Meşal Temo’nun öldürülmesi gibi örnekler vererek bu durumu pekiştirdi.

Şeyhanlıoğlu, Suriye’deki istihbarat merkezlerinin uluslararası güçler ve terör örgütleriyle olan bağlantılarına da dikkat çekti. “DEAŞ’ın ilk ismi Irak-Şam Milliyetler Birliği olarak bilinir. Bu, MOSSAD dış istihbarat birimi olan ISIS’la aynıdır. Çünkü DEAŞ, Sayednaye hapishanesinde CIA ve MOSSAD’ın desteğiyle şekillendirildi,” dedi. Ayrıca, İsrail’in Suriye’de 250’den fazla noktanın hedef alındığını ve istihbarat merkezlerinin vurulmasının dikkat çekici olduğunu vurguladı.

– KÜTAHYA