Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Emine Erdoğan’ın Filistin Açıklamaları: Soykırım ve Umut Vurgusu

Emine Erdoğan’ın Filistin konusundaki açıklamaları, soykırımın acı gerçeklerine ve bölgedeki umuda dair önemli vurgular içeriyor. Bu yazıda, Erdoğan’ın sözlerinin ardındaki derin anlamları keşfedin.

Emine Erdoğan'ın Filistin konusundaki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eşi Emine Erdoğan’ın Açıklamaları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Filistin’de yaşanan olayların meşru olmadığını ve bu durumun bir savunma hakkı olarak nitelendirilemeyeceğini vurguladı. Doha’da düzenlenen ‘Doha Forum 2024’ kapsamında gerçekleşen ‘Filistin için tek yürek: İşgalin ve soykırımın karanlığında umudu koruma’ oturumuna katılan Emine Erdoğan, İsrail’in Filistin topraklarındaki eylemlerini ‘post-modern bir Holokost’ olarak tanımladı.

Emine Erdoğan, konuşmasında, Filistinli çocukların Al-Şifa Hastanesi önünde dünyaya ‘yaşamak istiyoruz, bizi koruyun’ çağrısında bulunmalarının üzerinden tam 395 gün geçtiğini hatırlattı. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu’nun Gazze’yi ‘çocuk mezarlığı’ olarak tanımlamasının üzerinden 407 gün geçtiğini belirtti. Refah’ta yerinden edilmiş Gazzelilerin kaldığı çadır kentin bombalanmasının ve 44 kişinin barbarca öldürülmesinin üzerinden ise 195 gün geçtiğini ifade etti.

Bugün Soykırımın 428’inci Günü

Emine Erdoğan, Filistinlilere uygulanan soykırımın bugün 428’inci gününde olduğuna dikkat çekerek, “Tam 14 aydır, örgütlü bir zalimliğin, insanlığın ortak vicdanına, insan olmanın haysiyetine gerçekleştirdiği en acımasız saldırılardan birisine tanıklık ediyoruz.” dedi. Soykırımın meşru müdafaa adı altında gerçekleştirildiğini belirten Erdoğan, “Vicdan sahibi herkes adına sormak istiyorum: 16 bini çocuk olmak üzere, 44 bin sivili vahşice katletmek, hastane, okul, ibadethane, hatta yetimhane bombalamak, hangi din veya hukuk sisteminde ‘meşru’ olabilir?” diye sordu.

Emine Erdoğan, Gazze’ye toplamda 70 bin tonu aşan bomba atıldığını belirterek, “İsrail kendisini kimden koruyor olabilir?” ifadesini kullandı. Filistin’de yaşananların ne meşru, ne de bir savunma hakkı olarak değerlendirilemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, bu durumu ‘post-modern bir Holokost’ olarak tanımladı.

Tarihin En Karanlık Soykırımlarından Biri

Emine Erdoğan, neredeyse bir asırdır Filistin halkının sistematik bir hırsızlığa ve ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti. “Son bir yıldır bu işgal, tarihin en karanlık soykırımlarından birisine dönüşmüş durumda,” dedi. Saldırıların sürekli artan şiddeti ve buna karşı kayıtsızlık karşısında duyduğu endişeyi dile getiren Erdoğan, “Her yeni kayıp, geçilemeyeceğini düşündüğümüz bir başka etik sınırı daha geride bırakıyor.” şeklinde konuştu.

Emine Erdoğan, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bugün tanık olduğumuz soykırım, tarihte ilk kez kurbanları tarafından, olur da bir yerden yardım gelir ümidiyle naklen dünyaya aktarılıyor.” Bu durum karşısında, kendisini hümanist değerlerin savunucusu olarak gören medeniyetin sessizliğini eleştirdi.

Filistin’de Tanık Olunanlar

Emine Erdoğan, “Filistin’de tanık olduğumuz şey bir savaş değil. Bu, sadece en güçlü ve zalim olanın hayatta kaldığı, öteki hayatların kolayca harcanabildiği bir dünya düzenini kabul ettirme çabası.” ifadesini kullandı. İnsanlık olarak sahip oldukları değerleri koruma meselesinin önemine dikkat çekti.

“Bunun bir emanet ve miras meselesi olduğuna dikkat çekiyorum,” diyen Erdoğan, bu değerlerin ardında daha adil bir dünya bırakma sorumluluğunu vurguladı. “Dili, dini, ırkı, rengi ne olursa olsun, insanı merhametle kucaklayan bir inancı savunma ve yüceltme meselesidir.” dedi.

Gazzelilerin Direnişi ve Umut

Emine Erdoğan, Gazzelilerin direnişinin, zalim karşısında yılmayan bir duruş sergilediğini ifade ederek, “Gazzeliler onurlu direnişiyle, hepimize unuttuğumuz faziletleri hatırlatıyor.” dedi. Umudun yalnızca bir his olmadığını, aynı zamanda bir tercih olduğunu belirtti.

Geçen yıl 15 Kasım’da, İstanbul’da düzenlenen ‘Filistin için Tek Yürek’ zirvesini hatırlatan Erdoğan, “Gelin, bu umut etrafında birleşelim ve ortak gücümüzü etkili bir eyleme dönüştürelim.” çağrısında bulundu.

Türkiye’nin Filistin’e Desteği

Türkiye’nin Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması ve Filistin’in bağımsız bir devlet olarak var olması için çaba gösterdiğini belirten Emine Erdoğan, “88 bin ton insani yardımla Gazze’ye en fazla yardım gönderen ülke konumundayız.” dedi. Katar’ın arabuluculuk rolüne de dikkat çekerek, “Diplomasi ve diyalogun merkez noktası haline gelen Doha Forum’un bu seneki buluşmalarının hayırlara vesile olmasını diliyorum.” ifadesini kullandı.

Emine Erdoğan, konuşmasını İsrail tarafından şehit edilen Gazze İslam Üniversitesi Profesörü Yazar ve Şair Rifat Alerir‘in şiirinden bir alıntıyla tamamladı: ‘Eğer ölmem gerekiyorsa, Sen yaşamalısın, hikayemi anlatmak için.’ Bu hikayenin, Filistin’in ortak mirası olduğuna vurgu yaparak, “Sayıların ve savaşın ötesindeki Filistin’e ve Filistinlilere sahip çıkma cesareti gösteren herkesi yürekten selamlıyorum.” dedi.