Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
    Yeni Zemin

    657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve Disiplin Cezaları

    657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının “kınama” başlıklı (B) bendinin (c) alt bendinde “görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak”; “aylıktan kesme” başlıklı (C) bendinin (e) alt bendinde ise “görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek” hükümleri yer almaktadır. Bu düzenlemeler çerçevesinde, memurun görev sırasında amirine karşı saygısızlık yapmasının şekline göre disiplin cezası farklılık göstermekte olup, hal ve hareketlerle yapılan saygısızlık durumunda kınama cezası, sözle yapılan saygısızlık durumunda ise aylıktan kesme cezası öngörülmüştür.

    Danıştay Onikinci Dairesinin (T: 13.02.2023, E: 2021/1589, K: 2023/513) kararında; öncelikle, memurun görev sırasında sözle saygısızlık suçunu işlediğine dair yalnızca kişinin beyanı dışında somut bilgi veya belgenin bulunup bulunmadığı ile söz konusu fiili işlediği hususunun kabul edilebilir, somut ve şüpheden uzak yeterli delillerle ortaya konulup konulamadığı önem taşımaktadır. Bu bağlamda, sadece bir kişinin beyanına dayanarak disiplin cezası verilemeyeceği ifade edilmiştir.

    Danıştay Onikinci Dairesinin (T: 03.06.2021, E: 2021/1541, K: 2021/3452) kararında; bu nedenle, davacının amirine görevi sırasında sözle saygısızlık ettiği fiilinin işlediğinden bahisle aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına esas alınan nitelikte disiplin suçu oluşturacak bir eylemi bulunduğu hususunun, herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak biçimde kanıtlanmadığı belirtilmiştir. Ancak, davacının sözle sataştığı esnada yanında, olayın tarafı olan kurumun 2. müdürü ile tanıkları bulunduğu ve olayın doğrudan tanığı olan kurum 2. müdürü tarafından da davacının disiplin cezasına konu eylemi işlediği ifade edilmektedir. Bu durumda; davacının kurum 2. müdürüne sözle saygısızlık ettiğine ilişkin eyleminin tanık ifadesi ile sübuta erdiği anlaşılmakta, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka aykırılık olduğu ifade edilmiştir.

    Danıştay Onikinci Dairesinin (T: 29.09.2015, E: 2011/9785, K: 2015/48687) kararında; “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (e) alt bendi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin davanın incelendiği, çalıştığı okulun müdürü tarafından göreve başlamasının gerektiğine ilişkin yazının tebliğ edilmesinden sonra, davacı tarafından anılan tebligat yazısının buruşturularak müdüre doğru atıldığı ve ‘…’ şeklinde cümleler sarf edildiğinin sabit olduğu, bu eylemin de görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek fiili kapsamında olduğu, dolayısıyla bu disiplin cezasının verilmesine dayanak teşkil eden eylemin sabit olduğu” ifade edilmiştir.

    Danıştay Onikinci Dairesinin (T: 08.03.2021, E: 2020/4872, K: 2021/1058) kararında; “Dava konusu istem: Ankara İli, Etimesgut İlçesi, . Okulu’nda öğretmen olarak görev yapan davacının, görev sırasında amirine sözle saygısız davranmak suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin (C) bendinin (e) alt bendini ihlal ettiğinden bahisle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin . tarihli ve . sayılı işlem ile bu işleme yaptığı itirazın reddine ilişkin . tarihli ve . sayılı İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu kararının iptali ve bu nedenle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 19/12/2017 tarih ve E:2014/8797, K:2017/7026 sayılı bozma kararına uyularak; dava konusu disiplin cezasına dayanak alınan disiplin soruşturma raporunda; davacının 23/02/2012 günü Anaokulu Müdürü N.C.’nin odasına girerek “Ben zaten ayrılacağım, bırakın bunları, kesin sesinizi” diyerek yumruğunu sert bir şekilde çenesinin yakınında masaya vurduğu, sonrasında mutfağa giderek “ben bu okuldan gideceğim ama . Anaokulunu da dağıtacağım” şeklindeki ifadesi ile ilgili kınama cezası ile cezalandırılmasının, aynı gün yaşanan olay sırasında N.C.’nin önünden kağıt ve kalemi sertçe alarak yazdığı ücretsiz izin dilekçesini verirken “bana bak bunu hemen işleme koy, Müdüre Hanım” şeklindeki ifadesi ile ilgili olarak aylıktan kesme cezasının teklif edildiği, davacının 657 sayılı Kanun’un 125. maddesinin (B) bendinin (c) alt bendini ihlal ettiğinden bahisle kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işleme yaptığı itirazın kabul edilerek bir alt ceza olan uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu cezaya karşı açılan kararın . Bölge İdare Mahkemesi … Kurulunun . tarihli ve E:., K:. sayılı kararıyla onandığı, karar düzeltme isteminin ise . tarihli ve E:., K: . sayılı kararla reddedilerek anılan kararın kesinleştiği, ceza hukuku teorisindeki; aynı suçtan dolayı sanık aleyhine tekrar dava açılmaması kuralının yargılama hukukunun ana ilkelerinden olduğu, hiç kimsenin aynı suçtan dolayı ikinci kez yargılanamayacağı ana prensibine dayanan bu ilkenin ‘cezaların tekliği ilkesi’ olarak adlandırıldığı, aynı eylem ve aynı kişi nedeniyle mükerrer yargılama ve cezalandırma yapılamayacağına ilişkin bu ilkenin disiplin hukuku alanında da geçerli olduğu, bu durumda, 23/02/2012 tarihinde okul müdürü N.C.’nin odasında yaşanan olay sırasında davacının gerçekleştirdiği iddia edilen fiillerin ayrı ayrı değerlendirilerek iki ayrı disiplin cezası ile cezalandırıldığı, kişilere aynı fiil nedeniyle birden fazla ceza verilemeyeceği hususlarının birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle anılan işlemin iptaline, bu işlem nedeniyle davacının maaşından yapılmış olan kesintinin dava tarihinden (13/11/2012) itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.

    Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali ile işlem nedeniyle davacının maaşından yapılmış olan kesintinin dava tarihinden (13/11/2012) itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolundaki … İdare Mahkemesinin . tarihli ve E:., K:. sayılı temyize konu kararının ONANMASINA.”

    Yukarıda yapılan açıklamalar bağlamında, bahse konu disiplin cezalarının verilebilmesinde; disiplin cezasını gerektiren fiilin görev sırasında gerçekleşip gerçekleşmediği ve doğrudan amire karşı yapılıp yapılmadığı büyük önem taşımaktadır.

    YORUMLAR

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    three × 1 =

    YAZARLAR
    TÜMÜ

    SON HABERLER