Donald Trump’ın Gazze’yi alma açıklaması sonrası Mısır’ın başını çektiği ülkeler, Filistin halkının topraklarında kalmasını sağlayacak bir karşı plan üzerinde çalışıyor.
Reuters haber ajansı, Gazze’nin inşası ile ilgili en az dört taslağın olduğunu, Mısır’ın girişimi ile şekillenen planınsa Arap ülkelerinin bir kısmının desteğini aldığını aktarıyor.
Bu plan Hamas olmadan Gazze’de bir idare düzeneği kurulmasını da içeriyor.
BBC’ye konuşan kaynaklar, Kahire’nin planın teknik detaylarını sonlandırmaya yakın olduğuna işaret etti. Masadaki plan, enkaz kaldırmayı, yine inşayı, halkın inşa sürecini nasıl geçireceğini ve yeni idare sisteminin kurulumunu içeriyor.
Buna rağmen Gazze’deki silahlı grupların, özellikle Hamas ve İslami Cihad’ın geleceği hala netleşmiş değil.
Mısır, planın ABD idaresiyle işbirliği içinde geliştirileceğini açıkladı.
BBC’ye konuşan Mısırlı yetkililer, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği’nin (AB) de planda rol oynayacağını söyledi.
Planı hayata geçirme noktasında birinci resmi olmayan temas 21 Şubat Cuma günü Riyad’da yapılıyor.
Burada Filistin Yönetimi’nin de dahil olabileceği bir bölgesel konferansın detayları üzerinde müzakereler yapılıyor.
Bu resmi olmayan buluşmanın akabinde 27 Şubat tarihi için Kahire’de acil nitelikli bir Arap zirvesi toplantısı planlanıyordu. Ancak bu zirvenin lojistik nedenlerle ertelendiği duyuruldu.
Plan nasıl işleyecek?
BBC’ye konuşan Mısırlı bir kaynak, Avrupalı ülkeler dahil geniş iştirakli bir Gazze konferansının hazırlıklarının sürdüğünü aktarıyor.
Aynı kaynağın transferine nazaran, Kahire’nin planı, Gazze’yi üç farklı insani bölgeye ayırmayı içeriyor. Bunların her birinde su ve elektrik üzere temel gereksinimlerin karşılanacağı 20 büyük kamp kurulacak.
Plana nazaran, enkazın kaldırılması sürecinde Gazze halkının barındırılması için on binlerce taşınabilir konut ve çadırın bölgeye sokulması gerekiyor. Lakin İsrail şimdi bunu kabul etmedi.
Gazze’ye düzenli yakıt ve inşaat malzemesi girmesinin de gerekliliğine işaret ediliyor.
Mısır’ın planına nazaran yine inşa süreci, Arap ülkeleri ve memleketler arası bağışçılar tarafından finanse edilecek. İnşaat konusunda uzmanlaşmış yaklaşık 50 çokuluslu şirketin, Gazze’deki üç insani bölgede 18 ay içinde konutları teslim etmesi amaçlanıyor.
Bu devasa finansman paketi, Arap ve uluslararası temsilcilerden oluşan bir komite tarafından yönetilecek.
Öneri ayrıca, insani bölgelerin kurulmasını takiben, Mısır sınırı boyunca tünel kazılmasını engellemek için bir tampon bölge oluşturulmasını da içeriyor.
BBC’ye konuşan Mısır Mühendisler Sendikası lideri Dr. Tarek el-Nabarawi, destekçi sayısı ve maliyet göz önüne alınarak, projenin üç ila beş yıl sürebileceğini söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 15 Şubat Cumartesi günü yaptığı açıklamada, ateşkes muahedesinin kararlarından olmasına karşın güvenlik kaygılarını münasebet göstererek Gazze Şeridi’ne mobil evlerin ve inşaat ekipmanlarının girmesine izin vermeyeceğini duyurdu.
Hamas’ın geleceği
BBC’ye konuşan Mısırlı kaynak, plandaki önemli bir sorunun Hamas ve diğer silahlı grupların durumu olacağına işaret ediyor.
Aynı kaynak, Kahire’nin planında bu başlıktaki bir teklife ışık tutuyor. Buna nazaran, Altı Gün Savaşı öncesi sonlar çerçevesinde bir Filistin devletinin kuruluşunun ilanıyla bu kümelerin silah bırakması mümkün.
Bu teklife nazaran, Doğu Kudüs’ün başkent olacağı Filistin devleti ile İsrail arasında bir tampon bölge kurulacak. Gazze’den tehdit gelmeyeceğini garanti edecek bu tampon bölgenin yeri şimdi belirlenmedi.
Geçiş sürecinde Hamas iştiraki olmadan Gazze’yi yönetecek bir Filistinli komitesinin de oluşturulması amaçlanıyor.
Arap ülkeleri ve uluslararası güçler bu geçici komiteye Gazze Şeridi’nin idaresinde dayanak olacak.
Hamas daha evvel Gazze’nin ulusal bir komiteye devredilmesini kabul etmişti. Ancak örgüt, bu komitenin üyelerinin seçiminde rol almak isteğini, izni olmadan karadan birliklerin belli bölgelere konuşlandırılmasına onay vermeyeceğini duyurmuştu.
BBC’ye konuşan Mısırlı kaynak, Arap ülkelerinin AB ile işbirliği içinde Filistin Yönetimi’ne personel eğitimi konusunda destek vermesi de planın kapsamında yer alıyor.
Peki ya Trump’ın planı?
ABD başkanı Trump, Filistinlileri Gazze’den taşıma planını defalarca dile getirdi. Bu planı tekrarlarken, bölgeyi bir turizm merkezine çevirmekten söz etti. Filistinlilerin burada molozlar arasında yaşamasının mümkün olmadığını söyleyerek planını savundu.
Trump, Filistinlileri kabul etmeyi reddetmeleri halinde, Mısır ve Ürdün’e yardımı kesme tehdidinde de bulundu.
Associated Press’in eski Orta Doğu editörü Dan Perry, İsrail’deki Jerusalem Post gazetesine yazdığı bir makalede, Trump’ın planının aslında, Arap ülkelerine Hamas’ı Gazze’den uzaklaştırma konusunda baskı yapmak amacı taşıdığını savundu.
Perry’ye nazaran Trump bu çıkışla, bilhassa Katar’ın Hamas’a sağladığı mali takviyesi durdurmayı da amaçladı.
Ürdün Hükümdarı II. Abdullah’ın Beyaz Saray’daki görüşmede Trump’a, Filistinlilerin Gazze’de kalmasını istediğini açıkça söz ettiği biliniyor.
Trump ise resmi açıklamalarda hala Filistinlilerin Gazze’den taşınması planını savunuyor.
Trump, resmi olarak hala Perry, Trump’ın Gazze’nin yine inşası ve Hamas’ın kaldırılması için milyarlarca dolar karşılığında Filistinlilerin Gazze’de kalmasına izin verebileceğine inanıyor.
Perry ayrıca Gazze’de, Batı Şeria’daki Filistin Yönetimi’ne bağlı ve Mısır ve Körfez ülkeleriyle işbirliği yapan teknokratlardan oluşan bir sivil hükümetin kurulabileceğine inanıyor.
AP’nin eski Orta Doğu editörü Perry, Gazze’nin yine inşası için milyarlarca dolar toplanması ve Hamas’ın etkisizleştirilmesi vaadiyle Trump’ın ikna olabileceğine işaret ediyor.
Perry yeniden Gazze’de, Batı Şeria’daki Filistin İdaresi ile alakalı, Mısır ve Körfez desteki teknokratlardan oluşacak sivil bir idare oluşturulabileceğini savunuyor.
Arap dünyası Trump’ı nasıl baskılayabilir?
Suudi siyaset uzmanı Dr. Mubarak Al-Ati, ABD’nin bölgeye rastgele bir müdahalesinde bilhassa de Suudi Arabistan ve Mısır eksenli çıkarlarını hesaba katacağına inanıyor.
Ati, Mısır, ABD ve Suudi Arabistan başkanları ortasındaki ikili bağların de süreçte tesirli olacağını söyleyerek, Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretine atıf yaptı. Arap – Amerikan ilişkilerinin geleceğini şekillendirecek bu ziyarette Gazze konusunda ortak zemin bulunabileceğini söyledi.
Washington’dan siyaset uzmanı Dr. Hassan Mneimneh’a göre ise Trump’ın Arap planına karşılık olarak Mısır ve Ürdün’e askeri ve ekonomik yardımı kesmesi durumunda, bu ülkelerin buna yanıt vermesi gerekecek.
Riyad’ın ABD’deki yatırımlarını durdurabileceğine işaret eden Mneimneh, bu olası durumun Çin, Rusya, AB, Afrika ve Güney Amerika ile ekonomik ilişkilerin kapısını açabileceğine işaret etti.
Suudi uzman Al-Ati, İsrail ile Suudi Arabistan ilişkilerinin normalleşmesi başlığının da Trump yönetimi için çekici olduğunu söylüyor ve Riyad’ın tarafından 1967 sonlarına sahip bir Filistin devletinin kurulması için bir müzakere taktiği olarak kullanıldığını belirtiyor.
Al-Ati, Suudi Arabistan’ın İsrail ile ilişkileri normalleştirme teklifinin ABD’ye yönelik çekiciliğine dikkat çekiyor ve bu teklifin Riyad’ın 1967 sınırlarına sahip bir Filistin devletinin kurulması için bir müzakere taktiği olarak kullanıldığını söylüyor.
BBC’ye konuşan Mısırlı kaynak da, Kahire’nin yakın zaman önce İsrail ile 1979’da imzalanan Camp David barış muahedesini iptal etme imasında bulunmasının, Trump üzerinde Arap planını reddetmeme noktasında tesirli olabileceğini kaydetti.