Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Güldüren ve Düşündüren Espriler

    Güldüren ve düşündüren esprilerle dolu bu içerikte, hem kahkahalarınızı hem de düşüncelerinizi harekete geçirecek komik anekdotları keşfedin. Hayata dair eğlenceli bir bakış açısı için hemen okuyun!

    Güldüren ve düşündüren esprilerle dolu bu içerikte, hem kahkahalarınızı hem

    Her bir espri, yalnızca bir gülüş ya da kahkaha değil, aynı zamanda derin bir anlam, bir öğreti ve bazen de yaşamın içinden bir kesit sunar. Kendimize örnek aldığımız peygamberlerden velilere, padişahlardan alimlere, yazar ve şairlere kadar pek çok ünlü insanın hikmet dolu esprileri ile hem gülebilir hem de düşünebiliriz. Abdullah Arıdoru’nun hazırladığı Hayat Yayınları’ndan çıkan Güldüren ve Düşündüren Espriler kitabında, güldüren, düşündüren ve gerektiğinde muhatabı susturan anlamlı hazır cevapları bulacaksınız.

    Herkes espri yapma yetisine sahiptir; iyi ya da kötü, doğru ya da yalan cümlelerden oluşan… Peki, meşhur insanlar espri yapar mıydı? Onların esprileri yalnızca güldürmek için mi vardı? Güldüren ve Düşündüren Espriler kitabında, peygamberlerin, velilerin, padişahların, sadrazamların ve âlimlerin, kısaca tanıdık ve birçok konuda kendimize örnek aldığımız insanların esprilerine yer verilmektedir. Uzmanlar, günde sadece 15 dakika süren bir gülümseme seansının, yaşam ömrünü uzatabileceğini, yaşam coşkusunu artırabileceğini, soğuk algınlığına karşı koruyabileceğini, şeker hastalığı ve tansiyona iyi geleceğini, vücuttaki ağrıları ve stresi azaltıp sindirime yardımcı olacağını belirtmektedirler. Anlayacağınız; “Gülmek her derde deva oluyor.” Abdullah Arıdoru’nun Hayat Yayınları’ndan çıkan Güldüren ve Düşündüren Espriler kitabı, sadece okuyup geçmeyeceğiniz, sevdiklerinize de tavsiye edeceğiniz bir eser niteliğindedir.

    Güldüren ve Düşündüren Espriler’den Seçmeler

    Güldüren ve Düşündüren Espriler’den Seçmeler

    Bir gün Resulullah’a (s.a.v) yaşlı bir kadın geldi ve “Ya Resulallah, beni cennete koyması için Allah’a dua et” dedi. Peygamberimiz de: “Ey falanın annesi! Yaşlı kadınlar cennete girmeyecek” buyurunca, kadın ağlayarak oradan ayrıldı. Resulullah (a.s.m), sözündeki inceliği şu açıklamasıyla daha da anlaşılır hale getirdi: “Ona haber verin: Yaşlı kadınlar böyle yaşlı olarak cennete girmeyecek, genç olarak 33 yaşında girecekler.”

    Fatih Sultan Mehmet, bir gün bir dilenciye bir altın vermişti. Dilenci, padişahın verdiği altını az bularak şöyle bir soru sordu: “Bu nasıl olur padişahım? Ben senin kardeşin olduğum hâlde nasıl olur da bana bir altın verirsin?” Dilencinin ne demek istediğini tam anlayamayan Fatih: “Sen benim nereden kardeşim oluyorsun?” diye sordu. Dilenci şu açıklamayı yaptı: “İkimiz de Âdem babamız ve Havva anamızdan dünyaya gelmedik mi? Böyle bir durumda kardeş sayılmıyor muyuz?” Fatih gülümsedi; bu cevap hoşuna gitmişti. Dilencinin kulağına eğilerek şöyle dedi: “Aman alçak sesle söyle! Bu söylediğini diğer kardeşlerimiz de işitip gelirlerse senin payına bir altın bile düşmez!”

    Yavuz Sultan Selim, Şam’ı fethetmişti ve Cuma namazını kılmak için de Şam’ın en büyük camiini seçmişti. Cumanın ilk sünneti eda edildikten sonra imam, hutbeye çıktı. Heyecan doluydu; hutbe de ilk defa bugün Sultan Selim’in adına okunacaktı. İşte şimdi hutbenin bu kısmında padişahın isminin anılması gerekiyordu. İmam, sesini yükseltti ve şöyle dedi: “Mukaddes yerlerin hâkimi, Sultan Selim Han.” İmam efendinin söyleyecekleri henüz bitmeden, padişahın sesi duyuldu: “Hayır! Biz mukaddes yerlerin hâkimi değil, hadimiyiz [hizmetkârıyız], hutbe bu şekilde değiştirilsin.” Ve öyle de oldu. Hutbede bu ifade, Yavuz Sultan Selim’in isteği üzerine imam tarafından değiştirilerek şöyle okundu: “Hâdimü’l-Hârâmeyn eş-Şerefeyn Sultan Selim Han bin Bayezid Han…”

    Mevlâna Hazretleri, müritleriyle birlikte yolda giderken birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görür. O esnada talebelerinden biri, bu güzelliğe gıpta eder ve şöyle der: “Ne güzel bir kardeşlik örneği; keşke bütün insanlar bundan ibret alsalar!” Mevlâna Hazretleri tebessüm ederek şöyle karşılık verir: “Aralarına bir kemik atıver de o zaman gör kardeşliklerini!”

    Necip Fazıl Kısakürek’e soruldu: “Sizin özel arabanız yok mu?” Şair, şöyle cevap vermiş: “Var, ona en son bineceğim!”

    Güldüren ve Düşündüren Espriler

    Zamane gençlerinden biri, Mehmet Âkif’i küçük düşürmek amacıyla: “Affedersiniz, siz baytarmışsınız (veteriner); doğru mu?” demiş. Mehmet Âkif, art niyetli gence dersini şu soruyla vermiş: “Evet, yoksa bir yeriniz mi ağrıyor?”

    Abdullah Arıdoru Hakkında

    Abdullah Arıdoru Hakkında

    1973 yılında Ordu’da dünyaya gelen Abdullah Arıdoru, 1992 yılında Ordu Kumru İmam Hatip Lisesi’nden, 1999 yılında ise Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun olmuştur. 1993-2009 yılları arasında Moral FM radyosunda Genel Yayın Yönetmenliği dahil birçok görevde bulunmuştur. 2009 yılı sonrası belediye başkan danışmanlığı ve özel kalem müdürlüğü görevlerinde yer almıştır.

    Öğrencilik yıllarından itibaren pek çok sunuculuk ve televizyon programcılığı yapmasının yanı sıra çeşitli dergilerde makaleleri yayımlanmıştır. Çok sayıda dernek ve vakıflarda kurucu veya mütevelli olarak görev almıştır. Mihmandar ve Bir Bayramdır Ramazan isimli kitapları da bulunan Arıdoru, 2021 yılından itibaren iletişim danışmanlık çalışmalarını kurucusu olduğu İstanbul İletişim Ofisi şirketinde sürdürmektedir. Abdullah Arıdoru, evli ve dört çocuk babasıdır.