Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Üveit: Göz İçindeki İltihaplanma ve Tedavi Yöntemleri

    Üveit, göz içindeki iltihaplanmanın nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında kapsamlı bilgi sunar. Göz sağlığınızı korumak için bu önemli konuyu öğrenin ve uzman önerileri ile etkili çözümler keşfedin.

    Üveit, göz içindeki iltihaplanmanın nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında

    Üveit: Göz İçindeki İltihaplanma ve Önemi

    Üveit, göz içindeki iltihaplanma durumu olarak tanımlanan ciddi bir göz hastalığıdır. Bu durum, çocuklarda kalıcı görme kaybına yol açabileceğinden büyük bir dikkat gerektirir. Dünyagöz Hastaneler Grubu Üveit Bölüm Başkanı Prof. Dr. Merih Oray, özellikle çocukluk çağı eklem romatizması (juvenil artrit) olan bireylerde üveitin daha ağır seyrettiğini vurgulamaktadır. Bu hastalığın, gözdeki iltihaplanma nedeniyle görme kaybına yol açabileceği ve tedavi edilmediği takdirde kalıcı hasarlar oluşturabileceği konusunda önemli bilgiler sunmaktadır.

    Üveit, gözün damardan zengin orta tabakasının iltihaplanması sonucunda ortaya çıkar. Behçet hastalığı, ankilozan spondilit, iltihaplı bağırsak hastalığı gibi birçok romatizma hastalığında ve aynı zamanda multiple skleroz (MS) gibi nörolojik hastalıklarda üveit gözlemlenebilir.

    Üveit Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

    Prof. Dr. Merih Oray, üveit hastalığı ve tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri vermektedir: “Gözün iris dokusunu etkileyen ve gözün ön kısmında sınırlı kalan üveit türlerinde, göz küresinde dokunma ile hissedilen ağrı, ışık hassasiyeti, kızarıklık ve bulanık görme gibi belirtiler ön plana çıkar. Bu belirtiler, iltihabın alevlendiği dönemleri yansıtır ve mutlaka tedavi gerektirir. Gözün arka kısmında yer alan üveitlerde ise bulanık görme ve görme alanında siyah noktalar gibi belirtiler ön plandadır. Özellikle makula adı verilen görme noktasının iltihabı, doğru tedavi edilmediği takdirde komplikasyonlar yaratabilir ve kalıcı görme kaybına neden olabilir. Üveit tedavisi, bir kez uygulandıktan sonra iyileşme sağlandığı düşünülmemeli; bu hastalık uzun süreli doktor kontrolü gerektiren bir durumdur.”

    Çocukluk Döneminde Üveit ve Görme Kaybı Riski

    Üveit hastalığı her yaş grubunda gelişebilse de, özellikle çocuk yaş grubunda bu durum, körlük gibi ciddi komplikasyonlara yol açarak önemli bir sağlık sorunu haline gelebilir. Prof. Dr. Oray, “Görme kaybı, değişkenlik göstermekle birlikte yüzde 10-15 oranında ciddi görme kaybı riski taşımaktadır. Fark edilmeden sinsice ilerleyen bu hastalığın tekrarlamasını önlemek için altında yatan sebeplerin araştırılması gerekmektedir. Özellikle çocukluk çağı romatizması olan bireylerde, sık aralıklarla göz taramaları yapılmasının önemi büyüktür. Bu çocuklarda eklemlerde iltihap olduğu gibi gözde de iltihaplanma olabilir. Küçük yaşlarındaki çocuklar, gözdeki belirtileri ifade edemediği için aileler tarafından fark edilemeyebilir. Bu nedenle, bu çocukların düzenli olarak üveit uzmanı bir göz doktoruna götürülmesi şarttır. Muayene sırasında zorluklar yaşanabileceğinden, planlı bir sistemik tedavi uygulanması büyük önem taşır. Eğer uzun vadede göz ardı edilirse ciddi yan etkiler, katarakt ve göz tansiyonu gibi sorunlar ortaya çıkabilir ve zamanla görme kaybına yol açabilir.” şeklinde ifade etmektedir.

    Erken Teşhisin Önemi ve Acil Müdahale Gerekliliği

    Üveit hastalığının erken dönemde teşhis edilmesi durumunda, mevcut görme seviyelerinin artırılması veya korunması mümkün olabilmektedir. Prof. Dr. Oray, “Ne kadar şiddetli olursa olsun, üveit acil müdahale gerektiren bir hastalıktır. Geç kalındığında hastalık ilerler ve iltihap nedeniyle göz bebeğinde şekil bozuklukları, katarakt, göz tansiyonu yükselmesi gibi komplikasyonlara yol açabilir. Zaman içerisinde geçirilen ataklar, göz içerisinde yapısal hasar oluşturabilir. Göz sinirinde ve görme noktasında hasar meydana gelebilir. Hastalık, kısa sürede tedavi edilmediğinde doku harabiyeti oluşur ve bu da görme kaybına neden olabilir. Belirtiler ortaya çıktığında yapılması gereken ilk şey, üveit konusunda deneyimli bir göz doktoruna muayene olmaktır.” diyerek durumu özetlemektedir.

    Uzman Doktorun Muayenesi Şart

    Katarakt ameliyatı olacak hastaların gözünde aktif bir iltihap olmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Oray, “Üveit tedavisi, tekrarlama potansiyeli olan bir hastalıktır ve bu durumun altında yatan hastalığın da teşhis edilmesi gerekir. Bu sebeple, üveit hastalarının bu alanda uzmanlaşmış bir doktora başvurması gerekmektedir. Behçet hastalığı, kanser, bağışıklık sistemi hastalıkları, ülseratif kolit, Crohn hastalığı, ankilozan spondilit, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda romatizmal hastalıklar, bakteri, virüs, parazit veya mantar gibi enfeksiyonlar ve göz travması üveite yol açabilir. Üveit hastalarında sıkça katarakt da gözlemlenmektedir. Üveit hastası olan bir kişi katarakt ameliyatı olmayı düşünüyorsa, bunun zamanlaması çok önemlidir. Çünkü o esnada gözde aktif bir iltihap bulunmamalıdır. Göz içindeki iltihap tedavi edildikten sonra cerrahi yöntemler uygulanmalıdır.” şeklinde uyarılarda bulunmaktadır.

    Tedavi Yöntemleri ve İzleme Süreci

    Hastalığın türüne göre tedavi planlaması yapıldığını belirten Prof. Dr. Merih Oray, “Ön üveit olarak adlandırılan iris iltihabında, ilk aşamada lokal damla tedavisi önerilmektedir. Iris dokusunun lensle yapışmasını önlemek ve ağrının azaltılması için göz bebeğini büyüten damlalar kullanılmaktadır. Ayrıca iltihabı baskılamak amacıyla kortizonlu damlalar uygulanmaktadır. Gerekli durumlarda, göz içine veya çevresine iğne tedavileri de yapılabilmektedir. Üveit atakları tekrarlıyorsa sistemik tedaviye geçilir. Enfeksiyon kaynaklı olmayan arka üveitlerde ise genellikle ağız yoluyla alınan ve son yıllarda cilt altından uygulanan güncel ilaçlar tercih edilmektedir. Enfeksiyon kaynaklı olmayan arka üveitler için kortizonlu ilaçlar ve bağışıklık sistemi üzerinde dengeleyici etkisi olan ilaçlar önerilmektedir. Hem ön hem de arka üveitler için hekim takibi gereklidir. Hastalığın erken döneminde ve doğru tedavi uygulandığında sonuçlar genellikle olumlu olmaktadır. Ayrıca sistemik hastalıklarla ilişkili olan üveitlerde, ilgili branşlarla iş birliği içinde tedaviye devam edilmelidir. Enfeksiyon kaynaklı üveitlerde etkene yönelik tedavi yapılmalıdır. Tedavi, hekim gözetiminde gerçekleştirilmediğinde, özellikle ilaçların kontrolsüz kullanılması durumunda hayati tehlike riski oluşabileceği unutulmamalıdır.” ifadeleriyle durumu açıklamaktadır.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı