İnsanlar hayatlarındaki diğer insanlarla sık sık iletişim halinde olurlar. Bu iletişime konu olan kendileri ve çevreleri hakkında birçok bilgiyi birbirleriyle paylaşırlar. Bunlar kimi zaman önemli kimi zaman gündelik hayata dair yaşananlar, kimi zamanda akıllarından geçirdikleri düşünceler, hissettikleri duygular olabilir. Bu paylaşımların yapılması durumuna kendini açma adı verilir.
Kendini açma aslında iki kişi arasındaki iletişimi güçlendirmeye yarayan bir beceridir. İletişimin gelişiminde, sürülmesinde; iletişime bağlı olarak ilişkilerdeki sosyal desteğe ulaşmada yardımcı bir kaynaktır. Sözlü olabileceği gibi jest ve mimikleri de içeren sözsüz türü de vardır.
Her ne kadar insanlar bu bilgileri birbirleriyle paylaşma yolunu tercih etseler de birçok insan neyi paylaşıp neyi paylaşmayacağı konusunda benzer yollar izlemez. Kendini açma becerisini benzer şekillerde gerçekleştirmezler.
Kendini açma kişi ile olan yakınlığa, iletişimin boyutuna, paylaşılacak içeriklerin ne olduğu gibi iletişim unsurlarına bağlı olduğu gibi; yaşa, cinsiyete, sosyal statülere de bağlı olabilir, bunlara göre neyi paylaşacakları değişkenlik göstermektedir.
Bazı insanlar uygun miktarda kendini açma davranışı sergilerken bazıları daha yüksek ya da daha düşük düzeyde kendini açmayı tercih eder. Yapılan araştırmalarda özellikle kadınların erkeklerden daha fazla kendini açtıkları ve kendilerini aynı cins yakın arkadaşlarına, annelerine daha çok kendini açtıkları görülmüştür. Benzer bir şekilde erkeklerde kendi cinsiyetlerindekilere kendilerini daha çok açmıştır. Zamanla cinsiyetler arasındaki bu farkın azaldığı bulgularla ortaya konmuştur.
Kendini Açma Davranışı ve Romantik İlişkilere Olan Etkisi
Kendini açma davranışını romantik ilişkiler bağlamında ele alırsak, oldukça önemli aktif bir süreç olduğunu görebiliriz. İlişkiye başlanan ilk andan, ilişkiyi sürdürmeye kadar olan süreçte karşılıklılık ilkesini gerçekleştiren taraflar birbirleriyle paylaştıkları ölçüde ne hissettiklerini, ne düşündüklerini anlayabilirler. İlişkilerindeki problemleri çözmeye yönelik çabalarına katkı sağlar. Bu sayede daha güçlü iletişim kurabilir, hem kendilerini hem de partnerlerini kolaylıkla anlayabilirler.
Kendini açma seviyesi ve derinliği sayesinde partnerler dönüşümlü olarak hem birbirleriyle daha yakın ilişkide bulunur, hem de bu yakın ilişki daha fazla kendilerini açma davranışına zemin hazırlar. Birbirlerinin isteklerini fark edebilmelerine ve sağduyulu olmalarına yardımcı olur. İlişkileri sağlamlaştırır, kalitesini arttırır.
Tüm bu olumlu etkilerinin yanında kendini açma davranışı, ilişkilerdeki insanların birbirleri hakkında fazla bilgi bilmeleri halinde olumsuz bir kısma da evirilebilir. Paylaşılan konunun içeriğine, miktarına, belirlenen hatlara ve bu hatların dışında ne aktarılacağına kadar birçok ögeyi değerlendirmek gereklidir. Bu süreçlere göre her ilişki kendi içerisinde değerlendirilip hangi bilgilerin ne ölçüde karşı tarafa iletildiğine dikkat edilmelidir. Partnere güven duyulduktan sonra, sınırları çizerek kendini açma davranışı içinde olmak daha temkinli bir adım olacaktır.