Nöbetçi Eczaneler
Gazipaşa Açıklarında Meydana Gelen Deprem Üzerine Açıklamalar
Antalya’nın Gazipaşa ilçesi açıklarında 4.6 büyüklüğünde meydana gelen depremin ardından, bu sarsıntı Antalya kent merkezi, Alanya ve Mersin’de de hissedildi. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya hesabından önemli açıklamalarda bulundu.
“Deprem Anadolu Yarımadası İçinde Olmadı”
29 Kasım’da Alanya açıkları ile Kıbrıs arasında meydana gelen 5 büyüklüğündeki depreme dikkat çeken Ahmet Ercan, “Son günlerde 4-5 gün arayla iki tane 5’lik deprem yaşadık. Bu depremler, genellikle küçük sarsıntılar olarak sınıflandırılır. Depremlerin 32 kilometre derinlikte gerçekleşmesi, bu olayların Anadolu Yarımadası’nda değil, daha derin bir bölgede meydana geldiğini gösteriyor.” şeklinde konuştu.
“Yıkıcı Nitelikte Değil”
Bu büyüklükteki depremlerin yıkıcı etkileri olmadığını vurgulayan Ercan, “Peki bu depremler nerede meydana geldi? Bu durum, Kıbrıs yayının bulunduğu bölgedeki Afrika ana karasının veya Kıbrıs ana karasının Anadolu’nun altına dalan kısmında gerçekleşmiştir. Afrika kıtası, yılda 3 ila 5 santimetre hızla Anadolu’ya yaklaşarak, Anadolu’yu geriyor. Bu gerilme sonucunda, Afrika kıtası altında 32 kilometre derinlikte kırıklar oluşmakta ve bu kırıklardan kaynaklanan sarsıntıları bugün deneyimledik. Türkiye ve Alanya bölgesindeki yapıların niteliği için bu büyüklükteki depremler yıkıcı etkiler yaratmaz.” ifadelerini kullandı.
“Bölgedeki Beklenen En Büyük Deprem 6.1-6.2 Büyüklüğünde”
Bölgede beklenen en büyük depremler hakkında bilgi veren deprem uzmanı, “Bu bölgede meydana gelmesi muhtemel en büyük deprem 6.1-6.2 büyüklüğündedir. Eğer bu büyüklükte depremler olursa, Alanya, Manavgat, Mersin, Antalya ve Adana’da yıkıcı bir etkisi olmayacak; yalnızca sarsıntı hissedilecektir. Bu nedenle halkın kaygılanmaması ve günlük yaşamlarına devam etmeleri önemlidir.” dedi.
Ercan, ayrıca önerilerde bulunarak, “Sağlam zeminlerde inşa edilmiş sağlam yapılar tercih edilmelidir. Her zaman önerdiğim gibi, yapıların bilgi belgelerinin çıkarılması ve bu belgelerin tapuya işlenmesi gerekmektedir. Bu şekilde, kırıksız, döküksüz ve ölümsüz bir Türkiye, depremler karşısında daha hazırlıklı hale gelebiliriz.” şeklinde konuştu.