Romancı, gazeteci, anlatıbilimci, göstergebilimci, düşünür, Orta Çağ tutkunu, tanınan kültür gözlemcisi… Çağımız düşün, kültür ve edebiyat dünyasının tartışmasız kıymetlerinden Umberto Eco, 2016’da aramızdan ayrılırken ardında değerli bir külliyat bıraktı. Ünlü İtalyan yazar 9 yıl önce hayatını kaybetti.
Umberto Eco, 5 Ocak 1932’de hayata merhaba dedi.
Yaşamı boyunca üretmiş, araştırmış, sorgulamış, çekmecelerini sayısız yazı taslağıyla, listeyle, şemayla doldurup taşırmış Eco’nun metinleriyle birinci defa temas kuracak okurlar için onun çok taraflı üretimlerini yansıtacak kitaplarını okumalarını tavsiye ediyoruz.
SATIŞ REKORLARI KIRAN ROMAN
1932’de İtalya’da dünyaya gelen muharrir, yalnızca romancı değil tıpkı vakitte büyük bir filozoftu. Üniversitede yıllarca dersler veren Umberto Eco, yaşadığı devri derinden etkiledi. Müellifin kuşkusuz en değerli romanı ise satış rekorları kıran Gülün İsmi romanıdır.
ECO ÖLDÜ…
Umberto Eco’un tüm zamanların çok okunan kitabı, Orta Çağ’da Vatikan ve İtalya’da yaşanan siyasi çekişmeleri ve uyuşmazlıkları merkezine taşırken, manastırda vazifeli rahiplerin gizemli biçimde hayatlarını kaybetmeleri ve bu cinayetleri sırrını çözmek için manastıra giden Frensisken, William ve Adso isimli ana karakterler etrafından cereyan ediyor.
Umberto Eco, 16 Şubat 2016’da Milano’da hayatını kaybetti.
GÜLÜN İSMİ…
Filozof, müellif, gazeteci, Orta Çağ uzmanı Umberto Eco’un Gülün Adı kitabı, 1980 yılında yayınlandı.
Ülkemizde ise 1999’da okuyucularla buluşan dev roman, Eco’nun üniversalliği yakalamasını sağlamıştır. Umberto Eco’nın incelikli kaleminden çıkan roman, okurlar tarafından adeta bir solukta okundu. Peki neydi bu romanın sırrı?
Öncelikle yazarın Orta Çağ gibi karanlık ve gizmeli bir konuyu çok yönlü ve derinlemesine işmesiydi. Öte yandan Eco’nun geniş tarih bilgisi ve romanın polisiye edebiyat özelliğini taşımasıydı.
Çünkü manastırda ard arda işlenen cinayetler ve bunları araştırmak için gönderilen William ve yardımcısı Adso’nun gizemli seyahatine şahit olacaksınız.
BİRÇOK LİSANA ÇEVRİLDİ
Yayınlandığında birçok lisana çevrilen Gülün İsmi, üniversal ölçekte bir yapıttır. Roman yayınlandığında Hristiyan din adamları tarafından büyük bir reaksiyonla karşılanmıştır.
Bu tenkitler doğrultusunda romanı beyaz perdeye taşıyana Jean-Jacques Annaud, müellifin kitaptaki yergilerini sinemaya yansıtmayarak, gelebilecek olumsuz reaksiyonları de böylelikle önlemiş oldu.